"التغاضي" - Traduction Arabe en Turc

    • göz
        
    • görmezden
        
    • kenara
        
    • mazur
        
    • gözden
        
    Sebebi, doğanın farklılıklarını ve çeşitliliğini göz ardı etmeye yatkınlığımız. TED السبب هو أننا نميل إلى التغاضي عن تنوع العالم الطبيعي.
    Charlie, onunla hâlâ birçok ortak noktamız olduğu gerçeğini göz ardı edemezsin. Open Subtitles لا يمكنك التغاضي عن حقيقة أن لازال بيننا الكثير من الأمور المشتركة
    Ama bu olayı göz ardı edemedi. Kim edebilir ki zaten? Open Subtitles لكنه لم يقدر على التغاضي عن هذا إعني , من يمكنه
    Ama doğru adamı bulmuşsan, onların hepsini görmezden gelmeye değer. Open Subtitles ،لكن من أجل الرجل المناسب فإنّ الأمر يستحق التغاضي عنها
    Eminim bu seferlik aile değerleri meselesini bir kenara bırakabilirsin. Open Subtitles مؤكد أن بإمكانك التغاضي عن مبادئك العائلية هذه المرة فحسب
    Kadınların tecrübelerinin bu evrensel birikimi artık göz ardı edilemez. TED فاليوم، ما جمعته نساء العالم من خبرات لا يمكن التغاضي عنها بعد الآن.
    Bahsettiğim bu ihtiyaçlar, savaştan önceki Suriye şehirlerinde göz ardı edilmişti. TED تلك الحاجات التي تم التغاضي عنها تماماً في المدن السورية قبل الحرب.
    Geldiğini görebiliyorum, göz kırpmalardan anladım. Open Subtitles أستطيع أن أرى أنها قادمة, ومعظمهم بسبب التغاضي جميع.
    Bu dünyanın nasıl bir yer olduğunu bildiğimden bunlara göz yumabilirim. Open Subtitles كان يمكنني التغاضي عن كل شـيء منذ أن عرفت
    Bazı hatalar göz ardı edilebilir fakat suikastçıların birliğinde bu olmaz. Open Subtitles بعض حالات الفشل يمكن التغاضي عنها، لكن ليس في "اتحاد القتلة".
    Hayat kurtaran adam olduğuna göre birazcık Hulk öfkesine göz yumabilirim. Open Subtitles أنا لست ذلك الرجل. عندما تكون أنت الرجل الذي ينقذ حياة الناس فيُمكنني التغاضي عن القليل من غضب الرجل الأخضر.
    Hayat kurtaran adam olduğuna göre birazcık Hulk öfkesine göz yumabilirim. Open Subtitles عندما تكون أنت الرجل الذي ينقذ حياة الناس فيُمكنني التغاضي عن القليل من غضب الرجل الأخضر.
    Toplum önünde telif hakkının ihlaline göz yumamayız. Open Subtitles أعني, لا يمكننا التغاضي عن القرصنة أمام الناس
    "Sporcular okulumuzun tüm görkemi ve heyecanını alıyor ama okulumuzun kolayca göz ardı edilen bir parçası daha var. Open Subtitles الرياضيون في مدرستنا يحظون بكل المجد والتشجيع لكن هناك جزء من مدرستنا يسهل التغاضي عنه كثيرا
    Bugün, hayatında ilk defa yaptığın böylesine bir hatanın Donnie'nin ölümünden hemen sonra olmasını göz ardı edemeyiz. Open Subtitles ‫لا أعتقد أننا نستطيع التغاضي ‫عن كونك فوّت موعداً للمرة الأولى ‫منذ وقت طويل جداً ‫بعد وفاته مباشرة
    Ama aynı zamanda oldukça yetenekli bu gerçeği görmezden gelemem. Open Subtitles لكنها أيضاً عاملةٌ ماهرةٌ للغاية حقيقةٌ أميلُ إلى التغاضي عنها
    Çok güzel görünüyor, karşı konulmaz çekiciliğimi görmezden gelmeye çalış. Open Subtitles محاولة التغاضي عن بلدي تبدو جيدة جدا، سحر لا يقاوم.
    Onları görmezden gelmek hiç de zor değil. Ama bu, önemli olmadıkları anlamına gelmiyor. TED من السهل التغاضي عنها، ولكن ذلك لا يعني أنها غير مهمة.
    Söylediğin gibi düşmanlığımızı bir kenara attığımızdan emin olmak istiyorum. Open Subtitles اردت التأكد بأن الخلاف مابيننا قد تم التغاضي عنه ,كما قلت
    Her şeyi bir kenara bırakalım, bu randevuyu alabilmek için ofisteki en idiot adama yalakalık yaptım. Open Subtitles ولا يمكنني التغاضي عن حقيقةأننياضطررتُ.. لتملّقأكثرموظفحقيرفيشركتي .. فقط للحصول على هذا الميعاد.
    Kendini bir ümitsizlik ve biçarelik içinde bularak bu kesinlikle affedilemeyecek hatayı yapan Binbaşı Colvin'i mazur görebiliriz. Open Subtitles ..سعيًا منه للخروج من الإحباط واليأس وجد نفسه يتغاضى عن أفعال لا يمكن التغاضي عنها
    Şimdi çok bariz olduğunu biliyorum, ama yalan söylediğinden şüphelendiğiniz biri ile bir konuşma yaparken, tavır en çok gözden kaçırılan ama yalan işaretlerini veren şeydir. TED الآن أدرك بأنها تبدو واضحة، لكن عندما تدخل في حديث مع شخص تشتبه بأنه مخادع، فإن الموقف إلى حد بعيد هو التغاضي لكن القول عن المؤشرات.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus