Seni Şehrin bu tarafına getiren şey nedir? Halka mı karışıyorsun? | Open Subtitles | ما الذي جلبك إلى هذا الجزء من المدينة , تتجول ؟ |
- Şehrin o kısmı çok ıssızdır. - Viraneye benziyor. | Open Subtitles | ـ هذا الجزء من المدينة مهجور ـ أنه يبدو مزبلة |
Şehrin bu bölümüne bir daha geri dönmeyin. | Open Subtitles | لا تعد ثانية إلى ذلك الجزء من المدينة مرة أخرى |
Şehrin bu kısmında yaklaşık 80.000 insan var. | Open Subtitles | حسب أحدث التقديرات ، فاٍن هذا الجزء من المدينة يحتوى على 80000 نسمة |
Şehrin bu kısmında kontrol planlamaları olmaz. | Open Subtitles | لا توجد ضوابط التخطيط في هذا الجزء من المدينة. |
Dürüsüt olmak gerekirse, Şehrin bu kısmının asıl ihtiyacı, evsizler için bir barınak. | Open Subtitles | لكن هذا الجزء من المدينة كان مهما لإسكان المتشردين |
Şehrin bu bölgesinde ilk kez cinayet işleniyor. | Open Subtitles | إنها أول جريمة في القائمة في هذا الجزء من المدينة |
Eğer Şehrin bu kesiminde kaçırılmışsa, onu Ruslar kaçırdı demektir. | Open Subtitles | إذا كانت أختطفت في هذا الجزء من المدينة فهذا يعني أن الروس هم من فعلوها |
Şehrin o kısmı artık bir süreliğine güvende demektir. | Open Subtitles | نعم.صار رَكْن السيارة آمنا في هذا الجزء من المدينة لبعض الوقت |
Belki sen de ona Şehrin buralarında ne yaptığını sormalısın. | Open Subtitles | حسناً، ربما يجدر بك أن تسألها ماذا كانت تفعل هنا في هذا الجزء من المدينة |
Şehrin buralarında sokaklar tekin değilmiş diye duydum. | Open Subtitles | ماسمعته هو أن هذه الشوارع ليست آمنه في هذا الجزء من المدينة |
Şehrin uyuşturucu ve fuhuşla tanınan bölgesidir. | Open Subtitles | ذلك الجزء من المدينة معروف بتجارة المخدّرات والبغاء |
Şehrin bu tarafında ne arıyorsun bu arada? | Open Subtitles | مالذي تفعله في هذا الجزء من المدينة على أي حال؟ |
Şehrin bu bölgesinde bir randevum vardı ve bu toplantıyı da kaçırmak istemedim. | Open Subtitles | كان عندي موعد في هذا الجزء من المدينة و انا بالتأكيد لم ارغب بتفويت هذا الاجتماع |
Şehrin bu kısmındaki hiçbir masaj salonu aslında sadece masaj yapmıyor. | Open Subtitles | يارجل، لايوجد نادي تدليك في هذا الجزء من المدينة يُقدم خدمات التدليك فحسب |
Şehrin o bölgesinde birkaç satıcı olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعتُ أنّ هناك بعض المروجين في ذلك الجزء من المدينة. |
Burası gittiği Şehrin diğer ucu. | Open Subtitles | هذا هو الجزء من المدينة الذي كان ذاهباً إليه. |
Şehrin o bölgesi gelişim için haykırıyor. | Open Subtitles | أن ذلك الجزء من المدينة بحاجة ماسة إلى إعادة التطوير. |
Şehrin aynı tarafında yaşamıyorlar, aynı işi yapmıyorlar, aynı kiliseye ya da spor salonuna da gitmiyorlar. | Open Subtitles | حسناً, لم يعشنَ في نفس الجزء من المدينة لا يعملن في نفس المجال, لا يذهبن الى نفس الكنيسة أو الصالة الرياضية |
Şehrin bu yakasının yer altı haritasını çıkarıyorlarmış. | Open Subtitles | يقومون برسم خارطة المكان تحت هذا الجزء من المدينة |