| Ülkenin kırsal bölgelerinden bile... millerce at sürerek gelen var. | Open Subtitles | حتى أن البعض جاء من الريف راكبين ظهور الخيول لأميال |
| "Sayın bay Striker, duyduğuma göre sizde gereğinden fazla at varmış." | Open Subtitles | عزيزي السيد سترايكر : لقد سمعت بأن لديك الكثير من الخيول |
| - Bir at sürüsünü güneye götürüyoruz tepenin hemen ardında. | Open Subtitles | نحن نقود قطيع من الخيول إلى الجنوب بضبط فوق التل |
| Kardeşinizin ve sizin atlarla pek ilgili olmadığınızı ve acılı olduğunuzu biliyorum ama şu an bunun için endişelenmenize gerek yok. | Open Subtitles | أعرف بأنكِ أنتِ وأخيكِ لا دراية لكما في الخيول, وتعانين من خسارة ولكن لا ينبغي أن تقلقي حيال هذا الأمر الآن. |
| Çay poşetini getirebilir ve istediğin atı seçebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تأتي بشايك معك وإختيارك من الخيول |
| atları, yabani at bakıcılarından bile daha iyi ehlileştiriyordu. Her işi yapabilirdi. | Open Subtitles | كان بإمكانه تدريب الخيول ، أفضل من المحاربين، كان يقوم بأيّ مهمّة |
| Ve ailesi bize birbirinden değerli bin tane at vermişti. | Open Subtitles | أعطونا فراء السمور الذي كان يساوي ألف من الخيول السريعة |
| - Mitch Cafferty ve ortaklarının birkaç at çaldığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | نشك بان ميتش كرافتي و ومجموعاته قد سرقوا بعض الخيول |
| Yüzbaşı Lowell Cobb 22 yıl önce Burtonsville'de at çiftliği satın almış. | Open Subtitles | لويل كوب القبطان اشترى مزرعة الخيول في بروستون فيلا قبل 22 عاما |
| Burada bir sürü at var. Bir tanesini sahiplenmek istedik. | Open Subtitles | هناك العديد من الخيول هنا نريد واحداً كـ حيوان أليف |
| Çoğunlukla at toynağı ve içyağı yediğini biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | أتعلم أنك في الغالب تأكل حوافر وشحوم الخيول.. أليس كذلك؟ |
| İyi. Bash, seni Av ve at Efendisi ilan ediyorum. | Open Subtitles | .حسناً ، باش ، بموجب القانون أعلنك سيد الخيول والصيد |
| Postlara karşılık Fransızlardan at alıp kızımı aramaya devam edeceğiz. | Open Subtitles | سوف نبدل الفراء مع الفرنسيين مقابل الخيول وسنواصل البحث عنها. |
| Sadece, manyetik anormallikler ve insanları kaçıran at üstünde adamlar falan? | Open Subtitles | لكن الشذوذ في الطبيعة المغناطيسية والأشخاص الذين يمتطون الخيول ويخطفون الناس؟ |
| Bu kesinlikle en tehlikleri at dublörlüklerinden biriydi. | TED | انها واحدة من اعظم المشاهد الخطرة المؤداة على الخيول حتما |
| Ben size burada yer alan bazı harika tarihi görüntüleri göstermeyeceğim ama aralarında içinde at ve at arabaları olan resimler de var. | TED | ولن أريكم بعضا من التصوير التاريخي الرائع هنا، ولكن هناك بعض من صور الخيول والعربات كذلك. |
| Vahşi atlarla takılmak istemiyorsan ahıra geri dön ve yatıp uyu. | Open Subtitles | فإذا كنت لاتريد الركض ومجاراة الخيول الراكضة فعد للحظيرة واخلد للنوم |
| Dudeen ve Long Tom Jenkins Bar'ın önünde atlarla beraber bekleyecekler. | Open Subtitles | دودين ولونج توم سيربطون الخيول أمام حانة جنكينز |
| "belki size yardım edebilirim ve 1 00 hatta 200 atı elinizden alabilirim." | Open Subtitles | قد اتمكن من شراء مائة او مائتان من تلك الخيول |
| atları sevdiğini söylüyorsun ama gerçek bir ata binmeye korkuyorsun. | Open Subtitles | تقول بأنّك تحبّ الخيول لكنّك تخشي الحصول علي واحد حقيقي. |
| Çevreyi araştırmaları için bir kaç atlı adam gönderdim. | Open Subtitles | أرسلت بعض الرجال مع الخيول للبحث عن مكان لعبوره |
| İblis atın pisliğini temizlemenin dışında birşeyler yapıyor olmak istiyorum! | Open Subtitles | أريد أن أفعل أى شئ بعيداً عن الخيول الشيطانية المقززة |
| Hatta atlarını bile çarşafla örter ve öylece ata binerlermiş. | Open Subtitles | حتى الخيول كانوا يضعون عليها هذه الشراشف |
| - Atlar hakkında bilmek istediğim hepsi bu. - En iyisi sen kendini biraz serinlet. | Open Subtitles | هذا كل ما أعرفه عن الخيول - أفضل لك ان تهدأ قليلا - |
| - atlara güvenmediğini söylemiştin. - Güvenmem ama onlar bana güvenir. | Open Subtitles | ـ قلت بأنك لا تأتمن الخيول ـ أنا لا، لكنهم يأتمنونني |
| - Neden? Çünkü vadinin bu tarafında, hayatımda gördüğüm en güzel atları yetiştiriyor. | Open Subtitles | لأنه على مسافة قليلة من الوادي لديه مجموعة من أجمل الخيول في حياتي |
| ...atların bu kadar büyük gözleri olduğunu hiç fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم أدرك قط أن الخيول لديها مثل تلك العيون الكبيرة |
| O günlerde atlar ve binicileri hakkında yalayıp yuttuğum düzinelerce kitapta hiç bahsi geçmeyen bir şey. | TED | شيء لم يذكر أبدا في عشرات الكتب التي تحدثت عن الخيول وفرسانها التي التهمتها في تلك الايام |
| Koşsan daha iyi olur sevgilim, çünkü bunları atlardan gizlemeyeceğim. | Open Subtitles | عزيزتى عليك ان تجرى لاننى لن أستطيع وقف تلك الخيول |