"التقيته" - Traduction Arabe en Turc

• tanıştığım
• tanıştım
• tanıdığım
• tanıştığın
• tanıştığımda
• gördüğüm
• tanıştık
• rastladım
• tanıştığınız
• tanıştın
• karşılaştınız
• Tanıştığımızda

Çünkü erkeklerle ilk tanıştığım zaman onların evine gitmem .
لانه في العادة لا اذهب للمنزل مع شاب التقيته من اول مره

Barda tanıştığım adamı biliyorsun...
أتعرفين ذلك الرجل الذي التقيته في النادي ؟

11 yaşındaydı, ve onunla tam olarak olaylar bittikten 4 ay sonra tanıştım.
كان عمره 11 سنة. وقد التقيته تماما بعد أربعة أشهر من الحادث.

Bilmiyorum, biz bağlandık. Daha önce tanıdığım hiç kimse gibi değildi.
لا أعرف، ارتبطنا فحسب لم تكن كأي شخص التقيته من قبل

Eminim sen barda tanıştığın birinin evine... ..gitmeyecek kadar hanımefendi bir insansın.
أراهن انك سيدة راقية للذهاب الى منزل أحدهم التقيته للتو في حانة

Onunla tanıştığımda korkmuş küçük bir çocuktu.
لقد كان شابًا صغيرًا خائفًا عندما التقيته

Tabii o kadının sesini duyduğum zamanı ve lağımdan çıkarken gördüğüm adamı saymazsak, diyor.
ماعدا الفترة التي سمعت فيها صوت المرأة والرجل الذي التقيته ساعة خروجي من المجاري

İşaret Dili Konferansında tanıştığım kemancı vardı ya.
أتذكرين عازف الكمان الذي التقيته في ذلك الملتقى؟

tanıştığım biri. Çeyreklik oyununda harika bir oyuncu.
شخص ما التقيته تلعب لعبه الدوائر الرئيسيه

Birkaç ay önce markette tanıştığım adam.
الرجل الذي التقيته في السوق قبل بضعه شهور

Orada tanıştığım çocuktan bahsetmiş miydim sana?
هل سبق و أخبرتك عن ذلك الصبي الذي التقيته هناك ؟

Onunla Nyarugusu mülteci kampında tanıştım.
التقيته في مخيم نياروغوسو للاجئين في تنزانيا.

Onunla bir yıl önce New Orleans'da bir tasarım konferansında tanıştım.
التقيته في مؤتمر تصاميم في نيو أورلنز منذ سنة.

Japon. Ben de yeni tanıştım. Bilgisayarcı biri için, gayet iyi.
من "اليابان"، لقد التقيته اليوم إنه يعزف جيداً بالنسبة لمبرمج كمبيوتر

Ve o da tanıdığım en az deneyimi olan kişi.
و هو لديه حياة خاصة أقل من أي شخص التقيته

Bir tanıdığım, beni bir hazır giyim mağazasının sahibiyle tanıştıracak.
رجل التقيته عرفني على رئيسة متجر ملابس جاهزة

Bugün tanıştığın adam psikiyatristti.
حسنا,اسمع ذلك الرجل الذي التقيته اليوم انه طبيب نفسي

Bunu anlamıyorum. Onunla tanıştığımda çok sağlam çok sakin görünüyordu, şimdi çok heyecanlı.
لا أفهم ذلك فلقد بدا قوياً عندما التقيته أولاً

Siz gördüğüm, bu şekilde düşünmeyen ilk vampirsiniz.
أنت أول مصاص دماء التقيته لا يُشاطر نفس الرأي

Geçen sene danışma grubunda tanıştık.
التقيته السنة الماضية في مجموعة استشارية

Ona otoparkta rastladım ve sizin lab'ınızı görmek istedi ve çok kuvvetli birisi.
التقيته في موقف للسيارات أراد رؤية المختبر وكذلك ، وانه... انه قوي جدا

Tanımadığınız biri ya da henüz tanıştığınız biri olabilir.
يمكنُ أن يكون ذلك المجهول شخصًا قد التقيته للتو.

Otobüste tanıştın, değil mi? Hayır.
لقد التقيته في الباص,اليس كذلك؟

Hayır efendim. Onunla daha önce karşılaştınız mı anlamında.
كلا يا سيدتي ... أنتِ التقيته من قبل أن أسألك

Şimdi, sıradaki şarkı ilk Tanıştığımızda kalbimi yerinden söküp blendera atan kişi için.
الآن,هذا اللحن القادم كتبته لشخص عندما التقيته اول مره مزق قلبي وجله ينزف