"الحليبِ" - Traduction Arabe en Turc

    • süt
        
    • sütten
        
    • Sütün
        
    • sütüm
        
    • sütlü
        
    Buraya süt için gelmediğini biliyorum. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّك لَمْ تَجيءْ الي هنا للتَحَدُّث عن الحليبِ.
    Sana süt vereceğim. Open Subtitles شاهدْ، سَأَحْصلُ لك علي بَعْض الحليبِ الجيدِ.
    süt konusunda çalışıyoruz ve de ciddi ilerleme kaydediyoruz. Open Subtitles نحن نَعْملُ على الحليبِ. هو يَجْعلُ تقدّمَ جيدَ على الحليبِ.
    Adrian Monk sütten, mikroplardan, asansörlerden ve köpek yavrularından korkuyor olabilir ama sen, sen o adamın öğle yemeğini bile paketleyemezsin. Open Subtitles راهب أدريان قَدْ يَكُون خائف من الحليبِ وجراثيم ومصاعد وجراء، لَكنَّك، أنت لا تَستطيعُ أَنْ تَحْزمَ ذلك غداءِ الرجلِ.
    Sütün son kullanma tarihinin geçtiğinden haberim yoktu. Open Subtitles أنا ما كَانَ عِنْدي فكرةُ تَركتُ هذا الحليبِ يَنتهي.
    - Bandırmak için taze sütüm de var. Open Subtitles - نعم. وأنا عِنْدي a جديد إبريق الحليبِ للإنخِفاض.
    Sana süt getireyim mi? Open Subtitles هَلْ يَجِبُ أَنْ أَحْصلَ على بعض الحليبِ
    Sana süt getireyim mi? Open Subtitles هَلْ يَجِبُ أَنْ أَحْصلَ على بعض الحليبِ
    Oyunbaz yavru günde 500 litre süt emiyor. Open Subtitles إنّ ما يستهلكه عجلَ الحوت حوالي خمسمائة لتر مِنْ الحليبِ في اليوم
    Böylece, bir gün 10 süt kamyonu üzerinden bir atlayış düzenlemiş. Open Subtitles لذا، العصر واحد، عَرضَ لقَفْز شاحناتِ الحليبِ عشْرة.
    Umalım ki kedicik biraz süt için yalvarmaya gelmez. Open Subtitles دعنا فقط أمل البسيسة لا تَرْجعُ إسْتِجْداء الحليبِ الأكثرِ.
    Taze süt bile bulunduramıyorsam nasıl sorumluluk sahibi bir anne olurum? Open Subtitles كَيْفَ أَكُونُ مسؤول عن a طفل عندما أنا لا أَستطيعُ إبْقاء الحليبِ الجديدِ حتى في البيتِ؟
    Keşke ona gelirken süt almasını söyleseydim. Open Subtitles حتى ذَهبَ إلى البولدوغِ لتَأْكيد هو ما كَانَ يَنَامُ. أنا should've أخبرَه لإلتِقاط الحليبِ الأكثرِ.
    Bu yüzden içine biraz süt ve u katıyoruz. Open Subtitles لذا، الذي تُريدُ أَنْ تَعمَلُ يُضيفُ قليلاً مِنْ الحليبِ وa لمس الطحينِ.
    Dükkandan süt almamı istedin ya, ben de düşündüm ki yardım ettiğime göre kendi istediklerimi de alabilirim. Open Subtitles أخبرتَني أَنْ أُصبحَ بَعْض الحليبِ في المخزنِ، ، وأنا إعتقدتُ، ' سبب أُساعدُ، بأنَّ أنا أَحْصلُ على بعض المادةِ بأنّني أردتُ أَنْ أُصبحَ.
    Hiç çayım kalmadı. Bana yarım litre süt ver. Open Subtitles أعطِني نِصْفَ لتر مِنْ الحليبِ
    Kızma. Bana yarım litre süt ver. Open Subtitles لا تغضب أعطِني نِصْف لتر مِنْ الحليبِ
    2 yaşında sütten korkmayan bir yeğenim var. Open Subtitles أصبحتُ a إبن أخ بعمر 2 سنةً الذي لَيسَ خائف من الحليبِ.
    Galiba çikolatalı Sütün sonunu içtik, şişko bacak. Open Subtitles أعتقد شَربنَا الأخيرينَ الحليبِ الشوكولاتيِ، السيقان السمينة. أنا سَأَرتفعُ الأكثر غداً.
    Biraz sütüm var. Open Subtitles لدي بعض الحليبِ.
    Dün üzerime kola fışkırttılar, ben de iyiliklerine sütlü kahveyle karşılık verdim. Open Subtitles بالأمس رَشّوا الكولا عليّ،لذا أنا سكبت عليهم الحليبِ بالقهوةِ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus