"الحياةَ" - Traduction Arabe en Turc

• hayatı
• Hayat

Yakında evleniyorum, ama istediğim hayatı yaşayamadım.
سأسَتزوّجُ قريباً، لكني مَا عِشتُ الحياةَ وان أُريد ان اعيشهاُ.

Yakında evleniyorum ama istediğim hayatı yaşayamadım.
سأسَتزوّجُ قريباً، لكني مَا عِشتُ الحياةَ وان أُريد ان اعيشهاُ.

Eğer reddedersen bu, ailen için kurduğun hayatı tehlikeye sokmayacak mı?
وإذا تَحْرمُني،لهو عرّضْ للخطر الحياةَ التي بَنيتَ لزوجتِكَ وعائلتِكِ؟

Ama Hayat acıdır ve bizler o acılar arasındaki mutluluk fırsatlarını kaçırmamalıyız.
لكن الحياةَ ألمُ ونحن يَجِبُ أَنْ نَقْشطُ البهجةَ منه كُلّ فرصة نُصبحُ.

Biraz daha istiyorum. Bence Hayat bize verilen bir armağan, ve ben onu ziyan etmek istemiyorum.
إنّي أعُدُّ الحياةَ هبةً، ولا أودّ إضاعتها.

ama Hayat durmaz öyle değil mi Rahul?
الكثير أيضاً. لكن الحياةَ لا تَتوقّفُ اليس كذلك يا راهول

Onların hayatı tamamladığını söylerdi.
لقد قالت انهم يجعلونَ الحياةَ تكتمل

Dünyanın, hayatı değersiz gören bir adama ihtiyacı yok!
العالم لَيسَ بِحاجةٍ إلى الرجالِ الذين يَعتبرونَ الحياةَ عديمة القيمةَ!

Buradaki hayatı sevdim.
أَحْبُّ الحياةَ هنا كثيراً،

Tabii senin Hayat tecrüben bende yoktu.
بالطبع، لم يكن لدى تجربة الحياةَ التي كَانَ لديك

Hey, biliyorsun, her şey şimdi iyi, Hayat güzel.
مفيهوش إحساسَ بالواجبِ هيي تَعْرفُ؟ هو الآن بخيرُ لأن الحياةَ جميلةُ

Olgunlaştıktan sonra Hayat verilmiş.
أُعطىَ الحياةَ بَعْدَ أَنْ وَصلتْ حالتَه الى البلوغ

Brad haklı. O sahneye çıkıp sağlam bir konuşma yapmam gerek çünkü Hayat romantik komedi filmi gibidir.
عليّ اعتلاءُ ذاك المسرح و إلقاء خطابٍ كبيرٍ، لأنّ الحياةَ كالكوميديا الرومانسيّة.

Güneş'ten 500 milyon mil uzaklıkta ısı kuyruklu yıldızımıza Hayat verir.
من مسافة 500 مليون ميل عن الشمس تدبّ الحرارةُ الحياةَ في المذنّب

Yoksa Hayat bir takım rastlantısal kazadan mı ibaret?
أم أنَّ الحياةَ ليست سوى سلسلة من الأحداث العشوائية؟