"التحدث معي" - Traduction Arabe en Turc

• benimle konuşmak
• benimle konuşman
• Benimle konuşmaya
• benimle konuşmayı
• Konuş benimle
• benimle konuşabilirsin
• benimle konuşmuyor
• benimle konuşmadan
• Benimle konuşmanı
• Benimle konuştuğun
• benimle konuşmuyorsun
• Benle konuşmak
• benimle konuşabilir
• benimle konuşmayacak
• benimle konuşabilirsiniz

benimle konuşmak istediğiniz özel bir şey var mı, Komiser?
هل هناك شيء محدد تريد التحدث معي بشأنه ملازم ؟

Bu insanların benimle konuşmak istemelerini seviyorum. Sezon bittiği zaman... - Ne?
مثل هؤلاء الناس يريدون التحدث معي .. اسمعي ، عندما ينتهى الموسم

Bay Trent, biliyorsunuz benimle konuşmak için herhangi bir iznim yok.
السيد ترينت، كما تعلمون لا يوجد لديك التزام التحدث معي اليوم.

Annen aradı, benimle konuşman gerekiyormuş.
والدتك اتصلت وقالت انك تريدين التحدث معي

Şu interkomdan Benimle konuşmaya çalışan o adama... artık vazgeçebileceğini söylemeni istiyorum!
أريدك أن تخبري الشخص الذي حاول التحدث معي عبر هذا الجهاز أن يتوقف حالاً

Kendimi bildim bileli insanlar benimle konuşmayı seviyor.
كما أتذكر أن الناس كانوا يحبون التحدث معي

Eğer benimle konuşmak istersen, ofisimi ara, ve takvimime not alırız.
إذا اردت التحدث معي فعليك التواصل مع مكتبي وسنحدد لك موعد

Bekle biraz. benimle konuşmak istediğin bir şey olduğunu söylemiştin.
مهلاَ، كان هناك شيء تريد التحدث معي بشأنه، أليس كذلك؟

Bana hüzünlü bir ses tonuyla benimle konuşmak zorunda olduğunu söylüyorsun, sonrada başlamakta zorlanıyorsun.
طفولي . . ماذا تتوقعين حين تخبريني بنغمة جنائزية أنك تريدين التحدث معي ؟

Neden benimle konuşmak için acele ediyorsunuz?
أخبرني لماذا تريد التحدث معي بشكل مستعجل

benimle konuşmak isterse, yarın sabah 11-12 arasıyla akşam 6-8 arası orada olacağım.
اذا كان يريد التحدث معي سأكون هناك بين 11 و 12 من صباح غد والسادسة الى الثامنة بعد ظهر غد

Tekrar benimle konuşmak isterseniz bana haklarımı okuyun.
إذا أردت التحدث معي ثانيةً إتل علي حقوقي

Çünkü artık oyun komitesindeki hiç kimse benimle konuşmak istemiyor.
لأنه لا يريد أحد من لجنة المسرحية التحدث معي

Bir daha benimle konuşmak zorunda değilsin - eşyalarımı toplayacağım -
ليس عليك التحدث معي ثانيةَ سوف أحزم أغراضي

benimle konuşman mı gerekti yoksa babam uygun bir şekilde sana rast geldi ve onun pis işlerini halletmen için seni kandırdı mı?
هل أردت التحدث معي أم أبي أصتدم بك بشكل ملائم وجعلك تعملين عمله القذر

Onlara taktığım için, Benimle konuşmaya çalıştığını bilmiyordum.
حَسناً، كَانوا علي ، لذا أنا لَم أَعرف أنكِ كُنتِ تُحاولين التحدث معي.

Ben de fark etmezmiş gibi benimle konuşmayı reddettiğine inanamıyorum.
و أنا لا أصدق أنك ما زلت ترفضين التحدث معي بسبب أمر لم يعد يهمك

Konuş benimle, sorun nedir?
حتى التحدث معي. ما هي المشكلة؟

Marcus, bak, biliyorsun bu konu hakkında benimle konuşabilirsin. Herşey yolunda.
ماركوس, يمكنك التحدث معي بهذا الأمر, فأنا أعرف.

Üç gündür böyle. Ne oldu bilmiyorum, benimle konuşmuyor.
إنه هكذا منذ 3 أيام لا أعرف ما خطبه ,إنه لا يريد التحدث معي

benimle konuşmadan ona gitti.
ذهبت إليه مباشرةً بدون التحدث معي حتى، بدون أي تردد

Benimle konuşmanı sağlayabilirim.
-أتدري، يمكنني أن أجبركَ على التحدث معي

Evet, iyi. Bugün Benimle konuştuğun için sağ ol. Önemli değil.
جيد شكراَ على التحدث معي مؤخراَ أعني أنه جبان

Nasıl oluyor da ev arkadaşlarınla konuştuğun halde benimle konuşmuyorsun?
كيف يمكنك التحدث الى شركاء الغرفة, ولكن لا يمكنك التحدث معي ؟

Eğer Benle konuşmak istiyorsan işe yarar şeylerden bahset.
إذا كنت تريد التحدث معي حدثني في اشياء مفيدة حسناً؟

benimle konuşabilir misin?
هل تستطيعين التحدث معي

Sana hayatımın üç yılını verdim, benimle konuşmayacak mısın?
أنا أعطيتك ثلاث سنوات من حياتي و أنت لا تريدين التحدث معي

Eğer sizin için sorun olmayacaksa, benimle konuşabilirsiniz.
إن كنت لا تمانع ، يمكنك التحدث معي بدلاً عنه