"الجلوس على" - Traduction Arabe en Turc

    • üzerine oturmak
        
    • üstünde oturmaktan
        
    • oturmayı tercih
        
    • üzerinde oturup
        
    • üstünde oturmak
        
    • üzerine oturmayı
        
    • üzerinde oturmayı
        
    Savunmalarının temeli ise hazinelerinin üzerine oturmak. Open Subtitles دفاعهم هو الجلوس على اشيائهم الثمينة.
    İyi eşyaların üzerine oturmak yok. Open Subtitles لايمكنكٍ الجلوس على الأثاث الطيب
    Baxterlarla savaşmak, bir kasa dinamitin üstünde oturmaktan daha kötü. Open Subtitles هو أخطر من الجلوس على صندوق كبير من الديناميت
    Sen şisko kıçının üstünde oturmaktan başka birşey yapmak zorunda değilsin. Ama önce ben ve küçük bebek eski günleri yeniden yaşayacağız. Kahretsin Mick! Open Subtitles و لن تضطر لفعل شيئ سوى الجلوس على مؤخرتك السمينه اللعنه,ميك,لم تذكر شيئاً عن قتل الرئيس
    Üzgünüm şu anda masam yok. Belki barda oturmayı tercih edersiniz. Open Subtitles آسف لا توجد طاولة خالية الآن يمكنكم الجلوس على البار
    Kulağa eğlenceli geliyor. Evet, çimlerin üzerinde oturup, ızgara yemek. Open Subtitles أجل الجلوس على العشب وتناول الطعام المشوي
    Tek yaptığım koca kıçımın üstünde oturmak. Bu kadar büyük olmasaydı, daha mutlu olabilirdim. Open Subtitles كل ما أفعله هو الجلوس على مؤخرتي البدينة لو لم تكن مؤخرتي بدينة لكنت أكثر سعادة
    Şimdi elerinin üzerine oturmayı dene. Open Subtitles الآن، حاولى الجلوس على يديك
    Şimdi toparlan sanat eserlerinin üzerinde oturmayı bırak ve en iyi kozlarını oynamaya başla. Open Subtitles فيجب عليك ذلك أيضاً, لذا تحمل الأمر وتوقف عن الجلوس على الاعمال الفنية واسترجع قدرتك الرائعة على التواصل
    İyi eşyaların üzerine oturmak yok. Open Subtitles ممنوع الجلوس على الأثاث الفاخر
    - Ağacın üzerine oturmak ister misin? Open Subtitles -ربما تود الجلوس على الشجرة
    Her neyse, kıçımın üstünde oturmaktan yoruldum. Open Subtitles لقد تعبت من الجلوس على مؤخرتي على اية حال
    Saatlerce ayaklarının üstünde oturmaktan ve alnını seccadeye bastırmaktan oluyor ama... Open Subtitles العديد من أصدقائي الملتزمين لديهم آثارا مثل هذه أنها تأتي من أثر الجلوس على قدميك لساعات و ساعات
    Gazetelerin üstünde oturmaktan hiç hoşlanmam. Open Subtitles لم تعجبنى أبدا فكرة الجلوس على صحيفة
    Genelde insanların sağında oturmayı tercih ediyorum. Open Subtitles أحاول دوماً الجلوس على يمين الناس
    Belki barda oturmayı tercih edersiniz. Open Subtitles يمكنكم الجلوس على البار
    Ve bunu kıçımın üzerinde oturup o aptal para perisinin lanet olası başıma konmasını bekleyerek yapmadım. Open Subtitles وليس من خلال الجلوس على مؤخرتي منتظراً جنية المال الغبية تضربني على رأسي اللعين.
    Kıçımın üzerinde oturup güneşin doğmasını bekleyemem. Open Subtitles لماذا لا تقول لي؟ لا أستطيع الجلوس على مؤخرتي والانتظار حتى تشرق
    Bütün gün battiniye üstünde oturmak istiyorum. Open Subtitles أريد الجلوس على غطاء طوال اليوم
    Ne? Şapkamın üstünde oturmak için mi? Open Subtitles ماذا , الجلوس على قبعتى ؟
    Şimdi elerinin üzerine oturmayı dene. Open Subtitles الآن، حاولى الجلوس على يديك
    Kendi idrarının üzerinde oturmayı seviyorsun. Anladım. Open Subtitles أنت تحبين الجلوس على البول خاصتك لقد فهمت ذلك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus