"التخطيط" - Traduction Arabe en Turc

    • planlama
        
    • plan
        
    • planlamak
        
    • planlamaya
        
    • planları
        
    • planı
        
    • planlar
        
    • planlamayı
        
    • planlıyor
        
    • planlamanın
        
    • planlamadan
        
    • strateji
        
    • planlanmış
        
    • planlamada
        
    • planlaması
        
    Şehir planlama normlarını açıkça ihlal eden, karanlığımıza mucizevi bir ışık demeti saçmamızı sağlayan bağımsız, düzensiz, biraz ufak pencereler var. Open Subtitles في انتهاك واضح لقواعد التخطيط المدني، هناك نوافذ قليلة غير منظمة و غير مسؤولة، تسمح لأشعة معجزات قليلة أن تخرج للضوء
    İşin içinde dikkatli planlama, bilimsel gelişmeler ve Norveç fiyortlarında bir ev var. Open Subtitles ذلك يتضمن التخطيط الحذر والابتكار العلمي منزل ريفي يطل علي مضيق في النرويج
    Önceden plan yapmak, odamı boyamak, duvarlara resim asmak gibi şeyler. Open Subtitles مثل التخطيط للمستقبل و دهان غرفتي و وضع صور على الحائط
    Şehre gideriz. Evi ne durumda bıraktığını görüp plan yapabiliriz. Open Subtitles وسنذهب للمنزل لنرى الحالة التي تركه عليها وبعدها نستطيع التخطيط
    Ben çok becerikliyim ama en becerikli, en usta olanlara bile partiyi planlamak için senin gibi genç biri lazım. Open Subtitles أفضل بكثير , لو أن متخصصا قريبا من عمرك سيقوم بالمساعدة في التخطيط للحفل هل أنت في نفس عمري ؟
    Daha önce hiç yapılmadı. planlamaya ve ekibe ihtiyacım var. Open Subtitles انه شيئ لم يحدث من قبل سيتطلب التخطيط وطاقم كبير
    -Evet, üzerine planları iliştirebileceğim bir şey. Open Subtitles أجل , أو أي من تلك الأشياء التي تعبر عن التخطيط
    Bu mezunlar buluşması fikrini ortaya atan sensin. Sen planlama komitesindeydin. Open Subtitles لم الشمل بعد 5 سنوات كان فكرتك أنت في لجنة التخطيط
    Hala planlama aşamasındalarmış. İki katı yaşında hoş bir Ermeni gangsterle. Open Subtitles لا تزال في مراحل التخطيط. إلى رجُل عصابات أرميني ضُعف عُمرها.
    Ve bu oluşumda ilginç bir paradoks var: Rastlantısallık, aslında, biraz planlama gerektirir. TED مع هذه المحاور الاجتماعية التناقص مثير للاهتمام للغاية لكي تحصل على العشوائية تتطلب بعض التخطيط
    ki bu yetenekler birlik, planlama ve pasif direniş disiplinini koruma yetenekleri. TED يعني مهارات الوحدة ، التخطيط ، و المحافظة على الإنضباط اللاعنيف.
    Yani gerçekçi bir sonuç elde etmek, bence planlama sayesinde oluyor. TED الحصول على نتيجة واقعية إذن يمكن تلخيصه في التخطيط
    Tahliye için daha iyi planlama ve sistemlere ihtiyacımız var. TED نحن بحاجة الى التخطيط المبكر وأنظمة إخلاء متطورة.
    Karnımız söz konusu olunca erkenden plan yapmaktan zarar gelmez. Open Subtitles لا ضير في التخطيط مبكراً، خاصة في ما يتعلق بالمعدة.
    Öğrendiğim şey şu: yaşamımızın sonuna dair plan yapmaya zaman ayırırsak, yaşam kalitemizi sürdürmek için en iyi şansı değerlendirmiş oluruz. TED ما تعلمته هو أنه إذا خصصنا بعض الوقت في التخطيط لنهاية حياتنا، لدينا أفضل فرصة في الحفاظ على نوعية حياتنا.
    Gelmeseler bile, onların nasıl olduğu tecrübesine dayanan bir plan yapabiliyor olmamız gerekiyor. TED وحتى إن لم تأت، يجب أن نكون قادرين على التخطيط إن جاءت على أساس تجربتنا لما كانت عليه.
    Bahis çetelerinin başka işleri var ve Komünistler bunu planlamak için fazla zayıf. Open Subtitles عصابة الناشرون لديهم أعمال أخرى و الشيوعييون ضعفاء جداً على التخطيط لأمر كهذا
    Bu yüzde onları nasıl kaçırabileceğimi planlamaya başladım. TED لذا بدأت التخطيط لكيفية مساعدتهم على الهرب
    Aylardır bu görevin planları yapılıyor ve başarı için tek bir şansımız var. Open Subtitles لقد قضينا شهر كاملاً في التخطيط ولدينا فرصة واحدة، للنجاح بها
    Neyse ki bir soygun planı için benden yardım istedi. Open Subtitles لحسن الحظ، لقد طلبت مني مساعدتها على التخطيط لعملية سرقة
    Yani tüm bu planlar ve detaylara olan dikkatin... konumunla mı ilgiliydi? Open Subtitles إذاً، كل هذا التخطيط و الإنتباه للتفاصيل ما هو إلا تحسيناً صورتك؟
    Ama sen de sahneyi, ses sistemini, ve planlamayı yaptın. Open Subtitles لكنك فعلت هذه المرحلة , النظام الصوتي التخطيط.
    Brass, bölümde bir sonraki yıkımı planlıyor. Open Subtitles الأمر على ما يرام براس يشارك في التخطيط للكارثة المقبلة
    Bu suareyi planlamanın getirdiği kargaşa arasında beni davet etmeyi unutmuşsundur. Open Subtitles في وسط جنون التخطيط لهذا الحدث لابد أنك نسيتي أن تدعيني
    Haliyle, işgücü planlaması finansal planlamadan öncelikli hale gelecek. TED التخطيط للعمالة سيصبح أهم من التخطيط المالي.
    Bugün tek yapman gereken.. izle ve dinle.. strateji paketinden ben bahsederim Open Subtitles ما عليك اليوم سوى المشاهدة والاستماع وعندما أتكلم عن باقات التخطيط سلميهم واحدة من هذه
    çok sıradışı ve zekice planlanmış, bir cinayet olduğu anlamına gelir. Open Subtitles فهذا يعني أنها جريمة قتل غير عادية تم التخطيط لها بذكاء
    planlamada basit bir değişiklik, insan trafiğinde kocaman bir farka ve bağlarımızda kazara değişimlere neden olur. TED تغير بسيط في التخطيط اختلاف كبير في تزاحم الناس والعثرات العرضية في شبكة التواصل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus