"الخردل" - Traduction Arabe en Turc

    • Hardalı
        
    • hardallı
        
    • Hardalın
        
    • Mustard
        
    • hardalla
        
    • hardala
        
    • - Hardal
        
    • hardalsız
        
    • hardal var
        
    • hardal gazı
        
    Hardalı sola, ketçabı sağa, relish sosu da ortaya sık. Open Subtitles الخردل على اليسار وصلصة الطماطم على الحق، ونكهة طريق الوسط.
    Bayım, şuradaki Hardalı bana uzatabilir misiniz? Open Subtitles سيدي احسب انك تستطيع مناولتي بعض الخردل هناك
    Sevdiğin gibi hardallı lahana turşusu aldım. Open Subtitles جلبت لك الخردل و مخلل الملفوف , هذا ما تحبينه
    Sana da az mayonezli ve daha da az hardallı sade hindi etli sandviç. Open Subtitles و لحم ديك رومي بدهنة صغيرة من المايونيز و دهنة أصغر من الخردل
    Sabırsızlanıyorum. Bu kuru üzümlü kek. - Hardalın tadı ağzına geldi mi? Open Subtitles لا أستطيع الانتظار إنها كعكة الزبيب الكروية هل تستطيع تذوّق الخردل ؟
    Galiba Albay Mustard'ın şamdanlarını buldum. Open Subtitles اعتقد انني وجدت كونيل اعمدة الشمخ الخردل
    Asla yüzünde hardalla birlikte evden dışarı çıkmana izin vermem. Open Subtitles لن أدعك أبداً تخرج من المنزل بوجود الخردل على وجهك تعال هنا
    hardala alerjin olsa da yemeden yapamıyor musun? Open Subtitles هل لديك حساسية ضد الخردل ولكن لا يمكنك التوقف عن تناول ذلك؟
    İşte. - Hardal istemiyorum. Open Subtitles -أنا لا أريد الخردل
    Gulden hardalları, Amerika'nın iki numaralı Hardalı. Open Subtitles الخردل قولدن تقنيا الخردل رقم اثنين في أمريكا
    Bu mantıklı görünüyor. Hardalı suratına ve göğsüne yayıyor. Open Subtitles هذا منطقي ، انه يمسح الخردل من على وجهه وصدره.
    alternatif yan anlam taşır, sosislinin üzerine Hardalı fışkırtmak gibi. Open Subtitles لها دلالات بديلة مثل وضع الخردل في الساندويش
    Jambon! hardallı ve çeşnili jambon bu! Open Subtitles إنّها شطيرة لحم خنزير مع الخردل والفجل
    Ve Habib, sen de hardallı bir sandviç kap gel. Open Subtitles وحبيب... ... لك تغطية كلب الساخنة مع الخردل وجهتم إلى هنا. جاهز؟
    hardallı ve kinişli sosisli sandviç, lütfen. Open Subtitles سأحصل علي سجقّ مع الخردل و النيش
    Jambonlu sandviç yapacaktım ama şişe Hardalın osurtabileceğinden tırstım. Open Subtitles لقد كنت سأصنع شطيرة خنزير لاكني خفت من أن تصدر علبة الخردل صوت
    Hardalın tadını değiştirecek değil ya. Open Subtitles لن يغير ذلك طعم الخردل
    *Cowardy cowardy custard, couldn't cut the mustard* Open Subtitles cowardy Cowardy الكسترد ، لا يمكن قطع الخردل.
    Müzikte Mustard ho! Open Subtitles الخردل على الفول أيتها العاهرة?
    Şimdi, topla ileriye oynandığında deniz tuzu hardalla aynı çizgide olmalı. Open Subtitles الآن، عندما تلعب الكرة للأمام الملح البحري عليه أن يكون على نفس الخط مع الخردل. مرحباً عزيزتي
    Şaka yaptığımı düşüneceksin ama ağzında hardalla daha etkiliydin. Open Subtitles ستعتقدين بأنني أمزح و لكن كلامك أقنعني بشكل أكبر أثناء وجود الخردل على شفتك
    Yüzümdeki hardala bakın ama söylediklerimi de dinleyin. Open Subtitles إنظروا إلى الخردل على وجهي و لكن إستمعوا لكلماتي
    - Şimdi değil. - Hardal tohumu. Open Subtitles . ليس الآن - . بذور الخردل -
    Fıstık ezmeli sandviç, turşusuz, hardalsız ve kırmızı bibersiz olmaz. Open Subtitles لا شيء أفضل من ساندويش الزبدة المخلوطة بالفستق ،مع رقائق المخللِ وقليلاً من الخردل والفلفل الحار
    - Kravatınızda hardal var. - Bilerek yaptım. Open Subtitles لديك بعض الخردل على ربطة عنقك لقد فعلتها عن قصد
    Birinci Dünya Savaşı sırasında, siper mücadelesinin en korkunç taraflarından biri, hardal gazı denen zehirli sarı bulut gazıydı. TED أثناء الحرب العالمية الأولى، أحد فظائع خنادق الحرب كانت سحابة صفراء سامَّة تدعى غاز الخردل.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus