Bunlar işçi kızların resmi olmayan ifadeleri. | Open Subtitles | كل هذه التصريحات الرسمية الفتيات من المصنع. |
Tüm ifadeleri aldıktan sonra buna ben karar veririm. | Open Subtitles | انا من سيحدد هذا عندما أقرأ التصريحات كاملةً |
Bazı geçiş izinleri uydurmam gerekiyor. 30 ila 40 dakika arası sürer. | Open Subtitles | يجب أن أقوم بتلفيق بعض التصريحات من 30 الى 40 دقيقة |
Ama uygun izinleri, yetkileri almamız gerekiyor. | Open Subtitles | لكن علينا الحصول على التصريحات المناسبة، ترخيصات. |
Cayla'yı üreten ve programlayan firmayla görüştüğümüzde bir dizi açıklama yaptılar, birinin güvenliği kırması için bilişim uzmanı olması gerekiyormuş. | TED | عندما واجهنا الشركة التي صنعت وبرمجت كايلا بهذه الأمور، أصدروا سلسلة من التصريحات تنص على وجوب أن يكون المرء خبير تكنولوجيا حتى يتمكن من اختراق أمن المعلومات. |
Onlar eğitmenler. Kongre tarafından resmi onayla gönderildiler. Başka yorum yok. | Open Subtitles | انهم مدربون مصرح رسميا بوجودهم هنا من قبل الكونجرس, لا مزيد من التصريحات |
Burada bir tür ifade vermeye çalışmıyorum. | Open Subtitles | أنا لستُ هُنا لكي ألقى نوع من التصريحات. |
Diğer herkes gibi olsaydınız Teğmen ifade vermediğiniz konusunda ifadeler veriyor olmazdık. | Open Subtitles | إذا كنتِ كحال البقيّة أيّتها الملازم, أنا من يتوقع أنّنا لن نلقي التصريحات, حيال عدم إلقاء التصريحات. |
Sorgulamalarda verdiğin ifadelerde polis memurlarına öfke ile "Eğer yalan söylememi istiyorsanız yalan söyleyeceğim ve ben yaptım diyeceğim." dediniz mi? | Open Subtitles | والآن, قبل أن تجعل التصريحات قيد الجدل، أأخبرت الضباط وأنت في حالة غضب "لو تريدونني أن أكذب عليكم،" فإنني سأكذب عليكم وأقول لكم أنني فعلتها؟" |
Evet. Onu mahvetmeye çalıştı. Elimizde müvekkilime ve kurbana yakın yöneticilerin ifadeleri var. | Open Subtitles | لقد حاولت تدميرها, لدينا عدد من التصريحات المقدمة من مدراء تنفيذيين مقربين من موكلتي ومن الضحية |
İfadeleri uygun bir içerikte kullanabilirsiniz. | Open Subtitles | إذاً، تفضّل وأعد التصريحات إلى سياقها |
- Ben tesise dönüp ifadeleri alayım. | Open Subtitles | سأعود لأخذ بعض التصريحات في المنشأة |
Tüm izinleri hızlı sürece soktum. | Open Subtitles | وعجّلت بإصدار كل التصريحات اللازمة |
Bütün giriş izinleri iptal oldu. | Open Subtitles | التصريحات كلها عادت للبداية |
Şu ana kadar Saray'dan herhangi bir resmi açıklama yapılmadı ve aslında Kraliyet Ailesi'nin ne zaman Saray'a dönüp beyanat vereceğini dahi bilmiyoruz. | Open Subtitles | ما سمعنا شيئاً من القصر حتى الآن، لا نزال جاهلين متى سنحصل على التصريحات من داخل القصر... أو طبعاً عند عودة العائلة المالكة |
Ekranda açıklama tarzı bir şey yapılmasını isterdiniz eminim. | Open Subtitles | يقوم بضخ النفط داخل البحر بمعدل 125.000 برميل... . أنا واثق أنك تريد رؤية بعض التصريحات على الشاشة. |
Polisler psikiyatrit incelemeye kadar yorum yapmayı reddeiyorlar. | Open Subtitles | الشرطة رفضت التصريحات حتى يتم عمل الإختبارات العقلية |
Bilgi kaynağımız ilk Zodiac cinayetinden 11 ay önce konuyla ilgili kesin ifadeler kullandığınızı söyledi. | Open Subtitles | المخبر اخبرنا بانك قلت بعض التصريحات ْ11 شهر قبل اول جريمة قتل اقترفها الزودياك |