Benim o tabloyla bir ilgim olduğunu mu ima etmeye çalışıyorsunuz? | Open Subtitles | هل تحاولين التلميح أن لي يداّّ في سرقة تلك اللوحة ؟ |
Başka bir şekilde ima ettiysem kusura bakma, şakayla karışık. | Open Subtitles | وآسف على التلميح بعكس ذلك، حتى لو كان مزاحاً، اتفقنا؟ |
Benim tabloya birşey yaptığımı mı ima etmeye çalışıyorsunuz? | Open Subtitles | هل تحاولين التلميح أن لي يداّّ في سرقة تلك اللوحة ؟ |
Aslında bu ipucunu vermemem gerekiyor ama öncelikle bir ayna edin. | Open Subtitles | حسنا لا يجب علي ان اعطيك هذا التلميح لكن اولا احضري مرآة |
İpucu mu vermeye çalışıyorsunuz? | Open Subtitles | تحاولين التلميح لي أهناك ما يمكن عمله لإذابة الجليد ؟ |
Bu imadan önce, bu konuda yardımınızı istedi mi? | Open Subtitles | وقبل هذا التلميح هل طلب منك مساعدة في هذه الجلسات؟ |
Penelope ile ilgili bir imada bulunalım. İma zamanı geçti Niles. | Open Subtitles | دعنا نَسْقطُ التلميح الآخر حول إجتماع بينيلوب. |
İdeal durumda benim gittiğimi görüp mesajı alır ve ortamı topuklayarak terk ederken hayatına ve donuna neler olduğunu merak eder. | Open Subtitles | على الارجح سترى اننى ذهبت و تفهم التلميح , و تخرج من هناك و تتسائل ماذا حدث لحياتها و لملابسها الداخلية |
Arkamdaki kötü imaları yok etmenin tek yolu değerimi kanıtlamak. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لوضع التلميح ورائي هو أثبات قيمتي |
Leb demeden leblebiyi anlarız. Deniz tutan çocuk bile gelecek. | Open Subtitles | يمكننا فهم التلميح و حتى الشخص الذي يصاب بدوار البحر سيرافقنا |
Birinin suratına bakıp, gitmesini ima ettiğin halde gitmemesinden nefret ederim, bir de korkunç sessizlik olur. | Open Subtitles | فمثلاً، أكره من يلاحقونني وأحاول التلميح لكنهم لا يرحلون ثم يكون ذلك الصمت المحرج |
İma ettiğini anladım. | Open Subtitles | القضيّة لدى محقّقين مُخضرمين سيدي ؟ أنا اُدين هذا التلميح |
Yaşadıklarının zor şeyler olmadığını ima etmek istemedim. | Open Subtitles | لا أقصد التلميح إلى أنّ ما عانيتِه لم يكن قاسياً |
Sizin tarifinize uyan bir delikanlıyı ima edebilirim. | Open Subtitles | بإمكاني التلميح بالرواية إلى شاب يُطابق أوصافك. |
İma ettim, ipucu verdim, dergilerde çiçek resimlerini önüne koydum, ama hiç bir zaman anlamadı. | Open Subtitles | قد ألمّح, وأعبس بوجهه, أطالع المجلات التي تحوي صور الورود, إلا أنّه لم يفهم أبداً التلميح. |
Ortada bir tür cinsel gerilim olduğunu ima ediyorsun sanırım. | Open Subtitles | تريد التلميح إلى وجود بعض التوتّر الجنسي |
Tamam, aşırı derecede doğrudan verilen ipucunu aldım. | Open Subtitles | حسناً, لقد حصلت على التلميح غير المفهوم بشكل لا يصدق |
Bu resmi şirkete gönderiyoruz ve onlar da bize diğer ipucunu gönderiyorlar. | Open Subtitles | ثم سيرسلون لنا التلميح القادم |
Naomi, eğer söylersem artık ipucu olmaz, dedi. | Open Subtitles | قالت ناعومي إن أخبرتكَ ما هو التلميح فإنه لن يكون تلميحاً على الإطلاق |
İmadan da mı anlamıyorsun? | Open Subtitles | ألا تفهم التلميح ؟ |
Oh, hayır, amacım böyle bir imada bulunmak değildi... | Open Subtitles | لا, انا لا اقصد هذا التلميح |
Sana her gün o mesajı gönderiyorum ama sen hiç anlamadın. | Open Subtitles | حسنا, لقد استمريت في وضعها على يديك ولكن انت لا تنتبهي ابدا الى التلميح |
Evet, bazı insanlar imaları anlamaz. | Open Subtitles | نعم، بعض الأشخاص لا يفهمون التلميح |
Leb demeden leblebiyi anlarız. Deniz tutan çocuk bile gelecek. | Open Subtitles | يمكننا فهم التلميح و حتى الشخص الذي يصاب بدوار البحر سيرافقنا |