"الذي يبيع" - Traduction Arabe en Turc

    • satan
        
    Sanat satan bir hurdacı mı, hurda satan bir sanatçı mı? Open Subtitles رجل الخردة الذي يبيع فن أو الفنان الذي يبيع الزبالة ؟
    Vicdanını altına satan bir paralı asker, İşverenini yargılamaya çok zor cesaret edebilir. Open Subtitles المرتزقة الذي يبيع ضميره من أجل الذهب، لا يجب عليه أن يحاجج رئيسه
    Şu alışveriş merkezlerindeki iğrenç börek satan yerin adı neydi? Open Subtitles حسناً، وما أسم المتجر في المنتجع الذي يبيع المعجنات اللزجة؟
    Tüm parasını kara borsa viski satan adama harcadı. Open Subtitles لقد أنفقتها على الشاب الذي يبيع الويسكي في السوق السوداء
    Ama takım elbise satan tek dükkanın sahibi de gribe yakalanmış. Open Subtitles والمتجر الوحيد الذي يبيع الملابس الجديدة كان مغلقاً بسبب الأنفلونزا
    ...çocukları taciz eden ve çocuklara ölüm satan pislikler. Open Subtitles الرجال الذين يقومون بضرب زوجاتهم التحرش الجنسي بالأطفال والحقير الذي يبيع الموت للفتية
    Ayrıca ihtiyacım olanları satan tek dükkan da dört saat önce kapandı. Open Subtitles و السوق الوحيد الذي يبيع المكوّنات قد أغلق منذ أربعة ساعات
    Kurusıkıları satan silah dükkânını bulmak kolay olacaktır. Open Subtitles إذاً سيجعل الأمر سهلاً أن نجد محل الأسلحة الذي يبيع الرصاص الفارغ
    Öyle resim satan cinsten sanatçı değil. Grafik sanatçısıyım. Open Subtitles ليس مثل الفنّان الذي يبيع لوحات وأشياءاً كهذه، أنا فنّانة تخطيطية
    Yasadışı mermi satan adamdan öğütler. Open Subtitles ذلك كان من الرجل الذي يبيع الرصاص الغير شرعيّ.
    Hatunların hoşlandığı şeylerden satan bir kuyumcu buldum. Open Subtitles لقد وجدتُ محلّ المجوهرات هذا الذي يبيع الأشياء، كما تعلم
    Ama bu yumurtalı sandviç ile Cramers Coffee satan tek bir tane var. Open Subtitles لكن, النوع الذي يبيع سندويشة البيض والجبن وقهوة كرايمر يوجد واحدة فقط
    Çaldığımız şeyleri satan adam sorduğumuz için bile bacaklarımızı kırar. Open Subtitles الرجل الذي يبيع الأغراض المسروقة سيقوم بتحطيم أرجلنا لو قمنا فقط بسؤاله
    Ama senin, evini satan varlıklı bir tıbbi lazer satıcısı olmadığını öğrendiğinde ne yapacaksın? Open Subtitles حسنا، لكن ماذا ستفعل عندما يكتشف بأنك لست رجل مبيعات الليزر الجراحي الغني الذي يبيع منزله؟
    Biliyorum birazcık resmi ama şimdi, sokak arasında ot satan bir herif gibi gözükmekten ziyade sokak arasında ot satan heriften sorumlu herif gibi gözüküyorsun. Open Subtitles ولكن الان بدلا من ان تبدو مثل شاب يبيع الحشيش في الممر ان تبدو مثل الشاب المسؤول عن الشاب الذي يبيع الحشيش في الممر
    Düşündüm de hapları satan kişiyi bulursak... - ... Open Subtitles لذا كنت أفكر، لو أنّه بإمكانكِ إيجاد الشخص الذي يبيع المخدر.
    Yani günaydın! Ben mimoza satan adamım! Open Subtitles أعني مرحباً, أنا الشخصُ الذي يبيع شراب شجر الصمغ الإسترالي
    Buzları satan adam hastaymış. Yeni birini bulmam gerek. Open Subtitles الرجل الذي يبيع الآيس كريم مريض . لذلك يجب أن أجد آخر
    Çiftliğin aşağısında şu güzel şinitzelleri satan adam mı? Open Subtitles هل هو ذلك الرجل الذي يبيع الذي يبيع اللحم الجيد في باوري ؟
    Uzun zaman önce vicdanını altın için satan bir paralı asker iş verenini zorlukla değerlendiren birisin. Open Subtitles المرتزق الذي يبيع ضميره من أجل الذهب، لا يجب أن يُحاسب أرباب عمله.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus