"التي يجب" - Traduction Arabe en Turc

    • gereken
        
    • gerektiği gibi
        
    • zorunda olduğum
        
    • gerektiğini
        
    • sorular
        
    Defedilmesi gereken ilk inanış, Afrika'nın bir ülke olmadığı inancıdır. TED والخرافة الأولى التي يجب تبديدها هي أن أفريقيا ليست دولة.
    Bu, genç erkeklerimiz ve kadınlarımız ile paylaşmamız gereken mesajdır. TED هذه هي الرسالة التي يجب أن ننشرها وسط شبابنا وشاباتنا.
    Yoksa bu birlikte yaşamamız gereken hayatın bir gerçeği mi? TED أو إنها احدى حقائق الحياة التي يجب أن نتعايش معها؟
    Bugün yapmam gerektiği gibi Open Subtitles بنفس الطريقة التي يجب أن يتم بها الأمر اليوم
    Bu sadece sizin gerçek olduğunuzu ona göstermek zorunda olduğum bir durum. Open Subtitles هذه هي فقط الصفقة التي يجب أن نعملها لتجعله يرى بأنكم حقيقيون.
    Lenslerin hangi mesafeye odaklanmaları gerektiğini bilmelerinin bir yolu yoktur. TED لا تملك العدسات طريقة لمعرفة المسافة التي يجب التركيز عليها.
    İşte önümüzdeki 50 yıl bu sorular için endişelenmeliyiz. TED تلك هي الاسئلة التي يجب ان نقلق حيالها في الـ 50 عاما القادمة
    Hedeflenen girişimler zaten dahil olması gereken bakış açılarını birleştirmeye yardım etti. TED ساعدت المبادرات الهادفة على دمج المنظورات، التي يجب أن تكون دائمًا مشمولة.
    Ama senin de güçlü olman ve ilgilenmen gereken bazı şeyler var. Open Subtitles لكن هناك بعض الأشياء التي يجب عليكِ الاعتناء بها و التمسك بها
    Ama senin de güçlü olman ve ilgilenmen gereken bazı şeyler var. Open Subtitles لكن هناك بعض الأشياء التي يجب عليكِ الاعتناء بها و التمسك بها
    Dikkat etmem gereken şeylerin bir listesini verdi ama o listede bu yoktu. Open Subtitles لقد أعطاني لائحة بالأشياء التي يجب أن أنتبه لها، ولم يكن هذا فيها
    Bunlar da kurtarma ekiplerinin kazazedeleri güvenli bölgelere götürmek için kullanmaları gereken yollar. Open Subtitles لذا فان هذه هي الطرق التي يجب أن يستخدمها رجالكم للوصول للمناطق الامنه
    Tam şu sıralar takip etmem gereken bazı şeyler var. Open Subtitles لدي العديد من الأشياء التي يجب أن أتحقق منها الآن
    Hayır. Sanırım bu, o tek başıma yapmam gereken şeylerden bir tanesi. Open Subtitles لا, أعتقد أن هذا أحد الأشياء التي يجب أن أقوم بها بمفردي
    Berbat bir durum ama endişe etmen gereken bir işin var. Open Subtitles هذا سيئ ، لكن لديك أمورك التي يجب أن تقلق عليها
    Halkın alması gereken önlemleri anlatan bir basın açıklaması hazırladık. Open Subtitles لقدكتبنا تصريحا صحفيا عن الاحتياطات التي يجب ان يتخذها العامة
    Güzel ve Çirkin de neymiş Disney'in anlatması gereken aşk hikayesi budur. Open Subtitles تبا للجميلة والوحش تلك هي قصة الحب التي يجب ان تخبرها ديزني
    - Tam olması gerektiği gibi oldu. Open Subtitles أنها فقط الطريقة الصحيحة ، التي يجب أن تسير الأمور عليها
    Ülkemizde olanların olması gerektiği gibi olup olmadığıdır, efendim. Open Subtitles ان كانوا يظنون ان هذه هي الطريقة التي يجب ان تسير بها الامور في هذا البلد يا سيّدي
    Beni şu gitmek zorunda olduğum partiye götürebilirsin, çünkü oraya tek başına gitmeyi asla kendime yediremem. Open Subtitles يمكنك أن تصحبني لهذه الحفلة التي يجب علي أن أحضرها لأني لا يمكن أن أذهب لوحدي
    İyi polisi oynayarak, yaşamak için yapmak zorunda olduğum şeyleri söylemen ...için seni önemli işlerden alıkoyup buraya getiriyor. Open Subtitles أو انه سحبكِ لهنا من شيء مهم للعب دور الشرطي الصالح واخباري بكل الأشياء التي يجب ان أعيش من أجلها
    Büyükannen belki senin burada yalnız kalman gerektiğini de söylüyordur. Open Subtitles هل جدتك ربما يقولون التي يجب أن نعيش هنا وحده؟
    Açıkçası hangi aşıların veya güçlendiricilerin ergenlik sonrasında olmamız gerektiğini çoğumuzun bildiğini sanmıyorum. TED وأنا لست متأكدة الآن إذا كان الكثير منا يعرف ما هي اللقاحات أو المقويات التي يجب علينا أن نأخذها بعد سن المراهقة.
    Klinik raporlar... ve sorular... ve yanıtlaması gereken ayrıntılara ilişkin sorular. Open Subtitles إنها التقارير الطبية والأسئلة والإجابات المفصلة التي يجب أن تعطيها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus