"التوسع" - Traduction Arabe en Turc

    • Genişleme
        
    • genişlemek
        
    • genişlemeye
        
    • genişlemenin
        
    • genişlemeyi
        
    • genişletmek
        
    • genleşmesi
        
    • Genişleyen
        
    Bu bize insanoğlunun 50 yıl evvel ulaşmış olduğu uzaya insanlığı taşıma konusunda daha fazla bir Genişleme vermeyecek. TED وسوف لن يترك لنا أي زيادة في التوسع العام للبشر في الفضاء اكثر مما كنا عليه قبل 50 عاما.
    Öyle olmasa bile, herkesin emin olduğu bir şey vardı: Genişleme yavaşlıyor olmalı. TED ولكن مع ذلك حتى كان هناك شيئاً ما كان الجميع متأكدون منه ان التوسع يجب ان يتباطأ
    Ve bunu birçok uzak galaksi üzerinde kılı kırk yaran gözlemler yapmaları sayesinde, Genişleme hızının zamana göre nasıl değiştiğini kaydederek yaptılar. TED وقاموا بالآتي بملاحظة دؤوبة للمجرات البعيدة الكثيرة بما يسمح لهم برسم خريطة عن كيف ان معدل التوسع قد تغير بمرور الوقت
    genişlemek isteyen başka kiracıları var ve örnek teşkil etmesinden endişeli. Open Subtitles لديها مستأجرين آخرين يرغبون في التوسع وهي قلقة مما حدث في السابق
    Doğuya ve güneye doğru genişlemeye çalışmadılar çünkü oralarda diğer kardeşleri hüküm sürüyordu... Open Subtitles لم يكن بإستطاعتهم التوسع للشرق أو للجنوب حيث المناطق التى يحكمها إخوانهم من الأمرء الأتراك المسلمين
    İşte sürpriz de burada. genişlemenin hiç de yavaşlamadığını buldular. TED وهنا كانت المفاجأة لقد وجدوا ان التوسع لم يكن يتباطأ
    Dağın tam üstüne, genişlemeyi gözlemlemek için bir komuta merkezi kurduk. Open Subtitles هذا صحيح لقد أنشأنا قيادة ميدانية أعلى الجبل لمراقبة التوسع
    Dünya'yı evrenin sınırlarına kadar genişletmek istiyoruz. Open Subtitles نحن نرغب فى التوسع بحدود الكرة الأرضية حتى آخر الكون
    Genişleme yalnızca galaksiler arasındaki kara boşlukta üstün geliyor ve uzay genişliyor. TED فالثقوب السوداء التي بين المجرات هي حيث استطاع التوسع أن ينتصر والمكان أن يتمدد.
    Şişme modeli erken evrendeki enerjinin kuantum dalgalanmalarını, sonradan galaksilerin oluşumunu sağlayacak gaz kümelerinin oluşumuyla bağdaştıran akıl kalmaz hızda, kısa süreli bir Genişleme dönemi betimliyor. TED يشرح النموذج التضخمي فترة قصيرة من التوسع المذهل والسريع الذي يربط التقلبات الكمية في طاقة الكون البدائي، بتلك التشكلات من الكتل الغازية التي أدت لتشكل المجرات.
    Bu Genişleme ve yükselmeye yer çekimi sebep oluyor, ateşe o kendine özgü incelmeyi veriyor. TED تسبب الجاذبية هذا التوسع والارتفاع الذي يعطي اللهيب شكله المميز.
    Bu durumda Genişleme artmaya devam edemeyecek, ama evren büyümeye devam edecektir. TED لا يمكن لتمدد الكون أن يتسارع مجددًا، لكنه سيتسمر في التوسع.
    Bu birkaç tasarımcının beraber yaptığı iş, tek başınalık ve Genişleme fikirlerini geliştiriyor, farklı teknikler aracılığıyla. TED وهذا من أعمال عدة مصممين التي تدعم فكرة العزلة و التوسع من خلال تقنيات مختلفة
    Küresel Genişleme, gece yarısı kapasitemize yardımcı oluyor çünkü saat dilimi kapsamımız olacak. TED ويساعدنا التوسع العالمي بسعة منتصف الليل، لأننا سنغطي نطاق زمني.
    Ve elbette, bu Genişleme krizi içten içe tetikledi. TED وبالطبع، هذا التوسع تضمْن فى أعماق طياته إلى الأزمة.
    Bu devlet, an itibariyle, gelişme ve Genişleme beklemektedir. Open Subtitles هذه البلاد , الآن تحتاج منا الى أعمال البناء و التوسع
    Kartel saldırgan olmaya devam etme ve... komşu ülkelere doğru Genişleme kararı aldı. Open Subtitles شركات المخدرات قررت التوسع العدواني على البلدان المجاورة
    genişlemek yerine Moğol tecridi isteyen kişiyi mi? Open Subtitles الذي لا يريد التوسع, بل الانعزال للمغول.
    Şirketin hala genişlemeye ihtiyacı var, ve farkettim ki, benim gibi formunda, zeki bir adamın, öne çıkıp, işleri eline alması lazım. Open Subtitles لازالت تريد الشركة التوسع لذا ففكرت أنهم يحتاجون رجل ذكي مناسب مثلي للتقدم و أخذ الكرة
    20. yüzyılda evrenimizin genişlediğini ve güneş sistemimizin bu genişlemenin merkezinde olmadığını öğrendik. TED ولقد تعلمنا في القرن ال20 أن الكون يتسع وأن مجموعتنا الشمسية ليست مركز ذلك التوسع.
    Bizim görebildiğimiz genişlemeyi yarattı ve evrendeki tüm parçacıkları bu büyük, ateşli kütle ısıttı. Open Subtitles خلقت التوسع الذى نراه, وسخَّنت كل الجزيئات فى العالم فى هذه الكتلة النارية الكبيرة.
    Diğer ülkelerin özgürlüklerini ihlal etmek ya da topraklarımızı genişletmek gibi bir amacımız hiçbir zaman olmamıştır. Open Subtitles إن انتهاك سيادة الآخرين أو الشروع في .التوسع الإقليمي لم تكن من أهدافنا إطلاقا
    Negatif ısı genleşmesi iki boyutlu olarak elde edilebilir. Open Subtitles التوسع الحراري السلبي عند ذلك, قد ينتج في بُعدين.
    Moleküller yukarı aşağı hareket eder ama tutarlı bir şekilde, dışarıya doğru Genişleyen ortak merkezli halkalar halinde. Open Subtitles الجزيئات تتحرك صعودا وهبوطا ولكن بشكل متماسك, مشكلة حلقات متحدة المركز التي تعمل على التوسع الى الخارج.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus