"الحظ السيئ" - Traduction Arabe en Turc

    • kötü şans
        
    • uğursuzluk
        
    • Şanssızlık
        
    • kötü şanstan
        
    • bu eskinin
        
    • kötü şansın
        
    • kötü şanstır
        
    İnsanlar kötü şans getirdiğimi söylüyorlar. Benimle alay ediyorlar. Open Subtitles الناس كانوا يقولون أني أجلب الحظ السيئ وكانوا يسخرون مني
    Ama senin tek verdiğin kötü şans oldu. Open Subtitles لكن كل ما أعطيتني إياه هو الحظ السيئ الحظ السيئ
    Şu an kaç yıllık kötü şans aldığının farkında mısın? Open Subtitles هل لديك أي فكرة كم سنة من الحظ السيئ حصلت عليه لكسرك كل هذه المريا؟
    Büyücü öldürmek uğursuzluk getirir. Durun. Open Subtitles ليس أنا إنه يجلب لي الحظ السيئ إذا قتلت ساحراً
    Şanssızlık. Başka yok mu? Open Subtitles . الحظ السيئ , الحظ السيئ هل هناك أحد آخر ؟
    O herif yola gelmez, hiçbir şeyi doğru yapamaz, kötü şanstan başka bir şey değildir. Open Subtitles ذلك الرجل فاسد حقا لا يستطيع عمل اي شيء صواب ليس له شيء غير الحظ السيئ
    Bazen kötü şans, eline geçecek en iyi şanstır. Open Subtitles في بعض الأحيان ، الحظ السيئ هو الحظ الأفضل الذي قد تحصل عليه أبداً
    Ama ne yazık ki Çin kültüründe armutun kötü şans getirdiğine inanılıyor. Open Subtitles على أي حال، في الثقافة الصينيّة... يعتبر الكمثرى علامة على الحظ السيئ.
    7 yıI kötü şans, değil mi? Open Subtitles ...إذا قطع طريقك قطة سوداء هذا يعني أن؟ سبع سنوات من الحظ السيئ حسناً؟
    Sadece kötü değil, o olabilecek en kötü şans. Open Subtitles ليس سييء وحسب بل أسوء أنواع الحظ السيئ
    Kader her zaman bana kötü şans verdi. Open Subtitles القدر أعطاني دائماً الحظ السيئ
    Bana kötü şans getireceksin. Open Subtitles أنت تجلب لي الحظ السيئ.
    Onunla ezdiğin kişiye kötü şans getirir. Open Subtitles تجلب الحظ السيئ لمن تحاربيه
    - Bu adam bize kötü şans getirecek. Open Subtitles = هذا الرجل سيحضر لنا الحظ السيئ =
    Ölüm bile kötü şans değildir. Open Subtitles حتى لا يموت الحظ السيئ
    Yo, yo, yo. Ben vasiyet istemiyorum. uğursuzluk getirir. Open Subtitles لا أنا لا أريد وصية ، إنها تجلب الحظ السيئ
    Göremezsin. Damadın gelini gelinlikle görmesi uğursuzluk getirir. Open Subtitles لا تستطيعين , من الحظ السيئ للعريس لو رأي العروسة في فستانها , أتتذكرين ؟
    Gelin ve damadın düğünden önce birbirini görmesi uğursuzluk getirir derler. Open Subtitles لقد قيل من قبل أنه من الحظ السيئ للعريس و العروس أن يريا بعضهما قبل الزفاف
    Sevgilimden ayrı kalmak Şanssızlık. Open Subtitles ليبتعد الحظ السيئ عن حبيبتي.
    Hayır, bunca kötü şanstan sonra bunun uğrunu kaçırmak istemiyorum. Open Subtitles لا ، لا اريد ان انحس ذلك بعد كل الحظ السيئ الذي مررتُ به
    Lonnie Wilson isimli genç kardeşimiz sırf bu eskinin sözde süper kahramanını şimdininse süper kötü adamını tanıyor diye gözaltındayken tartaklandı. Open Subtitles ولأن الفتى"لوني ويلسون", أخونا, قد حالفه الحظ السيئ بمعرفة... الخارق المُفترض الذي ظهر أنه مجرم خارق,
    Johnny kötü şansın beni takip ettiğini söylerdi. Okul otobüsünü takip eden bir sapık gibi. Open Subtitles اعتاد جوني القول إن الحظ السيئ لا ينفك يتبعني مثلما يُهرول الشاذ جنسياً وراء الأطفال في حافلة المدرسة
    Suyla kadeh kaldırmak kötü şanstır tatlım. Nasıl olduğunu bilirsin. Open Subtitles من الحظ السيئ أن نأخذ أي نخب بالماء، لا يجب علينا فعل هذا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus