Şu an bunu konuşmak istemiyorum. Lütfen bu haftayı geçirebilir miyiz? | Open Subtitles | لا أريد الخوض في هذا الحديث الآن أيمكننا أن نمضي قدماً هذا الأسبوع؟ |
- Ne konuda konuşmak istiyorsun? | Open Subtitles | الفكره هي في .الخوض في حديث صريح وطبيعي |
Aa, bu konuyu telesekreterinde konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | أجل، لا أريد الخوض في الأمر في مسجلتك |
Geçmişteki hatalarda yaşamak, her bir yaranın kabuğunu koparmak mı? | Open Subtitles | هل نريد الخوض في أخطاء الماضي واختيار وجع كل جرح؟ |
Bu yaşamak istediğim bir şey değil özellikle de, sona ermesinin bir tek yolu varsa. | Open Subtitles | هذا شيء لا اود الخوض فيه بما أنها الطريقة الوحيدة للنهاية |
Bak ne diyeceğim, Sam'in annesi şu anda bu konuşmayı %100 yapmak istemiyor. | Open Subtitles | حسناً، أتعرف ماذا ؟ والدة سام لا تريد الخوض في هذه المحادثة الأن |
Bak, bak, bak. Bu konuşmayı yapmak isterdim, ama işe gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | نظر.انظر.انظر.انا اعرف اني ساحب الخوض في هذه المحادثة.لكن يجب ان اذهب الى العمل |
Zaten bunu tekrar konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | على العموم، لا أريد الخوض في هذا مجددا |
Bunu daha fazla konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد الخوض في الأمر بعد الآن. |
Gerçekten bunu konuşmak istiyor musun? | Open Subtitles | هل تريدين حقاً الخوض في هذا النقاش؟ |
Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد الخوض في الأمر. |
- konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | -لا أريد الخوض في هذه المحادثة مرة أخرى |
Detayları konuşmak için çok erken. | Open Subtitles | من المبكر الخوض في التفاصيل |
Şu an bu konuda konuşmak istemiyorum, baba. | Open Subtitles | لا أريد الخوض في هذا الآن أبي |
Shayla, bu konuyu bu gece konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد الخوض فى ذلك الليلة. |
Bu konuda konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد الخوض في ذلك |
Evet öyle çünkü bu arayış öyle ızdırap verici oldu ki aynı şeyleri bir kez daha yaşamak istemiyorum. | Open Subtitles | متعبة جدا, وانا لا أريد الخوض فيها مجددا انا لا أريد أن أقضي يوم آخر, او دقيقة آخرى |
"Bir daha asla böyle bir acı yaşamak istemiyorum. | Open Subtitles | .... لم أريد أبدا الخوض في هذا النوع من الألم ثانية |
-Bunları yeniden yaşamak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد الخوض بهذا مره آخرى |
Genelde davalar hakkında konuşmayı sevmem ama bilmeyi hakkettiğini düşündüğüm birşey var. | Open Subtitles | أنا لا أحب عادةً الخوض في تفاصيل تحقيق لكن , هناك شيء أ عتقد انك تستحق معرفته |
Bu konuşmayı yüz yüze yapmayı tercih ederdim. | Open Subtitles | لكني أفضل الخوض بهذه المحادثة وجهاً لوجه |
İyi de, bu konuşmayı evde de yapabilirsiniz. | Open Subtitles | تعرفون , يمكنكم أيضاً الخوض في هذة المحادثة في المنزل |