Kuzenime bir kere bile kutusundan çikarmadigin Blender için yollayacagin notu arkali önlü doldurmussun. | Open Subtitles | لقد كتبتي في كلا الإتجاهين في ملاحظة الشكر لقريبي الثالث من أجل الخلاط الذي لم تخرجيه حتى من الصندوق |
Şu mikseri al ve şu diğer eşyalarla beraber benim dolabıma koy. | Open Subtitles | خذ الخلاط و كل هذه الأشياء و ضعها في خزانتي |
miksere atıp öğütemem. | TED | فانا لايمكني ان اضع ما اريد في الخلاط لكي احصل في النهاية على غضروف |
Mikser çok ucuzdu. Mikser için bu kadar para almadım. | Open Subtitles | الخلاط كان رخيصا، لم أحصل على مال كافٍ من الخلاط. |
Kısa süreli bir tereddüttün ardından, benden altı ay önce ödünç aldığı Blenderi iade etmeye karar verdi. | Open Subtitles | بعد تردد طويل قررت أن تعيد لي الخلاط الذي استعارته مني منذ ستة أشهر |
Yanından geçip gidebilir, bu kişi Mikserin içinde durup size bakarken onu izleyebilir ya da onunla etkileşimde bulunmayı seçebilirsiniz. | TED | يمكنك المشي بعيداً، يمكنك المشاهدة فقط كهذه الشخصية الواقفة هناك في الخلاط وتتطلع إليك، أو يمكنك فعلا أن تختار التفاعل معها. |
- Şuna bak. Adam mikserden geçmiş. | Open Subtitles | عجباً، أنظروا إلى هذا، وُضع ذلك الرجل في الخلاط. |
Bozuk para kadarsak, Blender de boşsa, arkamıza yaslanırız. | Open Subtitles | لو تم تقليصنا لحجم العملة المعدنية و لم يكن هناك آي سائل في الخلاط |
MR çekiliyormuş gibi dururuz. - Bu Blender çalıştığı zaman, hiç durmuyor. | Open Subtitles | حالما يتم تشغيل هذا الخلاط ، سيعمل للأبد |
Blender'a koy, krem gibi olana kadar ez, pirinç ve sebze ekle. | Open Subtitles | ، ضعيه في الخلاط أخلطيها حتى تصبح كالكريمة ومن ثم ضيفي الأرز و الخضار |
Ve mikseri de tamir et. Aynı anda iki iş yapabilir misin? | Open Subtitles | واصلح الخلاط , هل تستطيع فعل اشياء متعدده ؟ |
mikseri çalıştırabilir misin? | Open Subtitles | هل بإستطاعتكِ فحسب أن تقومي بإصلاح الخلاط ؟ |
Ben de döküğünde mikseri çalıştıracağım. | Open Subtitles | بعد ذلك سوف أقوم بتشغيل الخلاط عندما تفعل ذلك |
Eşim onları miksere koyduğunda bunun sona ereceğini söylüyor. | Open Subtitles | زوجتي تقول إذا وضعتهم في الخلاط فلن ينتهوا |
miksere koymadan önce avokadonun çekirdeklerini çıkarmalıydın. | Open Subtitles | يجب أن تخرجي البذور من الأفوكادو قبل أن تضعيها في الخلاط |
Fuzuli değil ama kesinlikle Mikser olarak kullanabiliriz. | Open Subtitles | انه ليس مجانى, لكننا نريد استخدام الخلاط |
Mikser buzları kırıyor ve istediğim zaman kapatabiliyorum. | Open Subtitles | حسنـــاً, الخلاط يكسر الثلج . و أقدر أوقفه عندما أريد ذلك |
Blenderi da bu sayede aldik. | Open Subtitles | ولهذا السبب حصلنا على ذلك الخلاط |
Kafanı Mikserin içine sokup ezeceğim, sonra da görevliye yedireceğim. | Open Subtitles | سأحشرك في الخلاط وأضغط مفتاح "ممهوك" ثم أضعك في فطيرة وأطعمها للأخصائي الاجتماعي |
Biraz mikserden bahsedelim, çocuklar. Hadi ama! Mikser olduğunu söyle! | Open Subtitles | إنه يتحدث عن الخلاط يا رفاق أرجوك، أخبرني أنه كان خلاطاً |
Bu yüzden de karıştırıcı, hoşuna gider dedim. | Open Subtitles | لذلك أعتقد بأن الخلاط سيعجبها |
Victor'un karıştırıcıya solucan koymasına yine mi izin verdin? | Open Subtitles | هل تركت (فيكتور) يضع الديدان في الخلاط مجدداً؟ |
Bunca yıldır bu blendıra sahibiz... şu ana kadar neden aldığımızı bilmiyordum. | Open Subtitles | اترى الان لدينا هذا الخلاط كل هذه السنين ولم اعلم ابدا انه لهذا السبب نحن شريناه |
Hepimiz yaptık. Keşke lanet blendırımı çalmasalardı. | Open Subtitles | نعم كلنا فعلنا هذا أنا فقط أتمنى أنهم لم يأخذوا الخلاط اللعين. |
Her biri, sanki bir kesekağıdı kırmızı biber almışsın da, onları blendırdan geçirip merhem olarak kullanmışsın gibi geliyor. | Open Subtitles | كل واحدة مثل أخذك لكمية من الجالابينوس الأحمر, وتخلطهم فى الخلاط, وتستخدمهم كحقنة شرجية. |
İndirime koyduğumuz karıştırıcıyı almışsın. Ne yapıyorsun onunla? | Open Subtitles | لقد اشتريت الخلاط الذي عرضناه للبيع ماذا تخلط به؟ |