"الحبوب التي" - Traduction Arabe en Turc

    • haplar
        
    • ilaçlar
        
    • tahıl
        
    • o haplardan
        
    Uçuş için bana verdiğin haplar... Open Subtitles بسبب الحبوب التي أعطيتني أياهم من أجل الطائرة
    Size verdiğim o haplar "placebos" idi. Şeker hapları. Open Subtitles الحبوب التي اعطيتكم اياها علاج تمويهي.حبوب سُكّرِ
    Sadece bana verdikleri haplar yüzünden. Open Subtitles فقط تأثير كل هذه الحبوب التي يجبرونني على تناولها
    Roseanna, nerede şu doktorun bana verdiği ilaçlar? Open Subtitles روزانا, أين هي تلك الحبوب التي اعطاني الطبيب؟
    Şeker gibi görünen ilaçlar şimşek atan eller ve kasırgaya dayanıklı yeni bir köpek nesli. Open Subtitles الحبوب التي تبدو مثل الحلوى الايادي التي تطلق البرق وجيل جديد من الكلاب التي تقاوم الاعاصير
    - Kartı bulduğumuz tahıl gevreği kutusunda atış artığı vardı. Open Subtitles -هناك آثار للطلق الناري خارج علبه الحبوب التي وجدناه بها
    Görev sırasında Astsubay Wilkes'e verdiğiniz o haplardan birini verebilirsiniz. Open Subtitles ما ذا أسـتطيع تقديمه لكم من الممكن أن تقدم لي بعض الحبوب التي أعطيتها للملازم ويلكز عند العمليات
    Ama haplar ve eski karıları yüzünden perişan halde. Open Subtitles لكن حياته فوضوية مع الحبوب ..التي يتعاطاها وزوجاته السابقات و
    Bu almak zorunda olduğum haplar da bayağı büyük görünüyor. Open Subtitles تعلمين، هذه الحبوب التي علي أخذها إنها كبيرة
    Ayrıca, bence yemek sırasında aldığı haplar vitamin hapı değildi. Open Subtitles و أيضاً ، أصدق أن تلك الحبوب التي تأخذها أثناء الغداء ، ليسوا فيتامينات
    Verdiğin haplar var ya... Onları kötüye kullandım biraz. Open Subtitles تلك الحبوب التي أعطيتني لقد أسأت استعمالهم
    Sana verdiğim haplar plaseboydu, Harry. Open Subtitles الحبوب التي اعطيتك اياها كانت مهدئات يا هاري
    İçip durduğun haplar ne peki? Open Subtitles إذن ما هذه الحبوب التي تتناولينها دائماً؟
    Araçta bulduğumuz haplar kaydedilecek ancak hakkında suçlama olmayacak. Open Subtitles سيتم مصادرة الحبوب التي وجدناها في السيارة لكنه لن يكون مُتَّهَم
    Louise, aldığın şu haplar, hani aile doktorunun yolladıkları? Open Subtitles لويز، تلك الحبوب التي تتناولها، دكتور العائلة يرسلها لك؟
    Bunlar hayatınızı sonlandırmayı seçtiğiniz ilaçlar. Open Subtitles إنها الحبوب التي أخترتها لكي تنهي حياتك بها
    Ona yardım etmeye çalışıyorum ama aldığı ilaçlar yüzünden iyice saldırganlaşıyor. Open Subtitles اعرف كنت احاول ان أساعدها لكن بسبب كل تلك الحبوب التي تتناولها فهي تنفجر غضبا نوعا ما
    - doktorumun bana yazdığı ilaçlar Open Subtitles الحبوب التي وصفها لي طبيبي النفسي
    Trevor'a verdiğin ilaçlar ölümüne sebep oldu. Open Subtitles الحبوب التي أعطيتَ trevor ساعدَ على قَتْله.
    Raftaki tahıl gevreklerinin neli olduğunu söyleyebilir misin? Open Subtitles هل تخبرني عن صناديق الحبوب التي على الرف؟
    Kuzey-batı bölgelerde tahıl ürünü durumu nedir? Open Subtitles ما هي الحبوب التي تحصد في المناطق الشمالية الغربية ؟
    Ama sürekli aldığı o haplardan alırdı. Open Subtitles بأخذ مجموعة من الحبوب التي كان يتناولها..

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus