"الذي لديه" - Traduction Arabe en Turc

    • olan bir
        
    • sahip olan
        
    • Sahip olduğu
        
    • vardır
        
    • olan adam
        
    • elinde bulunduran
        
    • kimde
        
    • olan kişi
        
    Demek öyle. 5 verem hastası olan bir doktor köşeyi dönmüş demektir. Open Subtitles الطبيب الذي لديه خمسة مرضى سُل يكسب الكثير دون أي جهد
    Dünya üzerinde hırslı olan bir tek sen varsın gibi davranıyorsun. Open Subtitles و أنا دائما أكون الوغد الحقير أنت تتصرف وكأنك الوحيد الذي لديه طموح
    - Vampirler cansız şeyler üzerinde gücü olan bir adamla uğraşmadan önce iki kez düşünmeliler. Open Subtitles مصّاص الدماء يَجِبُ أَنْ يفكر مرّتين قبل العبث مع الرجل الذي لديه القوَّةَ على كُلّ الأشياء الميته
    Evet, ne yazık ki, tek dürüst olma... yeteneğine sahip olan kişi sensin. Open Subtitles وأنا صادق مع نفسي للأسف أنت الشخص الوحيد الذي لديه القدرة ليكون صادقاً
    Normal bir doktor bir hastanın öyküsüne 18 saniye ayırıyor çünkü Sahip olduğu zamanın tamamı bu. Open Subtitles الطبيب العادي يخصّص للمريض ثمانية عشرة ثانية لتحرّي تاريخه لأن هذا هو الوقت الذي لديه
    Neyin 3 tane başparmağı ve yeni bir tutuklaması vardır? Open Subtitles من الذي لديه ثلاثة إبهام و للتو عمل إعتقال آخر؟
    Ve bunları anlatarak uzak durmak göğsünde bir bomba sarılı olan adam Open Subtitles و إخبارهم بالإبتعاد عن طريق الرجل الذي لديه قنبلة مربوطة على صدره
    Aradığım, kanıtı elinde bulunduran kişi yanınızda oturuyor. Open Subtitles الشخص الذي أبحث عنه، الشخص الذي لديه الدليل الذي أريده يجلس إلى جوارك
    Çünkü senin eskiden hayalleri ve tutkuları olan bir adam olduğun anlamına gelirdi; Open Subtitles ذلك يعني أنك اعتدت أن تكون الشاب الذي لديه أحلام وطموحات
    Evet, şimdi geleceği olan bir adam gibi konuşuyorsun. Open Subtitles نعم، انظر، الآن أنت يبدو الرجل الذي لديه مستقبل.
    Yapacak işi olan bir tek sen mi varsın? Bence buna kendin bile inanmıyorsun. Open Subtitles الآن، هَلْ تَعتقدُ بأنّك الشخصَ الوحيدَ الذي لديه امور يقوم بها
    Bu ailede işi olan bir tek ben varım. Open Subtitles أنا الشخص الوحيد في العائلة الذي لديه وظيفة
    Büyük bağlantıları olan bir işadamı olduğunu söyledi en azından o ana kadar, sonra işler kötü bir hal almaya başladı. Open Subtitles قال انه رجل اعمال الذي لديه اللمسة الذهبية على الاقل حتى الفترة الاخيرة والآن الأمور تتجه نحو التدهور
    Ve otoparkında büyük oklar olan bir kumarhane göreceksin. Open Subtitles و ستمر على نادٍ للقمار الذي لديه أسهم كبيرة بموقف السيارات
    - Büyük bir borusu olan bir şövalye hakkında. Open Subtitles إنه يحكي عن ذلك الفارس الذي لديه البوق الكبير
    Tereus, Briareos'un savaş kabiliyetlerine denk niteliklere sahip olan yegane kişi. Open Subtitles تيريوس" هو الوحيد الذي لديه إمكانيات" "قتالية مماثلة للتي عند "برياريوس
    İyiyim ama içinde büyüyen sihirli bir pakete sahip olan ben değilim. Open Subtitles جيد ولكنني لست الشخص الذي لديه ورقه سحرية تنمو بداخله
    Artık evimin anahtarına sahip olan tek kişi sen olacaksın. Open Subtitles الان سوف تصبحيـن الشخص الوحيد الذي لديه مفـتـاح منزلـي
    Sahip olduğu şeyin ne olduğunu öğren lanto. Open Subtitles يانتو ، عليك أن تعرف ما الذي لديه بالضبط
    Sahip olduğu tek şey sol kroşesi. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي لديه يده اليسرى بطيئة عندما يسدد بها
    Neyin 18 bacağı vardır ama hiçbir yere gitmez? Open Subtitles ما الذي لديه 18 رِِجلا ولا يتحرك لأي مكان؟
    Senin o büyük planları olan adam olduğunu sanıyordum. Open Subtitles أعتقدت أنك انت الشاب الذي لديه كل تلك الطرق العملاقه
    - Parçayı elinde bulunduran şahıs artık Çinliler'le çalışmıyor. Open Subtitles الرجل الذي لديه الجزء الأساسي لم يعد يعمل مع الصينيّين
    kimde böyle ekmek-domates sosu olur? Open Subtitles من الذي لديه فقط صلصلة الطماطم؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus