Eğer miğferine yıldız takmak için daha fazla tecrübe kazanman gerektiğini düşünüyorsan sana birşey söyleyeyim evlat: | Open Subtitles | اذا كنت تريد المزيد من الخبره لتزيد عدد النجوم علي خوذتك دعني اقول لك شيئا يا بني |
Burada en çok hayat tecrübesi olan sensin. | Open Subtitles | أنت الوحيدة من بيننا اللتي لديها القليل من الخبره في الحياة الخارجية |
Benim açımdan bu deneyim, hayatım boyunca yaşadığım en yoğun ve özgür deneyimlerden biriydi. | Open Subtitles | بالنسبه لي , هذهِ التجربه كانت الأروع واكتساب الخبره في حياتي |
Batı'nın yaratıcılığı ve yaşamsallığı, Doğu'nun zekası ve deneyimi. | Open Subtitles | الحيويه و الابداع من الغرب و الحكمه و الخبره من الشرق |
Peki ölülerle ne kadar deneyimin oldu? | Open Subtitles | كم لديك من الخبره من اشخاص ماتوا امامك ؟ ؟ |
Benden yaşça genç ve tecrübesiz olan pilotlara arkadan yapılan saldırılara karşı gözlerini kapatmalarını söyledim. | Open Subtitles | لذلك أخبرت الطيار الأخر معى وكان أصغر سناً وعديم الخبره أن يغمض عينيه ويهاجمهم من الخلف |
Ben ajan Nevil Flynn FBl, Şu an konuştuğunuz adam bu işi yapabilecek deneyime sahip olan tek adam. | Open Subtitles | انا العميل نيفيل فلين من الاف بي اي انت تتحدث مع شخص لديه الخبره |
Lütfen bu alanda tecrübeli olan bir kadından tavsiye al. | Open Subtitles | بربرا رجاءأ خذي النصحية من امرأه لديها الخبره بهذا المجال |
Savaş, liderlik veya fikir üretme deneyimim olmayabilir. | Open Subtitles | لعلي لا أتمتع بالكثير من الخبره من القتال أو القيادة أو الاتيان بخطط |
Marcel'e daha önce hiç tecrübe etmediği orgazmlar yaşattım. | Open Subtitles | لقد أعطيت مارسيل هزات جماع ما سبق مثله أن كان لديه الخبره و التجربه قبل ذلك. |
kolaylıkla tecrübe kazanabiliyor. | Open Subtitles | الموضوع الثاني, الخبره لمواجهة المقدرات السهله |
tecrübe gerekli değildir". Ne kadar zor olabilir? | Open Subtitles | الخبره غير مطلوبه ما هي صعوبه هذه الوظيفه؟ |
Bu zavallı kızda sendeki yılların tecrübesi yok. | Open Subtitles | هذه الفتاة المسكينه لا تمتلك سنوات الخبره الخاصه بك |
Bu hayat tecrübesi sayesinde, Arap Dünyası'nın gerçeklerini çok iyi tanıyordu. | Open Subtitles | بهذه الخبره مع العالم عَرف واقع العالم العربي الماضى |
Bence seyahat etmek, hayat tecrübesi kazanmanın en iyi yolu. | Open Subtitles | أجل، أظن أن أفضل طريقة لكسب الخبره بالحياة تأتي عن طريق السفر |
Ajan Kurtz'ün deneyim eksikliği hepimizi riske attı. | Open Subtitles | وانعدام الخبره الميدانيه للعميله كورتز وضعنا جميعا فى خطر. |
Benim açımdan bu deneyim, hayatım boyunca yaşadığım en yoğun ve özgür deneyimlerden biriydi. | Open Subtitles | بالنسبه لي , هذهِ التجربه كانت الأروع واكتساب الخبره في حياتي |
Bu odada toplam 300 yıllık deneyimi olan 20 avukat var, değil mi? | Open Subtitles | يوجد هنا 20 محامي بتلك الغرفه بماذا ؟ 300 سنة من الخبره |
Kayıp ve acı danışmanlığında çok deneyimi var. | Open Subtitles | لديها الكثير من الخبره في حالات الحزن والخسارة والإرشاد |
Öpüşmek konusunda pek bir deneyimin yok. | Open Subtitles | أنت لا تملك الخبره الكافية في تبادل القبل |
tecrübesiz birisi içinse bu çok zordu. | Open Subtitles | وهو أمر فى غاية الصعوبه بالنسبه لشباب حديث الخبره |
Bak, ileri bir teknoloji ile uğraşıyoruz ve işe yarayacak deneyime sahibiz. | Open Subtitles | أنظر , إننا نتعامل مع تقنيه متقدمه جداً و لدينا بعض الخبره قد تكون نافعه |
Yalnız en modern donanımın kullanıldığı DEF'in... son derece yetenekli ve tecrübeli... zanaatçı ve ustalardan oluşan personeli... eşsiz bir kaliteye sahip ürünler yaratmakta... ve bana mutlak bir güven ve gururla... rakiplerimin hiçbir alanda erişemeyeceği bir... komple sahra ve mutfak eşyaları portföyü sunma imkânı sağlamaktadır. | Open Subtitles | لقد تم في تجهيزه استخدام الوسائل الحديثة و مجموعه من الحرفيين و ذوي الخبره لينتجوا سلع فريده من نوعها و ذات كفاءه |
Yeterince deneyimim var. | Open Subtitles | ولدي الخبره الكافيه |
Bilimi mahkeme salonuna sokmaya çalışan bir adli uzman olarak onlarca yıllık tecrübemde karşılaştığım cehaletin korkunç hikayelerini anlatarak sizleri güldürebilirim. | TED | ويمكنني أن امتعكم بقصص رعب من الجهل على مدى عقود من الخبره كطبيب شرعي من مجرد محاولة لإدخال العلم في قاعة المحكمة |