güncelleme hikayesinin iki tarafı da yeterince tutarlı. | TED | الجانبان من قصة التحديث هما في النهاية متفقان. |
"güncelleme"'ye basın ve ateşleme durdurucusunu devre dışı bırakmak için dediğim figürleri girin. | Open Subtitles | أدخل التحديث وحمل القيم لقد تجاوزت سابقا مثبطات الإطلاق |
Avenger bağdaşık bir güncelleme başlatmak için tasarlanmamıştı. | Open Subtitles | قلت لك أن المنتقم ليس مصمماً ليسبب عمليات التحديث المتلازمة |
Eminim, güncellemeyi yapmazsak durumun ne kadar tehlikeli olabileceğini açıklamama gerek yoktur. | Open Subtitles | من خلال تطبيقات خطيرة، ومُتأكّد أنّي لستُ في حاجة لأشرح لك كمْ يُمكن أن يكون ذلك خطيراً إذا لمْ يتم تثبيت التحديث. |
Y jenerasyonunun kendi tavırlarının bile güncellemesi gecikmiş. | TED | حتى تصرفات جيل الألفية أنفسهم تأخرت عن التحديث. |
yenile tuşuna 10 saniyede bir basıyorum. | Open Subtitles | أنا أضغط زر التحديث كلَّ عشرِ ثوانٍ، انتظروا فقط |
- İnsanları irkiltmekten hoşlanıyorsun, bu güzel birşey. | Open Subtitles | أنت تحب التحديث وهذا أمر جيد -نعم .. |
BİRLEŞİK DEVLETLER ASKERÎ MAHKUM TRASNFERİ "Kale"den "Bir"e. güncelleme talep ediyoruz. | Open Subtitles | مجموعة رقم واحد ,هنا القيادة تطلب التحديث. |
Şu uzaylı teröristlere güncelleme neymiş gösterelim. | Open Subtitles | فلنُري هؤلاء الفضائيين الإرهابيين كيف يكون التحديث |
güncelleme reaktöre ulaşınca tüm çekirdek ısısını normal seviyeye indirecek. | Open Subtitles | في اللحظة التي يصل فيها هذا التحديث للمفاعل. سيُبرمج لخفض كل درجات حرارة النواة إلى درجة طبيعية. |
Tamam, sistemin güncelleme için Mart'ın birinde sonra da kısa süreliğine üçünde... | Open Subtitles | حسنا ، أستطيع أن أرى أن النظام أُغلق من أجل التحديث في الأول من مارس و مرة أخرى |
O güncelleme, sadece konuşma şeklini değiştirmedi. | Open Subtitles | التحديث لم تتغير بالطريقة التي تتحدث بها |
Evet, tabii. Yarın bir güncelleme yapabiliriz. | Open Subtitles | نعم، بالتأكيد يمكننا التحديث غداً |
Sabahki güncelleme toplantısına gelmedin mi? | Open Subtitles | اين كنت خلال التحديث الصباحي ؟ |
- güncelleme. - güncelleme. | Open Subtitles | حدث جاري التحديث |
güncellemeyi bu bilgisayardan kontrol odasına göndermeliyiz. - Collins tuzak kurmuş. | Open Subtitles | ونحتاجها لإرسال التحديث من هذا الحاسوب إلى غرفة التحكم. |
Bu güncellemeyi yükleyip okumanıza vakit tanıdıktan sonra bu Facebook sayfasını iptal edeceğim. | Open Subtitles | بعد أن أقوم بوضع هذا التحديث و أترك لكم وقتاً لقراءته سوف أقوم بإلغاء حسابي على الفيسبوك |
Bir gözünüz HooliHaberler'de olsun, ve Jack güncellemeyi duyurunca bana da haber verin. | Open Subtitles | حسنًا، راقب أخبار (هولي) وأخبرني عندما يعلن (جاك) عن التحديث |
Yazılım güncellemesi gerektiğini söylemem, bir eleştiri değildi. | Open Subtitles | عندما قلت كنت في حاجة برنامج التحديث لم يكن انتقادا |
Sanırım bir çeşit, ee, kara borsa güncellemesi? | Open Subtitles | أعتقد أنك نوعاً ما من التحديث من السوق السوداء |
Ben kaldığımdan zaten eminim, neden yenile düğmesine basıyorum bilmem. | Open Subtitles | أعلم بالفعل أنني رسبت، لذا لا أعرف لماذا أواصل الضغط على زر التحديث. |
- İnsanları irkiltmekten hoşlanıyorsun, bu güzel birşey. | Open Subtitles | أنت تحب التحديث وهذا أمر جيد -نعم .. |
Bu yasadisi yazilim guncellemesini yazan hacker'in kimligini tespit etmek bizim onceligimiz. | Open Subtitles | تحديد هوية الهاكر الذي برمج التحديث البرمجي الغير قانوني هي أولوية |