Kesinlikle hiçbir şey, tabii kurduğunuz döner kapının sayesinde kötü adamların istediği zaman girip çıkmasını saymazsak. | Open Subtitles | لا شيء البتّة بغض النظر عن كون الباب الدوّار الذي أقمتموه يسمح للأشرار بالدخول والخروج كما يحلو لهم. |
Şu anda döner duvarda asılı. | Open Subtitles | على القرص الدوّار هناك |
(Kahkaha) Bronx'ta geliştirdiğimiz, kanıtlanmış döner kefalet fonu modelini Amerika boyunca yayarak hapsedilme başlamadan yargı sisteminin başlangıç kısmına müdahele etmesini istiyoruz. | TED | (ضحك) نوّد أن نأخذ نموذج صندوق الكفالة الدوّار والمُجرّب الذي أنشأناه في برونكس وننشره في أنحاء أمريكا، مواجهين الواجهة الأمامية للنظام القانوني، قبل أن يبدأ الحبس. |
O turnikenin üzerinden atlamayacaktım, tutuklanmayacaktım, duruşmaya gitmeyecektim... | Open Subtitles | أنا ما كُنْتُ سأَقْفزُ من ذلك الباب الدوّار لما أُعْتَقَلْت، ولما كَانَ عِندي موعد للمحكمة |
Ciddi ciddi turnikenin üzerinden mi atladın yani? | Open Subtitles | أنتِ قفزتِ من فوق الباب الدوّار فعلاً؟ |
- turnikenin üstünden atladım. | Open Subtitles | قفزتُ من فوق الباب الدوّار. |