"التحفيز" - Traduction Arabe en Turc

    • motivasyon
        
    • motivasyona
        
    • uyarılma
        
    • uyarı
        
    • teşvik
        
    • uyarıcı
        
    • DBS
        
    • teşviki
        
    • Tetikleme
        
    • uyarma
        
    • uyarıcının
        
    • motive
        
    • stimülasyonu
        
    • teşviği
        
    Bana göre bu şeylere duyulan merak güçlü bir motivasyon kaynağı ama konu motivasyondan çok daha öte. TED وأعتقد أن الفضول حيال هذه الأشياء حافز قوي، لكن هناك ما هو أقوى من التحفيز هنا.
    Ama yinede motivasyon seviyem ölümünden öncesiyle aynıydı. TED و مع ذلك مستواي من التحفيز بقي لم يتغير قبل وفاته
    Bu yaklaşım içsel motivasyona dayanıyor daha çok. TED هو أسلوب مبني حول التحفيز الذاتي أكثر.
    Zihinsel uyarılma ve amaçlı bir program tanısal faaliyetlerini büyük ölçüde ilerletecektir. Open Subtitles التحفيز العقلي بالإضافة إلى جدول منظّم سوف يحفز لديك الإدراك بشكلٍ كبير
    "Oral temas, bir yandan bir uyarı vasıtası olarak kabul edilmekle birlikte. Open Subtitles الجنس عن طريق الفم، مادام مقبول كوسيلة من وسائل التحفيز
    teşvik ihtiyacı dışadönüklere özeldir. TED واحدة من الأشياء التي تميز المنفتحون هي أنهم يحتاجون التحفيز
    Buradakiler için... sanırım sunumu uyarıcı olduğu... kadar ilginç bulacaksınız. Open Subtitles لأولئك الذين هنا اعتقد بأنكم ستجدون إِهتماما بالتقديم بالإضافة إلى جديه التحفيز
    Mobilya topolojilerine dayandiriliyor, fakat bu tek motivasyon degil. TED وهذا ليس بنهاية التحفيز, إنها مصنوعة من الألمنيوم
    Onun öyle olmadığı, aslında bir motivasyon sistemi, bir arzulama sistemi olduğu ortaya çıktı. TED واتضح أنه لم يكن كذلك. هذا هو حقيقة نظام التحفيز ، نظام الحاجة.
    Ve sonunda motivasyon haline geleceği noktaya kadar giderek güçleniyor. TED وهنا بدأ التدفق يقوى أكثر فأكثر حتى إلى هذه النقطة والتي بدأت .. فعلاً عوامل التحفيز بالعمل
    Duygusal motivasyon problemi yaşabilirsiniz... Open Subtitles ربما يكون لدينا مشكلة مع التحفيز العاطفي
    motivasyon eksikliği beni üst düzey karşılayıcı yapmaktan alıkoydu. Open Subtitles نقص التحفيز هو ما منعني من أن أكون مُستقبل عظيم
    Yani özetle -- Bu motivasyon yöntemlerini büyük bir rekabet avantajı ile kullanan bir sürü şirket için olan yöntem. TED لذا، كخلاصة -- هذه هي الوصفة للمنظمات العاملة بنظام السرب باستعمال طرق التحفيز هذه لتحقيق أفضلية تنافسية كبيرة.
    Ufak bir motivasyona ihtiyacın vardı. Open Subtitles فأنت بحاجة إلى قليل من التحفيز
    Daha fazla motivasyona gerek var mı yahu! Open Subtitles الرجل لا يحتاج المزيد من التحفيز.
    Aşırı uyarılma, halüsinasyonlara neden olur parlak sanrılar görürler ve genellikle yoğun bir refah hissi belirir. Open Subtitles التحفيز الزائد يمكن ان يقنع بالهلوسه مشاهدات رائعه وفي اغلب الاحيان شعور غامر من الرفاه
    Aşırı uyarılma riskinden dolayı bir sıkıntınız oldu mu? Open Subtitles ولا مانع لديك من مواجهة خطر إفراط التحفيز ؟
    Çoğunlukla, uyarı gözlerde başlar. Open Subtitles في كثير من الأحيان يبدأ التحفيز مع العين
    teşvik oranını düşürünce daha iyi hissettiğinin farkında olablirsin. TED بل ربما تدركون بأنكم تؤدون بشكل أفضل عندما تسنح لكم الفرص بخفض مستوى التحفيز
    Bir koşulsuz uyarıcı öğrenilmemiş, istemsiz, şarta bağlı olmayan bir tepki üretir. Open Subtitles حسنا، التحفيز غير المشروط هو شيء ينتج رد فعل غير مكتسب ولا ارادي
    Hastanın DBS elektotlarından birinin çok yakınında. Open Subtitles قريب جداً من إحدى أقطاب التحفيز الدماغي العميق
    Hepimizin bildiği gibi ailenin biyolojik ve sosyal teşviki özel yansımaya yol gösterir; Open Subtitles فكما نعلم جميعا, ان التحفيز الحيوي والإجتماعي للعائله يقود إلى إنعكاسات شخصيه, خارج إحتياجات الحزب
    İçe dönüklük daha çok sosyal Tetikleme gibi bir duruma nasıl tepki gösterdiğinizle ilgili. TED إن الانطوائية هي أقرب، إلى كيفية استجابتك للتحفيز، بما فيه التحفيز الإجتماعي.
    Ablam için yaptığım araştırma sırasında ileri seviye transkraniyal doğrudan akımla uyarma ile ilgili inanılmaz makalelere ulaştım. Open Subtitles البحث أن لقد كنت تفعل لأختي و قادني ل بعض الصحف لا يصدق على الجمجمة المتطرفة التحفيز الحالية المباشر.
    Hiçbir şey hatırlamıyor. Doktor etkili bir uyarıcının hafızasını canlandırabileceğini söyledi. Open Subtitles حسناً، تقول الطبيبة أنّ بعض التحفيز يمكن أن يهرول بالذكريات للعودة
    Bu simülasyon grafiklerle işlemektedir, ama bazı insanlar paranın satın aldıklarını motive edici bulur, düz rakamları değil. TED هذه محاكاة تستخدم الرسومات، ولكن يرى الآخرون التحفيز بما يشتريه المال ليس فحسب بمجرد أرقام.
    Düşünüyoruz ki elektrik stimülasyonu felç hastaları için en önemli tedavi sürecidir. TED التحفيز الكهربائي للنخاع الشوكي، نعتقد أنّها العلاج الأول من نوعه والفعّال للمشلولين.
    Genç Julia intellektüel teşviği başka bir yerde aradı. Open Subtitles التمست الشابة (جوليا) التحفيز الفكري في مكان آخر.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus