Ciddi soruyorum, hakkında Konuşmak bile kendinden nefret etmene sebep olmuyor mu? | Open Subtitles | بجديّة, أليس فقط الحديث حول هذا الأمر يجعلك تكرهين نفسكِ ولو قليلاً؟ |
Bu konuda Konuşmak istemiyor ve ben ne zaman konuyu açsam... | Open Subtitles | لا يريد الحديث حول ذلك وفي كل مره أفاتحه بهذا الخصوص |
Tüm bu boru muhabbeti, soğutulmuş kalsiyum klorürü küçük bir su havuzunun altındaki bakır borudan geçirerek bir curling sahası oluşturabileceğimizin farkına varmamızı sağladı. | Open Subtitles | كل هذا الحديث حول الأنابيب جعلنا ندرك أنه بدفع كلوريد الكالسيوم المبرد من خلال أنابيب النحاس تحت حوض صغير من الماء |
Üçüncü aydan önce bahsetmek uğursuzluktur zaten. | Open Subtitles | يمكننا الحديث حول هذا الموضوع قبل الشهر الثالث سيء الحظ |
Bağışlayın, Monsieur Aramis. Ama ilk günahtan konuşmaya başlayınca.. | Open Subtitles | اغفر لي مسيو أراميس ولكن عندما بدأت الحديث حول الخطيئة الأصلية |
Bu konuyla ilgili daha sonra detaylı konuşabiliriz isterseniz. Şimdilik hepinize bol şanslar. | TED | أدعوكم إلى التوسع في الحديث حول هذا معي، وفي الوقت الحالي، أتمنى لكم حظا سعيدا. |
- Onun pozisyonunun tüm olayı yeşil işler. | Open Subtitles | - الحديث حول الوظائف النظيفة. |
Ne tek başına izlemek, ne de bununla ilgili Konuşmak yeterliydi; ikisinin kombinasyonu anahtardı. | TED | فلا المشاهدة فقط ولا مجرد الحديث حول البرنامج كان كافيًا، كان الدمج بين الاثنين هو الشيء الأساسي. |
Burada sizinle birkaç dakikanın içinde yapmak istediğim sağlıklı bir yaşam için formülün ne olduğunu Konuşmak. | TED | إذاً، ما أريد فعله هنا في الدقائق القليلة التي لدي معكم هو الحديث حول ماهية صيغة الحياة، والصحة الجيدة، |
Seninle bu konuyu Konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لست بصدد الحديث حول هذا معك. أمك أصابتك بالعمى. |
Bunları Konuşmak için biraz erken değil mi ? | Open Subtitles | أليس الوقت مبكر على الحديث حول الإشتراك في المقص ؟ |
Dikilip komutayı almakla ilgili Konuşmak yerine belki de bir şeyler yapmalısın. | Open Subtitles | أنت لم تحاول حتي ربما يجب أن تفعل شيئاً بدلاً من الحديث حول انك المسؤول |
Kardeşin hakkında Konuşmak veya görmezden gelmek istersen, beni nerede bulacağını biliyorsun. | Open Subtitles | إذا اردتِ الحديث حول اخوكِ او ربما لتجنب ذلك فأنا متواجدة |
Bu cinayet muhabbeti beni kurt gibi acıktırdı. | Open Subtitles | كل ذلك الحديث حول القتل... قد جعلني نهماً بشكل إيجابي. |
Yeni bir görünüme ihtiyacın var muhabbeti yaptılar. | Open Subtitles | بدء الحديث حول حاجتي إلى بعض التغييرات |
Bağışla beni. Çocuklardan bahsetmek senin aklını karıştırıyor. | Open Subtitles | آسفة، كل هذا الحديث حول الأبناء مؤكد أنني أغضبتك |
Eğer futboldan bahsetmek istiyorsan, hiç zamanım yok. | Open Subtitles | إذا كنتي تشيرين لكرة القدم فلا أريد الحديث حول هذا |
konuşmaya bile değmez. | Open Subtitles | أنت تعرف ماذا، وأنا لست حتى ستعمل الحديث حول هذا الموضوع. |
Olanlarla ilgili konuşmaya çalışacağız, olur mu? | Open Subtitles | وسنحاول الحديث حول ما حدث، حسناً؟ |
-Yap! Belki telefonunu açabilirsen, seninle konuşabiliriz. | Open Subtitles | من الممكن أن تفتحيه ونبدأ الحديث حول هذا |
Silahını indir! Bu konuyu konuşabiliriz! | Open Subtitles | ارمي السلاح على الارض ويمكننا الحديث حول ذلك. |
- Onun pozisyonunun tüm olayı yeşil işler. | Open Subtitles | - الحديث حول الوظائف النظيفة. |