Dünyevi deneyimlerimiz, içten dışa olduğu kadar dıştan içe doğru bir akış da sergiliyor. | TED | العالم الذى نختبره يأتي بنفس المقدار ،إن لم يكن أكثر، من الداخل للخارج مثلما من الخارج للداخل. |
Bu bir enfeksiyon gibi. İçten dışa ilerliyor. Tıpkı bir virüs gibi. | Open Subtitles | انها كالعدوى، تعمل من الداخل للخارج انها كالفيروس |
Vücutlarımız içten dışa doğru kendini yemeye başlar. | Open Subtitles | جثثها تبدأ حرفياً بأكل نفسها من الداخل للخارج |
Erkeklerin belli bir yaştan sonra içten dışa çürüdükleri bir gerçek. | Open Subtitles | , أنها فقط الحقيقة بأنه في سنن معين يبدأ الرجال بالتعفن من الداخل للخارج |
Bizi içeriden dışarıya, aynı Jamil gibi yiyecekler. | Open Subtitles | سيأكلوننا من الداخل للخارج كما جميل ذلك ليس صحيحا.. |
Hepsinin camları içeriden dışarıya doğru kırılmış durumda. | Open Subtitles | إنها مكسورة من الداخل للخارج |
Evet, içten dışa doğru işlere bir göz atman lazım. | Open Subtitles | نعم ، يجب عليك فقط النظر على الأمور من الداخل للخارج |
Bu da sonuçta, bizi içten dışa değiştirir. | Open Subtitles | في النهاية فإنها من الداخل للخارج. |
Tüm camlar aynı şekilde, içten dışa erimiş. | Open Subtitles | كل الزجاج ذاب من الداخل للخارج |
Çiçekler insanı içten dışa doğru öldürür. | Open Subtitles | الزهور، تقتل من الداخل للخارج. |
İçten dışa doğru kaynamışlar. | Open Subtitles | كانوا يغلون من الداخل للخارج |
M.O.D.O.K. asanın gücünü adapte ediyor ve bu yarığı içten dışa şekilde yok etmek üzere, biz de dâhil. | Open Subtitles | ( مودوك) كيّف قوى الصولجان, وهو على وشك تدمير هذه الفجوة من الداخل للخارج , بما فيها نحن |
- İçten dışa kül oluruz. | Open Subtitles | -سنتحوّل إلى رماد من الداخل للخارج . |