Buradaki her şey satıIık, ama her şey satıImak için burada değil. | Open Subtitles | كل شيئ الذي هنا للبيع, لكن ليس كل شيئ الذي هنا للبيع |
Aslında, bu araştırmada en dayanıklı kılavuz ipi beyaz bölgede tam Buradaki daire ağ örmeyen bir örümcek. | TED | في الواقع , خط الجذب الاصلب في هذا المسح هو هذا الذي هنا في هذه المنطقة عنكبوت الشبكة المتموجة غير الفلكية. |
- Şu an Buradaki herkes, tipik... | Open Subtitles | كُلّ الناس الذي هنا الآن زبائنَ مثاليينَ. |
Buradaki insanlar kaçmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | سمعتُ أن الحاكم الذي هنا فاسداً، وسيّد أعمال شريرة. هل طرد جميع أهالي البلدة فزعاً منه؟ |
Bayanlar baylar, yanımdaki beyefendinin adı Borat, onu büyük İsa'nın ismiyle selamlayalım, bir kaç dakika için. | Open Subtitles | سيداتي سادتي, الرجل الذي هنا اسمه "بولاك"ّ هلا اعطيناه دقيقتان |
Bayanlar baylar, yanımdaki beyefendinin adı Borat, onu büyük İsa'nın ismiyle selamlayalım, bir kaç dakika için. | Open Subtitles | سيداتي سادتي, الرجل الذي هنا اسمه "بولاك"ّ هلا اعطيناه دقيقتان |
Buradaki pembe tonlarından nefret ediyorum; ayrıca dolap da gece yarısı reklamlardan görüp sipariş verdiğimiz saçma sapan şeylerle dolu. | Open Subtitles | انا اكره اللون الوردي الذي هنا والدولاب مزدحم بمشتريات الليل المتأخرة |
O eleman sana birkaç konteyneri göndermen için bu kadar ödüyorsa o konteynerin içinde Buradaki paradan daha değerli bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | إن ذلك الشخص مُتسعد لأن يدفع لك هذا الكم من المال لشحن حاويات، فلا بد أن ما بداخل الحاويات قيّم أكثر من الذي هنا |
Dinleme cihazını da Buradaki gibi yerleştirmen gerekiyor. | Open Subtitles | و جهاز التجسس يمكن أنا أضعه في غطاء زجاجة الخمر مثل الذي هنا بالضبط |
Tabii ki. Yalnızca Buradaki çalışmıyor, | Open Subtitles | رباه، أجل بالطبع لكن هذا الذي هنا لا يعمل، |
O zaman Buradaki arkadaş hakkında da konuşmak istemezsiniz. | Open Subtitles | صديقي الذي هنا , هاه ؟ مدير الرينغ |
Buradaki adamsa başka birini istiyor. | Open Subtitles | الرجلُ الذي هنا يريد امرأةً أخرى. |
- Buradaki adam gazeteye çıkmış. | Open Subtitles | . الرجل الذي هنا صورته على الجريدة |
Buradaki kardeşi de, sanırım. | Open Subtitles | وكذلك شأن أخيه الذي هنا كما أفترض. |
Ya da Buradaki dostumun hastanedeki zavallı kızına gitmesine izin verir benim de bu kutsal artık çöpsüz New Mexico toprağında uzanmama ses etmezsin. | Open Subtitles | أو تدع صديقي الذي هنا يزور أبنته المريضة في المستشفى، وتدعني أريح ظهري. على هذه التربة المقدسة الحرة لـ "نيو مكسيكو". |
Buradaki. | Open Subtitles | الشخص الذي هنا , هل نجت ؟ |
Buradaki adam Jenny'i katletti. | Open Subtitles | "والرجل الذي هنا قام حقاً بقتل"جيني |
Buradaki yaşam ev yaşamı gibi olacak | Open Subtitles | في مسكن مثل الذي هنا |
Anlaşma tamamlandığında yanımdaki sabıkasız Eddie Havana gazinolarımı yönetecek, ...sen otelleri alacaksın, ben de brüt yönetme ücretinin %40'ını. | Open Subtitles | ... عندما تقفل الصفقة كلين ايدي" الذي هنا " . سوف يقوم بإدارة مراكز القمار في هافانا , انت تحصل على الفنادق و انا سوف اخذ |