Umarım doğduğundan beri sana yedirdiğim yemeklerin ve aldığım kıyafetlerin tadını çıkartmışsındır. | Open Subtitles | آملُ أنّكَ استمتعتَ بوجبتك و كلّ الثياب التي أحضرتها لك منذُ ولادتك |
Hırsız tüm bubi tuzaklarımdan kurtulup tüccar Johann'dan aldığım tüm metali almış! | Open Subtitles | اللص تهرّب من فخاخي وأخذ كل المعادن التي أحضرتها من التاجر يوهان |
O zaman bulaşık yıkarken giy diye aldığım plastik eldivenleri niye takmıyorsun? | Open Subtitles | حسناً، إذاً لماذا لا ترتدي القفازات التي أحضرتها لك، عندما تجلي الصحون؟ |
Oğlum! Yeni aldığın arabaya bayıldım. | Open Subtitles | يا إلهي، أحب السيارة الجديدة التي أحضرتها لي |
Benim için çıktısını aldığın doğum sertifikasında öyle yazıyordu. | Open Subtitles | هذا ما تقوله شهادة الولادة التي أحضرتها لي ؟ |
Bana getirdiğin acil durum vericisi uzaya yardım sinyali yollayacak. | Open Subtitles | أداة اللاسلكي التي أحضرتها لي ستبعث بإشارة إستغاثة في الفضاء. |
Austin'li Tony yanınızda getirdiğiniz çantada ne kadar var? | Open Subtitles | كم تظن أنك تحمل معك في هذه الحقيبة العجيبة التي أحضرتها |
Valérie'ye geçen sene aldığım bebekten bir tane de bana alır mısın? | Open Subtitles | هل ستحضر لي دمية كتلك التي أحضرتها لناتالي العام الماضي؟ |
Onlar için aldığım hediye sonunda geldi. | Open Subtitles | لقد تمكنت أخيراً من وضع الهدية التي أحضرتها لهم. |
Dylan, sana aldığım topla oynayalım mı? | Open Subtitles | ديلان أتريد اللعب بالكره التي أحضرتها لك |
Geçen hafta sana aldığım takımı niye giymiyorsun? | Open Subtitles | كلا يا ديف .. لماذا لا تلبس البدلة التي أحضرتها لك الأسبوع الماضي |
Odana çıkıp sana aldığım çizgi romanları oku. | Open Subtitles | إنتهي وأصعد إلى غرفتك إقرأ المجلات التي أحضرتها لك |
Sanırım sana aldığım, süt pompasına ihtiyacın olmayacak. | Open Subtitles | أظنكِ لن تحتاجي مضخة الصدر التي أحضرتها لكِ |
Size Noel'de aldığım sıcak çikolata makinesiyle mı? | Open Subtitles | هل ستعده في مجموعة الجبن المذاب التي أحضرتها لك في عيد الميلاد المجيد؟ |
Sana aldığım pudingi yiyebilirsem tabii. | Open Subtitles | بالطبع إذا سمحت لي بأكل تلك الحلوى التي أحضرتها لك |
Giymeyeceğim. Bana aldığın smokini giyeceğim Sorun ne? | Open Subtitles | كلا إنها بدلة " أفانتي " التي أحضرتها لي |
aldığın el fenerlerini kur, karanlıkta çadırları aydınlatıp köy gibi göstereceğiz. | Open Subtitles | ... جهز الفوانيس التي أحضرتها كي نضيء بها بعض الخيام . ليبدو المكان وكأنه الهدف |
Benim için aldığın o planlar var ya şu Emmett'le birlikte çalışıp çaldıklarınız sahte çıktılar. | Open Subtitles | وخطط المراوح التي أحضرتها من اجلي الخطط التي عملت أنت و(ايميت) على سرقتها كانت مزيفة |
Şu bize getirdiğin şeylere bir bak. | Open Subtitles | الأن، نلقي نظرة لتلك الأشياء الجيدة التي أحضرتها لنا، حسناً؟ |
getirdiğin oyuncaklar orada, kutunun içinde. | Open Subtitles | وألعابك التي أحضرتها معك هي في ذلك الصندوق هناك |
Gözümün içine bak ve partiye getirdiğin kızın o olduğunu söyle. | Open Subtitles | انظر إلي انظر إلى عيني وأخبرني أنها نفس الفتاة التي أحضرتها إلى حفلتي |
Bundan önce getirdiğiniz mallar kalitesizdi. | Open Subtitles | المواد التي أحضرتها من قبل كانت رديئة النوعية |