Hayır ve, kendi ağırlığını taşıyamayan küçük kusmuk görünümlülerden daha çok nefret ettiğim tek şey insanların benim ağzımdan konuşmalarıdır. | Open Subtitles | لا، وبما أنه الشيء الوحيد الذي أكرهه أكثر من.. من الكسالى الذين لا يقومون بواجباتهم هو أن يتقوّل الناس عليّ |
Tara'dan daha çok nefret ettiğim tek şey o! | Open Subtitles | وأكره سكارليت، إنها الشيء الوحيد الذي أكرهه أكثر من تارا |
Ted, bisikletlerden daha çok nefret ettiğim tek şey usulen yapılan polis dizileridir. | Open Subtitles | الشيء الذي أكرهه أكثر من الدراجة هو برامج الشرطة الإجرائية |
Köstebekten daha çok nefret ettiğim şey yanlış bilgi getiren köstebektir. | Open Subtitles | الشيء الذي أكرهه أكثر من الجرذ هو جرذ و معه معلومات خاطئة |
Kahramanlardan daha çok nefret ettiğim şey ise korkaklardır. | Open Subtitles | الشئء الوحيد الذي أكرهه أكثر من الأبطال هو الجبناء |
Gizli pazarlıktan daha çok nefret ettiğim şey, Eli başarısız bir gizli pazarlıktır. | Open Subtitles | هل تعرف الشيء الوحيد الذي أكرهه أكثر من اتفاق في الخفية هو اتفاق فاشل في الخفية |
İşin iyi yanıysa, başka bir polisin peşinde olmaktan daha çok nefret ettiğim tek şey kötü bir polistir. | Open Subtitles | الشيء الجيّد هو، الشيء الوحيد الذي أكرهه أكثر من شُرطي يُلاحق شُرطي آخَر هو الشُرطي السيء. |
İçi boş sorulardan daha çok nefret ettiğim tek şey aptalca içi boş sorulardır. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أكرهه أكثر من الأسئلة البلاغية... هي الأسئلة البلاغية الغبية. |