"الخلاف" - Traduction Arabe en Turc

    • tartışmayı
        
    • kavga
        
    • anlaşmazlık
        
    • çatışma
        
    • tartışma
        
    • anlaşmazlığı
        
    • Anlaşmazlığın
        
    Komik olduğu kadar, şimdi bunu dillendirdiğimize göre bu tartışmayı daha önce konuşmuş olsaydık, "bu doğru sayılır" derdim. TED مضحك كما يبدو ، ابحث عنه واقرا عنه الأن حقيقة لو تكلمنا عنه قبل هذا الخلاف كنت لأقول ان هذا قد يكون حقيقة
    Evet gidiyorsun ve tartışmayı yarıda bırakıp gidemezsin. Open Subtitles بلى ستذهب، ولا يُمكنك أن تهرب من الخلاف هكذا
    Çıkmadın çünkü kavga etmek istemiyordun. Open Subtitles و لكنك لم تفعلي لانكِ لا تريدين الخلاف ثانيةً
    En büyük anlaşmazlık yüksek gelirlilerin az vergi ödemesi üzerinde. Open Subtitles الخلاف الأكبر حول الدخل ضريبي الصغير لأولئك أصحاب الدخل العالي
    Bu küçük çatışma ile çocuğunuzu benim kabileme yerleştirmek için zorlayabilirdiniz. Open Subtitles ويمكن كنت قد اجبرت على اعطاء طفلك لعشيرتي لتسويه هذا الخلاف البصغير
    Bu gece senin hakkında çok tartışma oldu. Open Subtitles لقد كان هناك الكثير من الخلاف حولك في هذه الليلة.
    Bu anlaşmazlığı şerefli bir yoldan çözdüğünüz için lütfen takdirimi kabul edin. Open Subtitles فضلا إقبلي إعجابي بطريقتك الجليله الرائعه لحل هذا الخلاف
    Bütün hepsine kendi ismini mi yazdın? Anlaşmazlığın tohumlarını atabileceğimi ve aynı zamanda birkaç kravat ve kazak alabileceğimi çözdüm. Open Subtitles أعطيتَهم جميعاً اسمك؟ هكذا أزرع الخلاف فيما بينهم
    Sen gitmeden önce yaptığımız tartışmayı hatırlıyor musun? Open Subtitles أتتذكر ذلك الخلاف الذي جري بيننا قبل أن تسافر ؟
    Bu olay, medyanın arasında birçok tartışmayı yarattı biz beklemek ve görmek zorundayız. Open Subtitles خلقت هذه القضية الكثير من الخلاف بين أجهزة الإعلام. . سننتظر ونرى
    Geçen ay ikinizin yaptığı tartışmayı unuttuğun gibi mi? Open Subtitles مثلما نسيت ذلك الخلاف الذي كلاكما خاضه الشهر الماضي ؟
    kavga zaman ve enerji gerektirir bu güvensizlik olayının devamı gibi bir şey. Open Subtitles الخلاف يتطلب وقتاً وطاقة أنه نوع من عدم الأتصال وعدم الثقة
    Evlilikte ilk kavga en kötüsüdür. Open Subtitles الخلاف الزوجي الاول من المفترض ان يكون الاسوء
    Ailelerimiz arasındaki kavga hakkında bile bir şeyler koymuş. Open Subtitles حتى أنه تحدث عن أمور الخلاف بين عائلتينا
    Bilimadamları nesilleri arasındaki anlaşmazlık kaçınılmazdı. Open Subtitles الخلاف بين الجيلين من العلماء كان حتمياً
    -Küçük bir anlaşmazlık yaşadık. Open Subtitles الموضوع يا سيدى ,ان جزء من النقاش قد تم سماعه عاليا لقد كان هناك بعض الخلاف, ولكنه لاشئ.
    Toplumun her kesiminde anlaşmazlık vardı. Open Subtitles لقد كانَ هناكَ الكثيرُ من الخلاف في كلِ جزء من المجتمع.
    Hayır, sadece acil ve ameliyathane arasındaki klasik çatışma bizde de olsun istemiyorum. Open Subtitles لا, أنا فقط لا أريد الخلاف المعتاد بين الجراحين وأطباء الطوارئ, موافق؟
    çatışma sıklıkla olur, çünkü samimiyet güvenlidir. TED الخلاف متكرر لأن الشخص الصريح آمن.
    Fakat sizi temin ederim ki, zorluklar ortaya çıkacak çatışmalar ortaya çıkacak ve tartışma ortaya çıkacak. Open Subtitles و لكني أوكد لكم أن التحدي سوف يحدث التعارض سوف يحدث و الخلاف سوف يحدث
    tartışma farkındalık yaratır farkındalık satışları arttırır, ama iki gece önce... biri gelip portrelerimden beşini çalmış. Open Subtitles كما ترى، الخلاف يخلق انتباهاً والانتباه يفيد البيع لكن قبل ليلتين اقتحم احدهم المكان وسرق خمسة من لوحاتي
    Anayasa gelişen, sinsice ve zarifçe tasarlanmış bir kurum; imkan olduğunda, partiler arası anlaşmazlığı nasıl kontrol edeceğimizi öğretme gibi özel bir amacı olan ve mümkünse anlaşmazlığı çözmek için yöntemler gösteren bir kurum. TED وهو كيانٌ مُصمم متطور، وفعّال ومرن لديه هدف محدد ليعلّمنا كيف نتعامل مع الخلافات التعصبية وأين يمكننا القيام بذلك، ويعطينا آليات للتغلب على هذا الخلاف عندما يكون ذلك ممكنًا.
    Anlaşmazlığın ve güvensizliğin daha iyi fikirler oluşmasına neden olduğuna inanır. Open Subtitles انه يظن ان عدم الثقة و الخلاف تؤدي لأفكار افضل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus