Radyumu buldular. Sonra ikisi de radyasyon zehirlenmesinden öldüler. | Open Subtitles | لقد اكتشفوا عنصر الراديوم ، ثم ماتوا جميعاً من التسمم الإشعاعي |
Bu sadece, bilirsin, garip, bilirsin, evlilikten, uh, bahsetmek... hem de biz, bilirsin, radyasyon zehirlenmesinden korunmayı denerken. | Open Subtitles | إنه فقط تعلمين, غريب الحديث عن الزواج بينما نحاول تجنب التسمم الإشعاعي |
Sıcak nükleer serpinti parçacıkları seni yakıp derine nüfuz edecek ve radyasyon zehirlenmesinden tüm organların iflas etmeye başlayacak. | Open Subtitles | حين تبدأ ذرات الإشعاع النووي بحرق جلدكم و تبدأ أعضاؤكم بالتعطل بسبب التسمم الإشعاعي |
güvenlik prosedürlerine atfedilmiş radyasyon zehirlenmesinden acı çektiği yazıyor. | Open Subtitles | يقول انه يعاني من التسمم الإشعاعي ونسب ذلك إلى الإجراءات الأمنية |
radyasyon zehirlenmesi yüzünden hayatını kaybedecek bir hastam var. | Open Subtitles | عندي مريض سيموت على الأرجح من التسمم الإشعاعي |
radyasyon zehirlenmesinden ölmezdi. | Open Subtitles | لم تكن ستموت من التسمم الإشعاعي. |
Çocuklar; hangisi daha kötü olur sizce radyasyon zehirlenmesi mi yoksa iki saat bunları giymek mi? | Open Subtitles | يا جماعة ، من سيكون أسوأ ، التسمم الإشعاعي أم إرتداء هذه الأشياء لبضع ساعات؟ |
Kardeşim radyasyon zehirlenmesi geçiriyor. | Open Subtitles | إن أخي يعاني من التسمم الإشعاعي |
Sizin endüstriniz için piyasa hiç bu kadar iyi olmamıştı, nükleer santrallerden yayılan radyasyon zehirlenmesi yüzünden bütün protestocular yürüyüş yapıyorlar. | Open Subtitles | الوقت لم يكن بالسابق أفضل من الآن بالنسبة لتخصصكم الآن كل المحتجون الذين يقفون أمام جميع المعامل النووية قد ماتوا من التسمم الإشعاعي |