"الجميل أن" - Traduction Arabe en Turc

    • güzel bir
        
    • güzel olurdu
        
    • çok hoş
        
    • güzeldi
        
    • güzel oldu
        
    • hoş olurdu
        
    • olması güzel
        
    • memnun oldum
        
    • yapmak güzel
        
    • bilmek güzel
        
    • ne güzel
        
    Affedilmek güzel bir şey. Buna çok fazla ihtiyaç duymam ise kötü. Open Subtitles من الجميل أن يسامح المرء لسوء الحظ أنا أحتاج إلي الكثير منه
    Yani, düşündüm de.. Frankie'yle biraz daha zaman geçirmek güzel olurdu. Open Subtitles لذا من الجميل أن أقضي وقتاً إضافياً مع فرانكي
    Ailece birlikte bir şeyler yaptığımız zaman çok hoş oluyor. Open Subtitles من الجميل أن نفعل هذه الأشياء مع بعض كعائلة واحدة
    Ama yeniden bir araya geleceğimizi bilmek güzeldi. Open Subtitles لكن كان من الجميل أن أعلم بأننا سنكون معًا مجددًا
    Ama ne zaman boka batsam burada sıra kokaininle olacağını bilmek güzel oldu. Open Subtitles من الجميل أن أعلم أنه حتى لو لمست القعر ستنتظرني هنا دائماً بسطر جيد من الكوكايين
    Biliyorum ama insanlar resim yapıp yapmadığımı sorduğunda ne cevap vereceğimi bilemiyorum. "Bu benim resmim" deme gururuna haiz olmak çok hoş olurdu. Open Subtitles أعلم, عندما يسألوني الناس أن كنت أرسم لا أعرف كيف أجيب عليهم سيكون من الجميل أن أملك الفخر بأن أقول هذه اللوحة لي
    Bir şey olursa... ne yaptığını bilen birinin yanımızda olması güzel. Open Subtitles لو حدث أي شيء من الجميل أن أعرف أنه هناك من يستطيع أن يفعل شيئاً
    Tanıştığımıza memnun oldum. Open Subtitles أجل، من الجميل أن أقابلك، هذه صديقتي، تيري سيمون
    Birlikte yolculuk yapmak güzel. Farklı yerlere geri dönmekten daha kolay. Open Subtitles من الجميل أن نستقل السيارة معاً، ذلك أسهل من العودة إلى مكانين مختلفين.
    Aslında, New York Polis Teşkilatının mağdurun çocuğuyla ilgilendiğini bilmek güzel. Open Subtitles ومن الجميل أن نعرف شرطة نيويورك لديها مصلحة ضحية وفي القلب.
    Carrie'nin doğum günü için biraz yayılabilsek ne güzel olur dedim. Open Subtitles اعتقدت فقط، لعيد ميلاد كاري، سيكون من الجميل أن تنتشر قليلا.
    Kendi kendinizin patronu olmak güzel bir şey olsa gerek. Open Subtitles أجل لا بدّ وأنّه من الجميل أن تكون رئيس نفسك
    Ödevlerinde yardım istemeleri dışında kızların benle konuşmaları güzel bir şey. Open Subtitles من الجميل أن تتكلم معي الفتيات لسبب غير مساعدتهم في الواجبات
    Sorumluluğu paylaşacak birinin olması güzel olurdu. Open Subtitles أنه من الجميل أن يوجد شخص تستطيع أن تشاركة المسئولية
    Ama tabii en iyi dostumla arkadaş olmamız güzel olurdu. Open Subtitles لكن سيكون من الجميل أن تكون صديقًا لأفضل أصدقائي
    Oh, bu çok güzeldi işe gitmek zorunda değilim. Open Subtitles من الجميل أن لا تكون مضطراً إلى الذهاب إلى العمل.
    Önlüklü bir kadın görmek güzel oldu ama. Open Subtitles من الجميل أن نرى إمرأة في معطف المختبر كتغيير.
    Tabi ki yalnız olunca pek iyi olmuyor, birilerinin arada bir uğraması hoş olurdu. Open Subtitles بالطبع , لن ابقى وحيداً من الجميل أن ارى بعض الأشخاص يقيمون معي لفترة
    Eve geldiğinde yakışıklı bir adamın olması güzel. Open Subtitles من الجميل أن يكون هنالك رجلاً بالبيت ليعود المرء للبيت ويجده
    Burada hayaller gerçek olur. Nihayet seninle, seninle tanıştığıma memnun oldum. Open Subtitles هذا هو المكان الذي تتحق فيه الأحلام. إنه من الجميل, إنه من الجميل أن أقابلك أخيرا.
    Tüm bu evlilik olayını düşünüyorum da küçük bir şey yapmak güzel olacak. Open Subtitles لقد كنت أفكر حول الزفاف كله و أعتقد أنه سيكون من الجميل أن نفعل شيء صغير
    Beni seven ve üzerime titreyen ebeveynlerim olduğunu bilmek güzel. Open Subtitles من الجميل أن اعرف اننى املك والدين عطوفين مثلكما
    ne güzel, mahallede bir doktorun olması. Open Subtitles ألن يكون من الجميل أن يكون لدينا طبيب في الحيّ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus