Seni kurtaran aynı ilacı ona enjekte ettiğimiz an bazı görüleri oldu. | Open Subtitles | في اللحظة التي حقن بنفس المخدر الذي أنقذ حياتك، كانت له رؤى |
Söyle bakalım, neden siyahların kentini kurtaran bir melek yok? | Open Subtitles | قل لي، لماذا ليس هناك ملاكا الذي أنقذ المدينة السود؟ |
Şu çocukları kurtaran adam, hani şoför olan, hakkında ne biliyorsun ? | Open Subtitles | ماذا تعرف عن الشخص الذي أنقذ الاطفال , السائق ؟ |
Raj dün Kuljit'in hayatını kurtardı. | Open Subtitles | إنه أنت راج هو الذي أنقذ حياة كولجيت أمس |
Aslında, Teğmen Stanton senin hayatını kurtardı. | Open Subtitles | في الحقيقة الملازم ستانتن هو الذي أنقذ حياتك |
Ama olaya karışması Stanley Tanner'ın hayatını kurtarmıştı. | Open Subtitles | لكن تدخله هو الذي أنقذ " حياة " ستانلي تانرز |
Bebekken kollarımda taşıdığım çocuk birinin hayatını kurtarmıştı. | Open Subtitles | هكذا كان الشخص الذي طوقته ... بين ذراعيّ عندما كان رضيعاً الذي أنقذ للتو حياة امرءٍ |
Diğerleri hayatımı kurtaran bu adam hakkında hoşnut ve ilgisizdi | Open Subtitles | الآخرون كانوا لطيفون مع الرجل الذي أنقذ حياتي |
Milyonlarca insanın hayatını kurtaran... "çalışmaları, 30 yıl boyunca sır olarak saklandı." | Open Subtitles | وعملهم الذي أنقذ ملايين الأرواح ظل في طي الكتمان لثلاثين عاماً |
Ve Louis, hayatımı kurtaran adam, şimdi benim en yakın arkadaşım. | Open Subtitles | ولويس، الرجل الذي أنقذ حياتي، الآن صديقي المقرّب. |
Hayatımı kurtaran kişiyi öldürmemi istiyorsun. | Open Subtitles | أنت تطلب أن أ قتل الرجل الذي أنقذ حياتي ؟ |
Çünkü senin tatlı sevgin, hayatımın tam anlamıyla felaket olmaktan kurtaran tek şeydi. | Open Subtitles | لأن حبك هو الذي أنقذ حياتي من أن تكون كارثة |
Bu binada! Dünyayı kurtaran adam! | Open Subtitles | هذا صحيح، إنه في المبنى الرجل الذي أنقذ العالم |
Birkaç kişiyi kurtardı diye kendini nimetten sayan zengin bir çocuk işte. | Open Subtitles | الطفل الغني البريء الذي أنقذ حياة أشخاص قلّة في السنوات الماضية |
Eğertek kişi sen değilsin kim bugün bir hayat kurtardı . | Open Subtitles | أنك لست الشخص الوحيد الذي أنقذ حياة اليوم |
Büyük büyük babası, bir uçağı ve içindekilerinin hayatını kurtardı. | Open Subtitles | جدها الرائع الذي أنقذ الطائرة والرجال معاً |
Aynı korsan darağacından bir cadıyı kurtardı. | Open Subtitles | نفس القرصان الذي أنقذ الساحرة من المشنقة |
Ama belki hayatımı kurtardı. | Open Subtitles | لكن ربما هذا هو الذي أنقذ حياتي |
5 yıl önce Myung Wol Gwan'da o hergele gelip senin hayatını kurtarmıştı. | Open Subtitles | ذلك الوغد أنه الشخص الذي أنقذ حياتك |
Aslında daha çok Nick hayatını kurtarmıştı. | Open Subtitles | في الواقع، (نيك) نوعاً ما يكون الشخص الذي أنقذ حياتك في الأصل |