"التي قامت بها" - Traduction Arabe en Turc

    • yaptığı
        
    Aynı zamanda ABD'nin 20. yüzyılda yaptığı en iyi yatırımlardan biri olduğu ortaya çıktı. TED اتضح أيضاً أنه من أفضل الاستثمارات التي قامت بها الولايات المتحدة في القرن 20.
    Bana yaptığı yolculukları anlattı ve zihnini genişletmenin yollarını nasıI keşfettiğini ve galiba buranın batısında olan ahenk içinde yaşamayı öğrenişini, çünkü California'ya kadar gelebilmişti. Open Subtitles أخبرتني عن كل الرحلات التي قامت بها و كيف إكتشفت طرق توسع بها مدارك عقلها وتعلم كيف تعيش في إنسجام
    Ailesine bakmak için yaptığı diğer fedakârlıklardan söz etmiyorum bile. Open Subtitles ناهيك عن التضحيات الكثيرة الأخرى التي قامت بها على الأرجح لتعتني بعائلتها
    - yaptığı onca harika şey. Open Subtitles كان علي مسحه كل تلك الأشياء الرائعة التي قامت بها
    Bugün yaptığı türden şeyler yaptığını hiç görmedim. Open Subtitles ولم أرها قط تقوم بتلك الأمور التي قامت بها بالساعات التسع الأخيرة
    Brenda'nın yaptığı satıştaki adamın kimliğini bulduk. Open Subtitles ألتقطنا بالفعل الرجل من عملية الشراء التي قامت بها بريندا من أجلنا
    Ama suçu her ne olursa olsun, öz babasıyla omuz omuza yaptığı fedakarlık inkâr edilemez. Open Subtitles لكن مهما كان ذنبها لايمكن انكار التضحية التي قامت بها مع ابوها الحقيقي الى جانبها
    Hiçbir Japon ajanı o kadının yaptığı şeyleri yapamazdı. Open Subtitles لا يمكن لجاسوس ياباني أن يفعل الأشياء التي قامت بها تلك المرأة
    Jenny kadına yaptığı şey yüzünden dehşet içinde, ama tercümanı durumu açıklıyor hastanın yüzü operasyon yüzünden şişmemiş. TED جيني كانت مرتعدة وخائفة بالعمل الذي قامت به ولكن المترجم بدأ في التفسير بأن وضع المريضة لا دخل له بالعملية التي قامت بها
    Yönetimin yaptığı şeylerden biri, ayrılığın ana amaçlarından birinin ABD'ye gelen insanları caydırmak olduğunu söyleyen mahkeme dokümanlarını doldurmaktı. TED كان أحد الأمور التي قامت بها الإدارة أنها قدمت أوراقًا للمحكمة العدلية تقول فيها أن أحد المقاصد الرئيسية من هذا الفصل أن تكون بمثابة رادع للقادمين للولايات المتحدة.
    yaptığı katkıları anlıyorum. Open Subtitles أنا أتفهم المساهمة التي قامت بها
    Annemin benden önce yaptığı gibi. Open Subtitles بالطريقةِ التي قامت بها أمي قبلي
    O şey Bölüm'ün yaptığı bütün işlerin kanıtlarını kapsayan bir sabit disk. Open Subtitles ذلكالقرصالصلبيحتويعلىأدلة، لجميع العمليات التي قامت بها "الشعبة"
    Bölüm'ün devlet için yaptığı onca görev? Open Subtitles جميع العمليات التي قامت بها "الشعبة" من أجل الحكومة؟
    Ödemeleri alıcının hesabına kadar izledim ve yaptığı tüm alımların kaydını çıkardım. Open Subtitles وبعدها سأقوم بتعقب تلك المبالغ إلىرقمحسابالمشتري... وأحصل على بيان بكل عمليات الشراء التي قامت بها
    Nasıl yaptığı önemli. Birlikte olurken yaptı. Open Subtitles إنها الطريقة التي قامت بها
    Bishop'ın bu yıl yaptığı telefon konuşmaları. R harfiyle başlayanlar. Open Subtitles أنا أطابق المكالمات التي قامت بها (بيشوب) أو تلقتها خلال العام الماضي مع حروف "الراء".
    LulzSec'in yaptığı şeyler, insanların bir kısmına göre, daha asil değildi. Open Subtitles واحد من الأشياء التي قامت بها (لولزسك) في أحد أوساط الرأي العام , حيث أقل نبالة.
    Ama o kadının Amanda'ya yaptığı tüm o korkunç şeylerden sonra onu tanıdığım kadarıyla ona güvenmiyorum. Open Subtitles لكن بعد كل الـأشياء المُروعة التي قامت بها تلك المرأة لـ (أماندا)، فأنـا لـاـ أثق بها علي الـإطلاق.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus