Olay yerinde bulunan kan Paul'ündü. | Open Subtitles | الدم الذي كان في مسرح الجريمة كان يعود لبول |
Yatak odamda bulunan ağır masa lambasını tam da siz altından geçerken oldukça sakar davranarak düşürmüş olmalıyım. | Open Subtitles | يبدو أنني كنت مستهتراً جداً بمصباح القراءة الزجاجي الثقيل الذي كان في غرفة نومي والذي سقط عندما كنت تسير تحته. |
Olay yerinde bulunan mermiler. | Open Subtitles | الرصاص الذي كان في مختبر الجناية |
Estwyck'ta olanları gören bir adam var. | Open Subtitles | هنا الرجل الذي كان في إستويك |
Estwyck'ta olanları gören bir adam var. | Open Subtitles | هنا الرجل الذي كان في إستويك |
1650 ve 1750 arasında Avrupa'da durum hakikaten öyleydi. | TED | الذي كان في الواقع هو الحال في أوروبا بين 1650 و 1750. |
Karavanı aldığımız zaman dolapta bulunan büyük kavanoz marmeladı kullandın. | Open Subtitles | على أي حال انظر لك استخدمت برطمان المربي الذي كان في الثلاجة عندما اشترينا الشاحنة! |
Bu Flynn'in kılıfından bulunan havalı tabancayla aynı tip, değil mi? | Open Subtitles | ذلك نفس نوع المسدس الهوائي الذي كان في حافظة سلاح (صحيح؟ (Flynn-فلين |
Bu Flynn'in kılıfından bulunan havalı tabancayla aynı tip, değil mi? | Open Subtitles | ذلك نفس نوع المسدس الهوائي الذي كان في حافظة سلاح (صحيح؟ (Flynn-فلين |
James Lam'den çıkan kurşun, olay yerinde Sang Min'in elinde bulunan silahtan çıkmış. | Open Subtitles | (إن العيار الناري الذي سحب من (جايمس لام كان مطابقاً للسلاح الذي كان في حوزة (سانغ مين) عند مسرح الجريمة |
Partide bulunan bütün erkekler. | Open Subtitles | كل رجل الذي كان في ذلك الحزب. |
Bu, Nova Scotia, Kanada'da kendisine gemi çarpmış bir hayvan kıyıya çekiliyor, orada nekropsi yapıp ölüm sebebini teyit ediyorlar: sebep hakikaten gemi çarpması. | TED | و هذا الحيوان تعرض للدهس من جانب سفينة في نوفا سكوتيا ، كندا ويتم قطرها في حيث قام تشريح لتأكيد سبب الوفاة ، الذي كان في الواقع ضربة السفينة. |
hakikaten de dualarım kabul oldu ve bu adamın evine görüşmeye çağrıldım. Annesiyle, babasıyla, karısıyla, erkek kardeşiyle ve onların ailesiyle tanıştım. Tanrı inancı olan insanların huzurunda affedici ruhlu insanlar bana yol açıp fırsat sundular kıymetli olmam, onunla ve çocuklarla paylaşmam için anlayışın önemini, sorumlu bir yetişkin ile olmaya olan ihtiyacı, sağlıklı bir biçimde öfkene odaklanmayı, meditasyon yapmayı öğrenmeyi. | TED | وبدون شك، تم الاستجابة لصلواتي، لأنني دعيتُ لمقابلة هذا الرجل في منزله، والتقيتُ بوالدته ووالده، وزوجته وأخيه وأسرهم. وتم منحي الفرصة لأكون مع هؤلاء الأشخاص المؤمنين بالله بقيادة هذا الرجل، الذي كان في روح معنوية للتسامح، مما مهّد لي المجال، وأوجد لي الفرصة لأكون ذا قيمة وأن أشارك معه ومع أطفاله أهمية فهم الحاجة لنكون مع شخص بالغ مسؤول، والتركيز على الغضب الذي بداخلنا بطريقة صحية، وتعلم التأمل. |