"الجسور" - Traduction Arabe en Turc

    • köprü
        
    • köprüler
        
    • köprüleri
        
    • Cesur
        
    • köprülerin
        
    • köprüyü
        
    • köprülerden
        
    • köprüden
        
    • köprülere
        
    • köprülerde
        
    • Bridges
        
    • korkusuz
        
    • köprülerinden
        
    • köprülü
        
    Ama köprünün çöküşü asma köprü gelişimini kökünden yok etti. TED لكن انهيار هذا الجسر أوقف تطور الجسور المعلقة وجمدها عند تلك النقطة.
    Germe ilkesini kullanan uzun kirişli köprülerden diğer bir tür gergi askılı köprü ve bunlardan çok var. TED لكن النوع الآخر من جسور البحور الطويلة التي تستخدم مبدأ الشد هي الجسور المدعومة بالكوابل، ونحن نرى الكثير منها.
    Seine nehri boyunca yürüdüm ve köprüler arasındaki mesafeyi ölçmeye çalıştım. Open Subtitles لقد مشيت بجانب نهر السين وحاولت العد إلى ألف بين الجسور
    Golden Gate'e girmeyi ve San Francisco ve köprüler yapmayı mı? Open Subtitles الطموح نحو عبور البوابة الذهبية في سان فرانسيسكو وتكوين الجسور ؟
    köprüleri yakmak hakkında en bilinen şey tekrar inşa edilebilirler. Open Subtitles أتعرف شيء عن الجسور المحروقة ، أنه يمكن إعادة بنائها
    Bu Cesur konuşmalar köprüler inşa etmenin yoludur. TED هذه المحادثات الشجاعة هي الطريقة التي يتم بناء هذه الجسور.
    köprülerin yıkılması konusunda bilinen en önemli şey tekrar inşa edilebilmeleridir. Open Subtitles وهي تحتاج إليك أتعلم؟ ما يميز الجسور المحترقة أنه يمكن إصلاحها
    Bugün iş yerlerinde beş kuşak birlikte çalışıyoruz, ister yalnızlık politikası güden ülkeler gibi oluruz, istersek de kuşaklar arası bir köprü kurmanın yolunu buluruz. TED لدينا 5 أجيال في سوق العمل في عصرنا الحالي، ويمكننا العمل مثل بلدان منعزلة ومنفصلة، أو يمكننا البدء بإيجاد وسيلة لمد الجسور بين هذه الأجيال.
    Ama taşlardan da köprü yapamaz mısınız? Open Subtitles و لكن ألا تستطيع بناء الجسور أيضاً من الحجارة ؟
    Bu kadar köprü varken, birini yakmaktan çekinmemelisin. Open Subtitles مع كل تلك الجسور التي بيننا، لا يجدر أن تكون خائفاً من إحراق أحدها.
    Evimizden olacağız ve sonumuz köprü altında yaşayan cüceler gibi olacak Open Subtitles سنخسر منزلنا وينتهي بنا الأمر بالعيش أسفل الجسور مثل المتشردين
    köprüler ya da onun gibi saçma sapan şeyler üzerine çekmek istemiyorum. Open Subtitles كما تعلمين، لا أريد عمل شيء تافه مثل الجسور أو ما شابه.
    Tabii köprüler oldukça uzun zamandır hayatımızda varlar. TED بالطبع الجسور كانت موجودة لمدة طويلة للغاية.
    Asıl destekleri için dayandıkları yapı sisteminin doğasına göre köprüler üç uygun sınıfta değerlendirilebilir. TED ويمكن تقسيم الجسور إلى ثلاث فئات مناسبة، بالاعتماد على طبيعة النظام الهيكلي الذي يمثل دعمهم الرئيسي.
    Çiftçilerin bir çatıdan ötekine geçmek için küçük köprüleri var. TED ووُفرت بعض الجسور للمزارعين لعبور من سقف إلى آخر.
    Billur gibi gökyüzünün altında Arthur, Odile ve Franz fütursuz nehirlerin üzerindeki köprüleri geçtiler. Open Subtitles تحت السماء الساطعة آرثر و فرانز وأوديل عبروا الجسور فوق الأنهار الهادئة
    Hava kuvvetleri o nehir üzerindeki köprüleri aylar önce yıktı. Open Subtitles القوات الجوية ضربت كل الجسور على طول النهر منذ عدة أشهر
    Korkmayın, benim Cesur Şirin Ekibim. Open Subtitles لا تخافوا شيئًا، يا فريق السنافر الجسور.
    Alçak köprülerin altından geçmek için eteklerin havasını indirmek gerekiyordu. Open Subtitles للمرور من تحت الجسور عليّ ان افرّغ الجيوب الهوائية للحوّامة
    Orada yetişen bir bitki kullanılmış ve köprüyü tutan halatlara örülmesi sağlanmış. TED باستخدام العشب الذي ينمو محلياً، والذي يتم نسجه كحبال لبناء هذه الجسور.
    Bu mantıklı olabilir, çünkü burada köprüden gelen daha fazla bisikletli var. TED قد يبدو ذلك منطقياً. لأن هناك دراجات أكثر تعبر الجسور هناك.
    Ve bu çeşit köprülere baktık ve kırılan bir şeyin güzel bir şey olduğunu hissetmekten kendimiz alamadık. TED و بعد ذلك نظرنا في هذه الأنواع من الجسور ولم تمنعنا من الشعور انه شيء جميل ينكسر.
    Asma köprülerde merkezi direklerle desteklenen ve her sete demirlenmiş büyük kabloları alıp birleştirdi. TED من الجسور المعلقة أخذ كابلات ضخمة مدعومة بركائز مركزية وترتكز على كل صف
    Bu yüzden Bridges to Prosperity gibi harika organizasyonlar böyle yerlerde köprü inşa ediyor; burası Rwanda. TED لذلك فمن الرائع لمنظمات "مثل جسور للازدهار" بناء الجسور في مثل هذه الأماكن - هذا في رواندا.
    Bir büyük ve korkusuz savaşçı bugün savaşta öldü... Open Subtitles المحارب الجسور والعظيم في هذه المعركة مات اليوم
    Brooklyn Köprüsü 125 yıldır dünyanın en ünlü köprülerinden biridir. Open Subtitles إحدى أكثر الجسور شهرة في العالم لأكثر من 125 سنة السبب في أن هذه الجسور تدوم طويلة جداً
    Bağlanan bir grup, homojen bir grubu bir araya getiriyor ama köprülü grup farklı gruplardan insanları bir araya getiriyor. TED الآن يجمع ترابط الشبكة الناس معًا من مجموعة متجانسة، بينما يجمع مد الجسور بين الشبكات الناس معًا من مجموعات مختلفة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus