Kızkardeşimin mürebbiyelik yaptığı evin sahibi. | Open Subtitles | هو الرجل الذي كانت أختي تعمل في بيته, وأهينت عنده |
yaptığı işten etkilendiğimi söylemeye yanına gelmiştim, ...kendine hakim oluşunu falan ama birden delirdi ve bana saldırdı. | Open Subtitles | لقد جئت لإخبرها بأنني معجب بالعمل الذي كانت تفعله كالطريقة التي كانت تتعامل بها وفجاءة أصبحت هائجة وهاجمتني |
- Yardım edebilirim. - Willow'un iyi yaptığı tek şeydi. | Open Subtitles | يمكنني المساعدة الشيئ الوحيد الذي كانت ويلو جيدة فيه |
Sen büyükanne Grammy'nin "Gerçek bir Yahudi" dediklerindensin. | Open Subtitles | أنت الذي كانت جدتي هول ستدعوه يهودي حقيقي |
Sarhoşun biri dört yolda Emily'nin tarafıdan çarpmış onlara. | Open Subtitles | حدث تصادم مع سائق سكران فى الجانب الذي كانت به اميلي |
Teknik olarak zanlı Nicole'ü kavga ettiği erkek arkadaşından kurtardı. | Open Subtitles | فعليا,الجاني هو من أنقذ نيكول من الشجار الذي كانت تخوضه مع حبيبها |
Bu, ilk kez Marie Tharp'ın hayal ettiği dünyaydı. | Open Subtitles | هذا هو العالم الذي كانت ماري ثراب أول من تخيله |
Tek yaptığı bize kurallar koymaktı. | Open Subtitles | كل الذي كانت تفعله هو فرض القوانين علينا |
Ne yaptığı konusunda bir fikrin var mı? | Open Subtitles | هل لديك أدنى فكرة على الذي كانت تعمله هنا |
Oradan Segreto Ailesinin menajerliğini yaptığı Louis Prima'ya geçerim. | Open Subtitles | الذي كانت عائلة سيغريتو تدير أعماله و بعد ذلك أقترب من الآر بي القديم |
Klişe gibi gelecek ama gerçekten de aynı annemin yaptığı gibi. | Open Subtitles | ،يبدو الاسم وكأنه مبتذل لكن في الواقع، إنه مثل الذي كانت تطهوه أمي |
Ben hastayken annemin yaptığı çayın içeriği bitkileri buldum. | Open Subtitles | و جدت مكونات الشاي نفسها الذي كانت امي تعده لي عندما كنت امرض |
Sana oral seks yaptığı süre boyunca ağlamıştı. Gözleri çeşme gibiydi. | Open Subtitles | لقد بكت طوال الوقت الذي كانت تقوم بالجنس الفموي, لقد كانت تنتحب |
McLean, Mary'nin İngiltereye birlikte kaçacağı adamdı. | Open Subtitles | ماكلين كان الرجل الذي كانت ماري ستهرب معه إلى أنجلترا |
Natalie'nin ne üzerine çalıştığını anlatabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك أن تخبرنا ما الذي كانت ناتالي تعمل عليه |
Ben eee- Bir arkadaşımla markete gittim... ve bir kutu jodie'nin kurabiyesini gördüm... ve birden ağlamaya başladım... ve koşarak marketten dışarı çıktım. | Open Subtitles | ذهبت إلى محل البقاله مع صديقه ثم رأيت الكعك الذي "كانت تحبه "جودي و إنهمرت دموعي رغماً عني |
Arka planda New York City'nin bulunduğu herkesin kafayı yemesini sağlamak üzere olan bir suç varken New York polisinin bu suçun çabuk çözülmesi için ne kadar baskı altında olduğunu tahmin edebilirsiniz. | Open Subtitles | مصورة على خلفية لمدينة نيويورك و جريمة جعلت الجميع يفقد صوابه لك ان تتخيل الضغط الذي كانت تواجهه شرطة مدينة نيويورك من أجل حل هذه الجريمة و حلها بسرعة |
Belki Dani'nin çalıştığı yerdir. | Open Subtitles | ربما أنه المكان الذي كانت داني تعمل به |
Mesela takip ettiği katille ilgili. | Open Subtitles | مثل هذا القاتل الذي كانت تطارده |
Dans ettiği adam yüzünü gördün mü? | Open Subtitles | الرجل الذي كانت تراقصه، هل... رأيتي وجهه؟ |
Phoenix numarasında bana yardım ettiği tüm zaman beni günah keçisi olarak hazırlamış. | Open Subtitles | كل ذلك الوقت الذي كانت تساعدني فيه بتحضير (العنقاء)، كانت تحضّرني لأكون الضحية. |