"الخلفية" - Traduction Arabe en Turc

    • arka
        
    • arkada
        
    • Arkadan
        
    • dikiz
        
    • arkasında
        
    • arkasına
        
    • arkaya
        
    • arkasındaki
        
    • Kıç
        
    • geçmiş
        
    • ters
        
    • arkası
        
    • Sırt
        
    • geçmişi
        
    • arkadaki
        
    Böyle bir çarpışmanın yankısı evrendeki erken Büyük Patlama döneminden kalma bir radyasyon çorbası olan kozmik mikrodalga arka planında görülebilir. TED قد يظهر صدى تصادم مماثل في إشعاع الخلفية الميكروي: فيض من الأشعة تقطع الكون والتي تعتبر بقايا من حقبة الانفجار العظيم.
    Yani bu demek ki, teknik olarak, buna evinizin arka bahçesi da dahil. TED وذلك فنيًا يعني، أن هذا ينطبق على الحديقة الخلفية لمنزلك في ضاحية المدينة.
    Ve arkada şu yüksek sesli, heyecanlı müzik çalar. Şu çılgınca parça. TED وهناك تلك الأصوات المرتفعة ، وموسيقى الإثارة الخلفية ، كل تلك الموسيقى الصاخبة.
    Arkadan uğursuz bir müzik çalıyor, cerrahın yüzünden dökülen boncuk boncuk terler. TED موسيقى حزينة تشتغل في الخلفية قطرات من العرق تنزل من وجه الجراح
    dikiz aynamda kaldırımda ağlayışını gördüm kendimden nefret ettim, çünkü istediğim de buydu. Open Subtitles رأيته بمرأة السيارة الخلفية يبكي على الرصيف وكرهت نفسي لأن ذلك ما أردته
    Anka Kuşu'nun arkasında, artalan çoğunlukla beyaz ve sonrasında ise çevresinde azımsanmayacak altın bir kenar var. TED خلف طائر العنقاء، الخلفية بيضاء تقريباً و هي تحتوي على حدود ذهبية أساسية تحيط به.
    arkasına bakmadan çekip gitti. Open Subtitles لم تنظر بالجوار أو تتباطأ ولم تنظر حتى فى المرآة الخلفية
    arka dişleri fırçalamak ve kedilerin çocukların soluklarını almaları gibi. Open Subtitles اعلم تماما مثل تنظيف الاسنان الخلفية والقطط التى تسرق الارواح
    Plaka takılan yere ya da arka camın iç tarafına. Open Subtitles إما مكان اللوحة أو على شكل ملصق إلى النافذة الخلفية
    Önkollarının parmakları arasında gerilerek uzanıp, arka bacaklarının dibine kadar devam eder. Open Subtitles والتي تمتد من أصابعهم الطويلة على مفاصلهم الأمامية حتى نهاية مفاصلهم الخلفية
    arkada gördüğünüz ana giriş üstünde harika simetrik tasarımların olduğu sekiz kolona sahip. TED تحمل تملك البوابة التي ترونها في الخلفية ثمانية أعمدة، ذات تصميم متماثل و جميل.
    Saat gece 1'de senin oraya gelmesini söyle ve arkada bekle. Open Subtitles أخبره أن يكون متوجداً فى ملهاك الساعة 1: 00 صباحاً وينتظرنى فى الحجرة الخلفية
    Tıpkı eski günlerdeki gibi, Niles. Onlar çocukken arkada bir tek mayonez kavanozum vardı. Open Subtitles أتذكرون أنفسكم وأنتم صغاراً يا نايلز كل مالديكم في المقاعد الخلفية هو جرة مايونيز
    Ortalık yatıştıktan sonra Rusların Arkadan çevirdiği dolapların peşine düşeriz. Open Subtitles ثم حينما ينقشع الغبار نبدأ بمحاكمة الروس عبر القنوات الخلفية
    Ama kasko firmaları Arkadan çarpanı yüzde yüz hatalı bulduğu için gerçeği ortaya çıkarmak için küçük bir yalan söyledim. Open Subtitles حيث أن شركات التأمين دائماً تضع الخطأ كليةًس على السيارة الخلفية و كذبتى هذة كانت مجهود لأحقق واقع أقرب للحقيقة
    Ben put gibi kesilmiştim, donakalmıştım, bakabildiğim tek şey dikiz aynasıydı. TED كنت مشلولة من الخوف مصابة بالخدر كل ماكان بإستطاعتي فعله كان النظر إلى المرأة الخلفية
    Önünde palmiye ağaçları ve arkasında dağ olan çok güzel bir bölgedeki hastane. Open Subtitles ... إنه موجود في منطقة جميلة حيث النخيل بالجهة الأمامية والجبال في الخلفية
    Picasso kurdeleleri kutunun arkasına bağlardı. Open Subtitles بيكاسو سيضع الاربطة فوق الجهة الخلفية للعلبة
    -Ben arkaya bakayım, sen öne. Open Subtitles سأعمل في الجهة الخلفية هل تتولى الجهة الأمامية؟ لك ذلك
    Bileğinizi büktüğünüzde bacağınızın önündeki kaslar kasılır, aynı anda bacağınızın arkasındaki kaslar da esner. TED عندما تثنون كاحلكم، تنقبض عضلات مقدمة الساق لديكم، بالتزامن مع ارتخاء عضلات ساقكم الخلفية.
    Bilgisayarı Kıç güvertesine kilitle. Open Subtitles الكمبيوتر قفل على الخلفية لخشبة اليخت. تعيين التلقائي الخفافيش الانتظار.
    Kültürel geçmiş veya dini inanca bakılmaksızın bir affedilme ihtiyacı var. TED بغض النظر عن الاعتقادات الدينية أو الخلفية الثقافية هناك حاجة للغفران
    Araba ters dönüp kaldı diye çocuklar okula gitmeyecek değil ya? Open Subtitles أقصد، لأن السيارة علقت في التعشيقة الخلفية فلا يعني أن الولدين لن يذهبا الى المدرسة
    Hayvanlar arasındaki bu gerilimin hep bir perde arkası, bir temeli vardı. Open Subtitles لقد كان هُناك دائماً نوعاً من الخلفية.. تعزيز الجهد هذا بين الحيوانات.
    Büyük beyaz bir balina hakkında kitap yazmış ve tutmamıştı ama bugün, dünya çapında edebiyat okuyan her öğrencinin Sırt çantasında o kitap var. Open Subtitles والآن كل طالب آداب في العالم يحمل ذلكَ الكتاب في حقيبتهِ الخلفية
    Eskiden bir komşu, onu kaçıran kişinin geçmişi hakkında bir şeyler biliyor. Open Subtitles الجيران من جهة الخلفية للمنزل.. يبدو ان بعضهم شاهدوا الخاطف في الارجاء.
    Artı, paralel park etme konusunda berbatım ve arkadaki kamera yüzyılın buluşu. Open Subtitles بالإضافة إلى أنني لا أجيد ركن السيارة والكاميرا الخلفية كأنها اختراع القرن

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus