Onun için aldığım bir kitabın film hakkı ile alakalı. | Open Subtitles | إنه .. إنه يتعلق بحقوق الكتاب التي حصلت عليها لها |
Şu ana kadar aldığım her cevap ya seks, ya da şiddetle ilgili oldu. | Open Subtitles | أتعرفان، كل الإجابات التي حصلت عليها حتى الآن إما عن الجنس أو العنف |
Ama aynı değişimler, önceden gelen değişimlerden çok da farklı olmuyor. | Open Subtitles | و لكن التغييرات لا تكون مختلفة عن التغييرات التي حصلت سابقاً |
Haydi J dayının sana aldığı hediyeyi büyükbabana gösterelim... krallara layık bir tulum. | Open Subtitles | تومي. لنري جدك الهدية التي حصلت عليها من عمك ,جيك لباس يليق للملك |
Peki ya Arap Baharı ve yaşanan olaylar, örneğin Mısır'da? | TED | ماذا بخصوص الربيع العربي والاشياء التي حصلت في مصر على سبيل المثال؟ |
Veya öncülerden aldığınız bilginin daha geniş alıcı kitlesine yardım etmek için gerçekten oldukça hızlı bir şekilde yayılacağına dair görüşünüz var mı? | TED | أو هل عندك تصورٌ بأن المعرفة التي حصلت عليها من الرُّواد يمكن فعلاً أن تنتشر بسرعة لتساعد مجموعةٍ أوسع من المُتَلقين؟ |
Böyle bir özgürlüğe sahip tek kız olduğumun farkındaydım ve bunun suçluluğunu hissediyordum. | TED | كنت أدرك أنني الفتاة الوحيدة التي حصلت على هكذا حرية و لقد كنت أشعر بالذنب حيال ذلك. |
O kameradan aldığım kanıtları da uydurma bir muhbire söylettim. | Open Subtitles | والأدلة التي حصلت عليها من الكاميرا نسَبتُها لمُخبر وهميّ |
Mike, şu ayakkabıları aldığım Fiyata inanamazsın. | Open Subtitles | مايك، انظر إلى البيعة التي حصلت فيها على هذه الأحذية |
Eski kız arkadaşlarımdan aldığım bütün herşeyi topladım. | Open Subtitles | جمعت كل الأغراض التي حصلت عليها من صديقاتي السابقات |
Üstüne bu sabah aldığım 10,000 ile Çinliler'den aldığımızı da katınca yarısından çoğunu halletmiş oluyoruz. | Open Subtitles | بالإضافة إلى العشرة التي حصلت عليها هذا الصباح , و المال الصيني تجعلنا أكثر من منتصف الطريق |
Geçen gece aldığım yazının yanındaydı. | Open Subtitles | كانت بجوار ورقة الحظ اللعينة التي حصلت عليها الليلة السابقة. |
Yanlışlıkla hapse atılmamdan dolayı aldığım parayı mülk almak için kullandım. | Open Subtitles | لقد استعملت التسوية التي حصلت عليها .. من سجني الخاطئ .لإكتساب ملكية إضافية .. |
Bak, anlamalısın ki orda meydana gelen olay gibi şiddet içeren tartışmalara izin veremem. | Open Subtitles | إسمع ، يجب أن تفهم بأني لا أقبل إحتكاكات جسدية مثل التي حصلت |
Geçmişte başıma gelen şeylere ben de üzülüyordum ama en azından benim üzülecek bir şeyim var. | Open Subtitles | لقد كنت منزعجة من الأشياء التي حصلت معي في الماضي ، لكن على الأقل عندي واحدة ، تعلمون ذلك |
Polis oyuncak gününden aldığı oyuncakları saymıyorum bile. | Open Subtitles | بغض النظر عن الألعاب التي حصلت عليها من الشرطه |
Memelilerin aldığı ilk şekerdir... annelerinin sütünde bulunmaktadır. | Open Subtitles | هي من اول انواع السكر التي حصلت عليها الحيوانات والتي توجد بحليب الأم |
Şey, geçen gece televizyonla ilgili yaşanan şeyler gibi. | Open Subtitles | مثل الأشياء التي حصلت مع التلفاز الليلة الماضية |
Bu duvarlar içinde yaşanan tüm o muhteşem anılara desteksiz yapacağımı sanıyorsanız çıldırmışsınız. | Open Subtitles | نخب الذكريات الرائعة كلها التي حصلت بين هذه الجدران إن ظننتم أنني سأفعل هذا بدون مساندة فأنتم مجانين |
Anladığım kadarıyla, Hoke'un bilgisayarından aldığınız verileri henüz | Open Subtitles | أنا أفهم أنك لم تحول البيانات التي حصلت عليها من جهاز الكمبيوتر لهوك |
Klinikten aldığınız her anketin bir kopyasını istiyoruz. | Open Subtitles | نحتاج لنسخ من كل الاستمارات التي حصلت عليها من العيادة |
Bu hastalıkla bağlantılı iki gen üzerinde patente sahip şirket, bu sendromu teşhis edebilecek bir test geliştirdi. | TED | طورت الشركة التي حصلت على براءتي اختراع في جينين مرتبطين بهذا المرض اختباراً لتشخيص هذه المتلازمة |