Babalarımızın zamanında... bu arazide iki büyük bufalo sürüsü vardı. | Open Subtitles | في زمن آبائنا كان يوجد في ارضنا قطيعان من الجاموس |
bufalo Avcısı'nın acı içinde olması beni nasıl hisettiriyor biliyor musun? | Open Subtitles | أتريد أن تعرف كيف أشعر حول صائد الجاموس الذي يتالم ؟ |
Dostlarım olsaydı bana Buffalo Bob derdi. | Open Subtitles | إذا كان لدي صديق، فإنها ستدعو لي الجاموس بوب. |
Sizin için ve Beyaz Bizon için sakιncasι yoksa kalanιnι haftasonu teslim edeceğim. | Open Subtitles | وسأسلم لك الباقي نهاية الاسبوع القادم اذا استمرت علاقتك جيدة مع الجاموس الابيض |
Montana'daki geyiklerin bufalolar kadar kocaman olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | حَسنا، سام يقولون بأن الايائل ستجتمع في مونتانا كبيرة بحجم الجاموس في هذا العام |
20 dakikalık mücadeleden sonra sadece boğa boğuşmayı bitirecek enerjiye sahip. | Open Subtitles | بعد صراع دام 20 دقيقة الجاموس وحده من تمكّن من انهائه |
Oh, bana bufaloların dolaştığı bir ev gösterin. | Open Subtitles | أوه، شوّفني فى البيت، حيث الجاموس يتجوّل |
Ama cidden, bu dokunaklı sözleri dinlerken kurt kanunu yani, balta-yay ve ok kanunu dışında başka bir kanunla engellenemeyen, güzel bölgemize doluşmakta olan geniş bufalo sürülerini ve vahşi Kızılderilileri bir kez daha gözümün önünde canlandırma şansı buldum. | Open Subtitles | ولكن، على محمل الجد، تحت سحر بلاغته، أرى مرة أخرى القطيع العظمى من الجاموس وحشية ريدسكن بالتجوال بأراضينا الجميلة |
Antilop ya da bufalo avlayıp gel-gitleri seyrederek zaman geçirdik. | Open Subtitles | اصطدنا الغزلان و الجاموس حيث كانوا نادرين أو فائضين |
Onun damıtılmış bufalo sütü senin olacak. | Open Subtitles | كعكة الفاصوليا بالجراد وحليب الجاموس المتخمر |
Bugün FBI görevlisi, kutsal kişilerce iyileştirilince, ...beyaz bir bufalo doğdu. | Open Subtitles | ولكن في هذا اليوم ، عندما كان الناس المقدسة أعطى مكتب التحقيقات الاتحادي ان الرجل معجزة ، ولدت الجاموس الأبيض. |
Buradakiler dünyanın en büyük kurtları olup bazıları 60 kilodan ağır olmalarına rağmen yetişkin bir bufalo bir tondan ağır gelebilir. | Open Subtitles | بالرغم أن الذئاب هنا هي الأضخم في العالم يزن البعض أكثر من 125 باوند فإن الجاموس البالغ قد يزن أكثر من طن. |
bufalo kendi sürüsünün güvenliğine dönmeyi başarırsa, o zaman kurtlar her şeye en baştan başlamak zorunda kalacaklar. | Open Subtitles | لو استطاع الجاموس أن يستعيد أمان القطيع فحينها ستضطر الذئاب أن تبدأ الأمر برمّته مجدداً. |
Buna Buffalo'da yaşayan dişçi olan kuzeni de dahil. | Open Subtitles | بما في ذلك ابن عمه الذي فقط طبيب أسنان من الجاموس. |
Beni bekleyen, mavi bir Buffalo Bills şapkası takıyor olacak. | Open Subtitles | هو سيلبس فواتير الجاموس الزرقاء تسدّ. |
Beyaz Bizon'un halkιnι idare edecek kadar sιğιr getirdik. | Open Subtitles | لقد جلبنا مايكفي من لحوم الابقار لشعب الجاموس الابيض |
Bu bufalolar, bir zamanların Kuzey Amerika çayırlarını kaplayan muazzam sürülerin sonuncusundan kalma. | Open Subtitles | ينتمي هذا الجاموس إلى آخر القطعان الضخمة التي انتشرت ذات يوم بسهول أمريكا الشمالية. |
Fakat boğa sürüsüne on yıIdan fazla liderlik etti. | Open Subtitles | ولكن الجاموس يقود هذا القطيع منذ 10 سنواتٍ أو أكثر. |
bufaloların arasında dolanıp, sürüyü ölçüp biçip kendini savunmaktan aciz ve bu sebepten dolayı alt edilmesi kolay olabilecek hayvanı ararlar. | Open Subtitles | يتحرّكون بين الجاموس ويقومون بتقدير حجم القطيع باحثين عن حيوان قد يكون ضعيفاً ولذا يسهُل اسقاطه. |
Manda pirinç tarlalarının orada çalındığına göre, hırsızların ayakkabılarında çamur olmalı. | Open Subtitles | بما أن الجاموس سرق من حقول الرز، فلا بد أن يكون هناك وحل بأحذية الناهبين |
Güçlü yetişkin mandalar aslanları kolayca ezebilir. | Open Subtitles | الجاموس البالغ قويّ، وبوسعه أن يدهس الأسود بسهولة |
Halkın bir bufaloya binip onu sürebilir mi? | Open Subtitles | أيستطيعون قومك القفز على الجاموس وقيادته؟ |
Winchester dürbünümden aşağı doğru baktım tetiği çektim, ve o bufaloyu vurdum. | Open Subtitles | إذاً، نظرت للبرميل الذي بيه بندقيتي الونتشيستر ضغطت الزناد، وصدت الجاموس |
Sadece bufaloları burnundan tutup dolaştıracak kadar cesur bir oğul istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط ابناً يكون شجاعاً وهو طفل يقود الجاموس من أنفه |
Şeker kamışından doğan zararımı telafi etmek için öküz sürümü sattım. | Open Subtitles | أنا بعتُ مجموعة من الجاموس لكي أغطي خسارة مزرعة قصب السكر. |
Çünkü bir bufalonun tüm parçalarını kullandık bu evde. | Open Subtitles | لاننا نستعمل كل جزء من الجاموس هنا في المنزل |
Yavrular tıka basa doysalar bile mandaları rahatsız ediyorlar. | Open Subtitles | حتى عندما تشرب الذكور الصغيرة ملئها فمازالو يعذّبون الجاموس |
O bufalodan aptallık dersleri alıyor olmalı. | Open Subtitles | مؤكد يأخذ دروس غبية من ذلك الجاموس. |