| Sonra, bebek olayından çok daha önce annenizin sizi sevmesini çok istediniz. | Open Subtitles | ثم لاحقاً ، قبل واقعة الدمية أيضاً لقد أردت منها أن تحبك |
| Altı yaşımdayken Noel için bir bebek almıştı ve ondan nefret ediyordum. | Open Subtitles | عندما كنت في السادسه، إشترى لي تلك الدمية لعيد الميلاد وقد كرهتها |
| İpleri eline verdiği ve onu kukla gibi oynatan biri. | Open Subtitles | شخص ما يعرف كيف يسحر القلوب يرقص قليلاً مثل الدمية |
| kukla gibi değil. Omuzlarını bir hizada tut. | Open Subtitles | ليس مثل الدمية المتحركة أبقي كتفيك على خط مستقيم |
| O bebeğin hayatın boyunca oynayacağın tek bebek olduğunu söylesem? | Open Subtitles | أنها الدمية الوحيدة التي يحق لك اللعب بها طوال حياتك؟ |
| Lütfen söyle, oyuncağı unutmadın değil mi? | Open Subtitles | أخبرني الحقيقة من فضلك أنت لم تنسى تلك الدمية |
| Kağıt Bebeği bulmamız gerek. Bir sonraki saldırısının nerede olacağını öğrenmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نجد تلك الدمية الورقيّة، ونرى أين ستكون ضربتُه القادمة. |
| Şu an bununla uğraşamam bebek surat. Etrafı gözetlemeye devam et. Birazdan döneriz. | Open Subtitles | لا يمكنني خوض هذا النقاش الآن يا وجه الدمية أستمري بالمراقبة سنعود سريعاً |
| Eğer o kadın oyuncak bebek için ararsa hala bulamadığımı söyle. | Open Subtitles | إن أتصلت امرأة الدمية ثانية أخبريها أننى لم أجدها بعد |
| - Evet, dediğini anladım. - bebek sol çekmecede. | Open Subtitles | آجل , أعرف النوع الذى تقصديه أنها فى الدرج الأيسر , الدمية |
| "Fakat bu oyuncak bebek bize bildiklerini nasıl anlatabilir ki?" öyle değil mi? | Open Subtitles | و لكن كيف لهذة الدمية أن تخبرنا بما تعرف |
| bebek beni öldürmeye çalışıyor, ve tost makinesi bana gülüyor. | Open Subtitles | الدمية تحاول قتلي والحماصة كانت تضحك عليّ |
| kukla anneye tam olarak ne hissettiğinizi söyleyin. | Open Subtitles | أخبر أمك الدمية كيف هو إحساسك بالضبط ، الآن |
| Bir kazağı bile hayal edemiyorsunuz ki biz size gerçek boyutta bir kukla ile gösteriyoruz. | Open Subtitles | لا تستطيعون تخيّل كنزة، لذا سنعرضها لكم على هذه الدمية الكبيرة الحجم |
| Demek azgın kukla esprileri numara değilmiş. | Open Subtitles | إذاً ، أمر الدمية الثائرة ليس تمثيلاً ، أليس كذلك ؟ |
| Anlamadığım tek şey o bebeğin içine nasıl girdiği. - İyi geceler. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي لا أعرفه هو كيف دخل داخل الدمية |
| Pekala çocuk, yolun sonu! oyuncağı bana ver! | Open Subtitles | حسناً يا فتى، انها النهاية، اعطني الدمية |
| Acaba bu Bebeği kızım için bulmama yardımcı olur musunuz? | Open Subtitles | أتسائل إذا كان بإمكانكِ مساعدتي في إيجاد هذه الدمية لإبنتي |
| Pekâlâ, anne ve babam nehre düşen bu mankeni ben sanacaklar. | Open Subtitles | حين يرى والدي هذه الدمية تسقط في النهر ، سيظنونها أنا |
| Şimdi de kuklayı yanında okula mı getiriyorsun? | Open Subtitles | حسناً، الأن تجلب الدمية إلى المدرسة معك ؟ |
| kuklanın gerçek olduğunu farkettiğin için seni en içten duygularımla kutlarım. | Open Subtitles | أهنئك لقدرتك على معرفة أن الدمية كانت حقيقية |
| Sen değilsin konuşan; bir vantroloğun kuklası sanki. | Open Subtitles | الكلام الصادر من هذا الفم مثل الدمية التي تتحدث من بطنها |
| Ruhunu o bebekten çıkarmalı ve gerçek kimliğini... ifşa ettiğin ilk insana aktarmalısın. | Open Subtitles | يجب نقل روحك من الدمية لجسد أول إنسان أخبرته حقيقتك |
| Kelly'nin Bubber bebeğini imzalar mısınız? | Open Subtitles | أيمكنك أن توقع على الدمية بابار الخاصة ب كيلى؟ |
| Saçmalamayın! İçinizde bu doldurma oyuncağın insan olduğunu söyleyecek olan var mı? | Open Subtitles | بحقكم، هل ستجلسون هنا وتحاولون إقناعي أن هذه الدمية المحشوة هي شخص؟ |
| Ruhunu bir bebeğe geçirmeden önce. | Open Subtitles | ذلك كان قبل أن ينقل روحه إلى تلك الدمية. |
| Şimdi senin için her gece ağlayan, bu küçük bebekle ilgilenelim. | Open Subtitles | الأن لنعتني بهذه الدمية الجميلة التي تبكي من الك كل يوم. |
| Ben küçük bir kız iken, bir bebeğim vardı. | Open Subtitles | تعرفين, عندما كنت صغيرة كانت عندي هذه الدمية |