Benim gibi sen de hayatın boyunca o boşluk hissini yaşadın. Doldurmaya çalıştık ama hiçbir zaman işe yaramadı. | Open Subtitles | إنك مثلي شعرت بذات الخواء طوال حياتك خواء حاولنا أن نملئه لكننا لم ننجح |
İnanç ya da coşku değil, sıkıntı ve boşluk. | Open Subtitles | لا في الإيمان، أو الحماسة، بل الملل... الخواء |
Nasıl oluyorsa, buradayken içindeki boşluk daha büyük gibi geliyor. | Open Subtitles | بطريقة ما تشعر بمزيد من الخواء بداخلك |
Ve bir süre sonra,Ben...bu tür bir boşluğa alışmaya başladım. | Open Subtitles | و بعد فترة اعتدتُ على ذلك نوعاً ما على الخواء |
Son iki yüzyılı bir kutuda kilitli, gözlerimi insanların geride bıraktığı nihai boşluğa, bir zamanlar umut olanın ...karanlık gölgelerine dikerek geçirdim. | Open Subtitles | لقد أمضيت القرنين الماضيين حبيس صندوق أحملق في الخواء في الظلال القاتمه لآمالي |
Son iki yüzyılı bir kutuda kilitli, gözlerimi insanların geride bıraktığı nihai boşluğa, bir zamanlar umut olanın ...karanlık gölgelerine dikerek geçirdim. | Open Subtitles | لقد أمضيت القرنين الماضيين حبيس صندوق أحملق في الخواء في الظلال القاتمه لآمالي |
Ama nedense halen içimde bir boşluk hissi var. | Open Subtitles | و لكن هناك حالة من الخواء |
O da ardında boşluk bıraktı sadece. | Open Subtitles | "لم يبقَ لها سوى الخواء" |
Rahatlatıcı bir boşluk. | Open Subtitles | الخواء المريح |