| Aşırı Kontrol etmeye çalışıyorsun, bu yüzden geriliyor ve hedefi kaçırıyorsun. | Open Subtitles | لو حاولتِ التحكّم به أكثر ممّا ينبغي، ستتصلّبي وستفقدين دقّة التصويب |
| Bu donanımlar beyini elektronik sinyallerle Kontrol eder. | Open Subtitles | هذا يتمّ التحكّم به من قبل مزيج من الإشارات الكهروكيميائيّة في المخّ |
| Geleceği öngöremezsin. Bunu Kontrol edemezsin. | Open Subtitles | لا تستطيعين التنبّؤ بالمستقبل ولا تستطيعين التحكّم به |
| Yani bir bilgisayardan beyni mi Kontrol ediyorlar? | Open Subtitles | يمكن أن تحوّل الدماغ إلى حاسوب يمكن التحكّم به عن بعد؟ |
| Kontrol edemediğin her şeyden korkuyorum. | Open Subtitles | كنت خائفاً من كلّ شيء لا أستطيع التحكّم به |
| Karı sana kancayı taktı mı iş, tamamen seni Kontrol etmek boyutuna geliyor. | Open Subtitles | فما إن يعلق شخصٌ، حتّى تصبح كلّ العلاقة حول التحكّم به. |
| Bende de sihir var. Daha önce kullandığımı gördün. Sadece her zaman Kontrol edemiyorum. | Open Subtitles | لديّ سحرٌ أيضاً ورأيتِني أستخدمه لكنْ لا أستطيع التحكّم به دائماً |
| Onu yaratırken iyiydi ama... Kontrol etmek başka mesele. | Open Subtitles | ومع أنّي صنعته إلّا أنّ التحكّم به مسألة مختلفة |
| Buradayken, Kara Peri bile onu Kontrol edemez. | Open Subtitles | حتّى الحوريّة السوداء تعجز عن التحكّم به |
| Böylece ödüllendirilmiş oluyordu, fakat bu ödül vücudunun yaptığından dolayı değil gezegenin öbür tarafında, beyin aktivitesi tarafından Kontrol edilen robotun her bir doğru hareketi sebebiyleydi. | TED | لكي تنال مكافأته، لكن ليس لما كان جسده يقوم به، بل على كلّ خطوة يخطوها الروبوت في الجزء الآخر من الكوكب الذي يتمّ التحكّم به عبر نشاط دماغ القرد. |
| Kontrol edilebilir bir acı yine, değil mi? Kötüye birşey olmaz... | Open Subtitles | ازعاج سهل التحكّم به ...بالرغم من ذلك، الشيطان الذي تعرفه |
| Her yıl milyarlarca dolarlık by-pass ameliyatı yapıyoruz, aslında sadece yeme-içme ve yaşam şeklimizi değiştirerek Kontrol altına alınabilirler. | Open Subtitles | . نحن ننفق كل عام ما قيمَته مليارات الدولارات على العمل الجراحي التجاوزي و الذي يمكن التحكّم به بالكامل بمجرّد تغيير الطريقة التي تأكل و تشرب وتعيش. |
| Sanki Kontrol edemeyecekmişim gibi geliyor. | Open Subtitles | أشعر أني لن أتمكّن من التحكّم به |
| (Gülüşmeler) Hatta bazı kimseler için bunu Kontrol etmek, gerçekten imkânsızdır. | TED | (ضحك) وبالنسبة لبعض الأشخاص، من المستحيل التحكّم به. |
| Yani, iç sesinizi her zaman Kontrol edemeseniz de her zaman bağlantıya geçebilirsiniz, diyalogla, iç diyaloglarla. | TED | لذا حتّى في حالة عدم قدرتك على التحكّم به دائما، الصوت الباطن... بإمكانك دوماً التعامل معه من خلال المحادثات، المحادثات الباطنيّة. |
| Kontrol edilebilir. | Open Subtitles | لا يمكن التحكّم به |
| Evet ama onu Kontrol edemiyorum. | Open Subtitles | حسنٌ، لا يُمكنني التحكّم به. |
| Sihrim insanlara zarar veriyor, Gold. Sevdiğim insanlara... Kontrol etmeme yardım etmen gerek. | Open Subtitles | (سحري يؤذي الذين أحبّهم يا (غولد وأريدك أنْ تساعدني على التحكّم به |
| Alev miktarını ayarlayabilmek için, Kontrol edebileceğimiz bir yakında ihtiyacımız var. | Open Subtitles | -نحتاج فقط وقود يُمكننا التحكّم به ، -لمقدار مُحدّد من اللهب . |