Bırakın gelsinler. Sıradan insanlardan müteşekkil hiçbir ordu bizi alt edemez. | Open Subtitles | دعهم يأتون، لا يوجد جيشٌ مِن البشر التافهين يمكنه التغلّب علينا |
- Beni alt edebileceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | ـ أتعتقد أنّكَ تستطيع التغلّب عليّ؟ ـ ماذا حدث عيد في الميلاد السابق؟ |
Biz şeytanlarımızı alt edebiliyorsak sen de yapabilirsin. | Open Subtitles | وطالما أنّنا استطعنا التغلّب على شرورنا، فأنتِ تستطيعين أيضاً |
Gözcüleri yendikten sonra beynindeki parçaları çıkarmayı kabul ettiğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنّكِ وافقتِ على إزالة أجزاء دماغه فورَ إكماله لخطّة التغلّب على الملاحظين. |
Korkularımı kabul edince kılıcımın kabzasını saplayıp onu yenebilecek duruma geldim. | Open Subtitles | فقط حين اعترفتُ بها استطعتُ التغلّب عليه بطعنه بمقبض سيفي |
Bu ülkenin en iyi akıllarının bir grup acınası boş kafalı kadın tarafından alt edilmesine şaşırıyorum. | Open Subtitles | متعجب من أن أعظم عقول هذه الدولة تم التغلّب عليها بدهاء وحيلة فائقة مِن قِبل حفنة مِن النساء الصغيرات فارغات العقول! |
Onu alt edebilir misin? | Open Subtitles | أتعتقدين أنّ بوسعكِ التغلّب عليها؟ |
O haklı. İnsanlar onu hep alt ederler. | Open Subtitles | إنّه محقّ، يمكن التغلّب عليه دائماً |
Onları kuvvet kullanarak alt etmeye mi çalışacaksınız? | Open Subtitles | هل ستحاول التغلّب عليهم بالقوّة ؟ |
Onu beraber alt edebiliriz. | Open Subtitles | الأمر هو، يمكننا التغلّب عليه معاً. |
Dinle bak... korkunun mantığı alt edebileceği doğru fakat... mantık da korkuyu alt edebilir ve sanırım hem annen hem de Walter anladı ki onlar için en mantıklısı iyi birer arkadaş olmak. | Open Subtitles | اسمع... إنّه لأمر صحيح أنّ الخوف بإمكانه التغلّب على المنطق، لكن... |
Martha, Larry'yle bağlantısını kesebiliyor, Viper sistemini alt ediyor sonra birden bizim oyuncak tabancalarımız onu yenilgiye uğratıyor. | Open Subtitles | (مارثا) يمكنها الإنفصال عن (لاري)، ويمكنها التغلّب على نظام "فايبر"، لكن بعدها تسقط بعد طلقتين من أسلحتنا. |
Zigeryalılar yıllardır beni alt etmeye çalışıyor, Morty. | Open Subtitles | الزايجريين يحاولون التغلّب (عليّ منذُ سنوات، يا (مورتي. |
Paran olmadan Harvey'i alt etmede başarılar dilerim. | Open Subtitles | حظاً موفقاً لك في التغلّب على هارفي)، بدون نقود) |
Bence onu alt edebilirim. | Open Subtitles | أعتقد أنّ بوسعي التغلّب عليه. |
Hayır, beni tutmaya karar verdin çünkü Daniel Hardman'ı alt etmek ve gücünü korumak senin için daha önemliydi. | Open Subtitles | بل سمحتِ ببقائي لأنّكِ كنتِ منشغلة بفكرة التغلّب على (دانييل هاردمن) والحصول على السلطة |
Hayır, beni tutmaya karar verdin çünkü Daniel Hardman'ı alt etmek ve gücünü korumak senin için daha önemliydi. | Open Subtitles | بل سمحتِ ببقائي لأنّكِ كنتِ منشغلة بفكرة التغلّب على (دانييل هاردمن) والحصول على السلطة |
Bu madalyayı tamamladığım ilk Görev'den sonra aldım Nemean Aslanı'nı yendikten sonra. | Open Subtitles | هذه القلادة كانت عن أوّل مهمّة أنجزها في حياتي التغلّب على أسد "نيميا" |
Sayın Yargıç, Bay Miller acaba korkularını yenebilecek mi? | Open Subtitles | أتمكّن السيّد (ميلر) من التغلّب على مخاوفه يا حضرة القاضيين؟ |
Sen Kurtarıcısın. Onu hâlâ yenebilir ve herkesi kurtarabilirsin. | Open Subtitles | أنت المخلّصة وما زال بإمكانك التغلّب عليها |
Birlik olursak Lanetli Cadı'yı yenebileceğimizi düşündük. | Open Subtitles | نعتقد أنّنا معاً قد نتمكّن مِن التغلّب على الساحرة الماكرة |