- Demek istediğim, sadece istediğimiz suçları araştırma gibi bir lüksümüz yok. | Open Subtitles | ما أقصده هو أنّنا لايمكننا أن نحقّق في الجرائم التي نريدها فقط |
Hackleyip gireceğim, istediğimiz bilgiyi alacağım bu odadan asla çıkmayacağız. | Open Subtitles | وأحصل على المعلومات التي نريدها لن نضطر لمغادرة هذه الغرفة |
ya da sadece bazılarımız için istediğimiz farklı özellikler mi seçeceğiz? | TED | أو ، سنقوم بشكل انتقائي باختيار المميزات التي نريدها للبعض منا و ليس للبعض الآخر ؟ |
'Ama halkımızdan hâlâ... '... ihtiyacımız olan isimleri talep ediyoruz. | Open Subtitles | لكنّي ما زلتُ أحثّ الجاليات على أعطائنا الأسماء التي نريدها |
Ama ihtiyacımız olan cevapları alır almaz, ilk bilen siz olacaksınız. | Open Subtitles | ولكن فور حصولنا على الإجابات التي نريدها ستكون أول من يعلم |
İstediğimiz mikroorganizma türleriyle tasarımlar yaptığınızı hayal edin bir uçak içinde ya da bir telefon yüzeyinde. | TED | تخيل باستطاعنا ان نصمم المايكروبات التي نريدها في مكان أو في هاتف نقال. |
Asıl önemli olan bizlerin nasıl bir yönetim istediğimiz, ne tür bir Internet istediğimiz, insanlar ve toplumlar arasında nasıl bir ilişki istediğimiz. | TED | ما يهم في الواقع هنا نوع الحكومة التي نريدها, نوع الإنترنت الذي نريده, نوع العلاقات بين الناس والمجتمعات. |
İstediğimiz hayatı kurarız daha sonra zaman kendi kendine artar. | TED | نبني حياتنا التي نريدها وبالتالي يوفرُ الوقت نفسه من تلقاء ذاته، وهذا ما أعنيه. |
Biz neyin önemli olduğuna odaklandığımızda istediğimiz hayatı sahip olduğumuz zaman içinde kurabiliriz. | TED | وعندما نركزُ على ما يهم يمكننا بناء الحياة التي نريدها في الوقت المتاح لنا. |
Toplumumuzda olmasını istediğimiz bu şirketleri kurmak için birkaç şeye ihtiyacımız var. | TED | لبناء هذه الشركات التي نريدها في مجتمعنا، نحتاج بعض الأشياء. |
İnsanlar engel değildir, istediğimiz şeylere açılan kapılardır. | TED | البشر ليسوا الحواجز لكن البدايات إلى الأشياء التي نريدها. |
Beynimizde bize istediğimiz bilgiyi veren büyülü bir şey yok. | TED | لا نملك تلك الشريحة السحرية في عقولنا والتي تزودنا بالمعلومات التي نريدها |
İhtiyacımız olan ilaçları bulduk. | Open Subtitles | هيا, أخيرا حصلنا على الأدوية التي نريدها. |
Bak, Kane'in cinayetlerle bağlantısını... ispatlamak için ihtiyacımız olan son kanıt buydu. | Open Subtitles | هذه هي القطعه الاخيره من الادله التي نريدها لنربط كين بالجرائم |
CTU'nun ismine zarar verişini açıklayacak birini bulup... başardıklarına gelmeden önce yeterince zaman kazanırsak... bu bize ihtiyacımız olan korumayı sağlar. | Open Subtitles | وكيف سمح للوحدة بأن تُخترق والتقويض من نجاحه بما يعطينا الحماية التي نريدها |
İhtiyacımız olan malzemeyi alacak mıyız? | Open Subtitles | انظر، هل سنحصل على المستلزمات التي نريدها أم لا؟ |