"الحقيقه هي" - Traduction Arabe en Turc

    • Gerçek şu
        
    • İşin gerçeği
        
    • işin aslı
        
    • Gerçek olan
        
    • asıl gerçek
        
    • işin açığı
        
    Gerçek şu ki her halükârda benden daha iyi bir şoför. Open Subtitles في الحقيقه هي أفضل مني بكثير في القياده على أي حال
    Gerçek şu ki bu adamda Puppet Master tarafından kontrol edilen başka bir kukla. Open Subtitles الحقيقه هي ان هذا الشخص لعبة اخرى مسيطر عليه من قبل سيد اللدميه
    Gerçek şu ki, ünlülerin derin cepleri ve daha derin güvensizlik duyguları var. Open Subtitles الحقيقه هي ان المشاهير لديهم الامكانيات الماليه الكبيره وحاله من عدم الامان
    İşin gerçeği siz yeteneksiz ve zavallı birisiniz ve diğerlerini suçluyorsunuz çünkü sizde gerekli yetenek ve cesaret yok ve seçtiğiniz yolda başarılı olacak bir özelliğiniz yok. Open Subtitles الحقيقه هي انك غير مؤهله ومثيره للشفقه وتلومين غيرك لانك لا تملكين الشجاعه والمهاره
    Ama işin aslı insanlar bu kutsal hakkı kullanabilmemiz için savaşıp öldüler. Open Subtitles و لكن الحقيقه هي أن العديد من الرجال قاتلو و ماتو من أجل الحق المقدس اللذي نمارسه اليوم
    Gerçek olan seninle bir daha konuşmak istememem Open Subtitles الحقيقه هي أنني لن أتحدث معك بعد الآن
    Ama asıl gerçek sizin birbirinizden kaçtığınız ve hiçbir ortak noktanız olmadığını anlamanız için tek gerekenin bir içecek olması ve tek sahip olacağınız şey, bu bok çukurunda geçirdiğiniz zamanın anıları olacak. Open Subtitles ولكن الحقيقه هي بأنكم تتجنبون بعضكم لأن الأمر اخذ مشروب واحد لتدركوا بأنه ليس لديكم أمر مشترك
    Gerçek şu ki, ünlülerin derin cepleri ve daha derin güvensizlik duyguları var. Open Subtitles الحقيقه هي ان المشاهير لديهم الامكانيات الماليه الكبيره وحاله من عدم الامان
    Fakat Gerçek şu ki o ikinci kez altına sıçtığında öldü! Open Subtitles لكن الحقيقه هي انه مات بلحظة انه تغوط في بنطاله
    Gerçek şu ki, hala pisliğin tekisin ve hala kıçını tekmeleyebilirim. Open Subtitles الحقيقه هي أنك مازلت أحمق و أني مازلت قادراً على ركل مؤخرتك
    Gerçek şu ki, Barış Gönüllüleri'nde bombacı oldum. Open Subtitles في الحقيقه هي كانت مدمرة .. منظمات السلام
    Seni tehdit etmeleri hikayelerine rağmen Gerçek şu ki zavallı hayatında, başkalarının yanında rahat ettiğinden çok, onlarlayken rahat ediyordun. Open Subtitles برغم كل قصصك عن سوء معاملتهم لك الحقيقه هي اظنك كنت مرتاحه اكثر معهم
    Gerçek şu ki, ben seni hayata hazırlamak için hiçbir şey yapmadım. Open Subtitles الحقيقه هي انا لم اقم بشيء لمساعدتك لتكوني مستعده للحياه.
    Yani Gerçek şu ki sen yerleri temizlemelisin ve ben okulu yönetmeliyim. Open Subtitles لذلك الحقيقه هي يجب عليك تنظيف الأرضيه وأنا من يجب أن يدير المدرسه
    Gerçek şu ki, ...ona pek de iyi bir örnek olmadım. Open Subtitles الحقيقه هي, كان من المفترض أن أكون مثله الأعلى.
    İşin gerçeği siz yeteneksiz ve zavallı birisiniz ve diğerlerini suçluyorsunuz çünkü sizde gerekli yetenek ve cesaret yok ve seçtiğiniz yolda başarılı olacak bir özelliğiniz yok. Open Subtitles الحقيقه هي انك غير مؤهله ومثيره للشفقه وتلومين غيرك لانك لا تملكين الشجاعه والمهاره
    İşin gerçeği bir dünya liste yapabilirim ama bundan başka neyin önemi var ki? Open Subtitles الحقيقه هي... يمكنني أن أصنع كل قوائم العالم, ولكن ماذا يهم ?
    İşin aslı, müzisyen olduğunun çok da farkında değildim. Open Subtitles الحقيقه هي, أني كنتُ مدركة بشكل بعيد وحيدَ بأنك ستصبح موسيقي.
    Bana zarar veriyor çünkü. İşin aslı, Norman'la uzun yıllar önce ayrılmamız gerekiyordu. Open Subtitles الحقيقه هي نورمان و أنا كان علينا الأنفصال منذ سنين
    Ama Gerçek olan da en az onun kadar kötü. Open Subtitles لكن الصوره الحقيقه هي ايضا سيء للغايه
    Asıl Gerçek şu ki; sanırım çok fazla mutlu ya da hoşnut olmak istemiyorum. Open Subtitles - الحقيقه هي, انني ربما لا اريد ان اكون سعيده جدا او راضيه
    İşin açığı, şu ara onun etrafında olmaya bile dayanamıyorum. Open Subtitles الحقيقه هي, لم أستطع أن أبقى إلى جواره هذه المده كلها.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus