Şimdi, o kaydı bulmanı sağlayacaksa, tüm bu dersleri unutmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدكأنتنسىهذه الدروس.. إن كان في هذا مساعدة لك لإعادة الشريك .. |
Scarlett ise geri döndüğümde bana ücretsiz seks dersleri vereceğini söyledi. | Open Subtitles | قال سكارليت أنها ستعمل تعطيني الدروس حرية ممارسة الجنس عندما أعود. |
Yani siz ikiniz okulda kalıp derslere mi girmek istiyorsunuz? | Open Subtitles | إذن فأنتما تريدان أن تبقيا في المدرسة وأن تحضرا الدروس. |
Notların düşüyor, öğretmenler derse katılmadığını söylüyor, her gün pijama giymeye başladın. | Open Subtitles | درجاتك تنخفض والمعلمين أخبروني بأنك لا تشارك في الدروس وانك تلبس ملابس النوم كل يوم |
Polisler araştırmalarına devam ederken, dersler de programa uygun olarak devam edecektir. | Open Subtitles | بينما تعمل الشرطة علي تحديد ما حدث الدروس ستسمر كما هو محدد |
Fakat yıllar geçtikçe, annemin hayatla ilgili öğrettiği bazı önemli derslerin değerini anladım. | TED | لكن بعد سنوات، اكتشفت قيمة بعض الدروس المهمة عن الحياة، التي علمتها أمي لي. |
Ebeveyn olarak öğrendiğim en zor derslerden birisi bazen sadece rahat olmak gerek. | Open Subtitles | أتعلم من أصعب الدروس التي تعلمتها كوالدة في بعض الأحيان عليك فقط الإسترخاء |
Yalnızca oyalanıyordum ama şimdi bahsettiniz halbuki ona bir çok ders vermişsiniz. | Open Subtitles | لكن بما أنك ذكرت ذلك ارى أنك ألقيت عليها كثير من الدروس |
Böylesine kötü dersleri gerçekten iyi öğreniyoruz. | TED | ونحن نتعلم هذه الدروس الخاطئة بصورة مقنعة تماماً |
Sonrasında gelip New York'a yerleşince, bu sürede öğrendiğim önemli dersleri unutacağım endişesine kapıldım. | TED | وعندما عدت وإستقريت في نيويورك لاحقاً، كنت قلقة من أن أنسى بعض من أهم الدروس التي تعلمتها خلال تجوالي. |
Ve gerçek soru şu ki, hangi dersleri aldık ? | TED | والسؤال الحقيقي هو: ماهي الدروس التي تعلمناها؟ |
Çıkarılan dersleri paylaşmak ve empati yapmak için bir fırsat. | TED | إنها فرصة لمشاركة الدروس المستفادة منها و لبناء التعاطف مع الاخرين. |
Düzenli olarak egzersiz yapacaksınız, derslere katılacaksınız, uyuşturucu ve alkol toplantılarına katılacaksınız, kurallara uyun. | Open Subtitles | عليكُم التمرين بانتظام و حضور الدروس و الذهاب إلى جلسات النُصح من المُخدرات و الكحول اتبعوا القوانين |
Toplantılara ve derslere düzenli katılıyor, verilen işleri yapıyor. | Open Subtitles | و يحضُر جلسات التأهيل بشكلٍ منتظِم، و يحضُر الدروس و يُنجزُ الأعمال الموكلة إليه |
Talimatlarıma uyulsun diye derse katılacağım. | Open Subtitles | سأحضر الدروس لأتأكد أنه قد تم اتباع تعليماتي |
Geçim masrafları kitap almadığınız ya da derse girmediğiniz zamanlarda gerçekleşti. | Open Subtitles | نفقات المعيشة المتكبدة في حين أنك لم تكوني تشترين الكتب أو تحضرين الدروس |
ama bazen bir kişinin ölümünden sonra alınan dersler umduklarımız değildir. | Open Subtitles | لكن احيانا الدروس التي نتعلمها بعد موت أحدهم ليست ما نتوقعها |
Hayatta daha önce öğrenmem gereken derslerin arasında buldum. Yaratıcılığın, kendi beceriksizliğiyle nasıl hayatta kalacağıyla ilgili. | TED | وجدته في الدروس التي تلقيتها في بداية حياتي والتي علمتني كيف أن الإبداع يمكنه أن يتغلب على الفشل. |
Zaman yolculuğu sırasında öğrendiğim en büyük derslerden biri çoğu şeyin değişemeyeceğiydi. | Open Subtitles | أحد أهم الدروس في رحلة الزمن أن أمور كثيرة لا يمكن تغييرها |
Belki yapılması gerekenler hakkında birkaç ders, senatör, şimdi halkın gözü önündesin. | Open Subtitles | ربما بعض الدروس في التكتيك سيناتور الآن كونك سوف تكون تحت الأضواء |
Büyükler ve çocuklar arasındaki eğitim karşılıklı olmalı. | TED | فنقل الدروس بين الكبار والصغار يجب أن يكون متبادلاً |
Sırtıma vurdular, beni kutlayıp, sınıfta dans ettiler. | Open Subtitles | صفعوني على الهاتِفِ الخلفيِ ووَثبت حول قاعةِ الدروس |
Dünyanın bütün derslerini alsam da şu an sahip olduğum şeyleri bana veremeyecekler. | Open Subtitles | أنا يُمْكِنُ أَنْ آخذَ كُلّ الدروس في العالمِ، ولكن لَنْ يَعطيني ما عِنْدي. |
8 yaşımdan 16 yaşına kadar, beni bütün sanat derslerine götürdü. Tek yapmak istediğim buydu. | TED | بل كانت تأخذني لكل الدروس المتوفرة منذ أن كنت في الثامنة حتى 16. لأن هذا كل ما أردت فعله. |
Ben de okula gitmek istiyordum ama erkenden iş piyasasına girip hayata atılmaya karar verdim. | Open Subtitles | كنت أفكر فى تلقى بعض الدروس و لكننى قررت أن ألحق بسوق العمل مبكراً |
Mademki beni kavramaya başlıyorsun Katolik Hıristiyan Doktrini derslerimi öğrenmeye ne dersin? | Open Subtitles | لقد بدأت أدرك الآن فقط كم تعلّمـة مـن الدروس الديـنية التي ألقيها |
Yıllardır, derslerde tuvaletlerini tutarak oturmaya alışmışlar. | TED | لقد اعتادوا الجلوس خلال الدروس لسنوات وسنوات وهم ممتنعين عن قضاء حاجتهم. |
Aslında birinci sınıflar için açılan yaratıcı yazarlık dersini alıyorum. | Open Subtitles | في الواقع أنا آخذ بعض الدروس في الكتابة الإبداعية. |