Sürekli olarak sözünü ettiği o casus, o sürekli gözleyip, fısıldaşan kişi var olmayan bir babanın simgesi olabilir. | Open Subtitles | في الحقيقه هذا الجاسوس,الذي يتكلم عنه بأستمرار دائما يراقب ويهمس: يمكن أن يكون ببساطة تمثيل الأبّ الغائب |
Hey, bu herkesin sözünü ettiği büyük Ana Kumanda Programı herhalde. | Open Subtitles | -مرحباً. ها هو برنامج التحكم الرئيسي الذي يتكلم عنه الجميع |
Hey, bu herkesin sözünü ettiği büyük Ana Kumanda Programı herhalde. | Open Subtitles | -ماكان ينبغي أن تعود يا (فلين) -مرحباً. ها هو برنامج التحكم الرئيسي الذي يتكلم عنه الجميع |
Neden söz ediyor? | Open Subtitles | ما الذي يتكلم عنه ؟ |
Bütün velilerin bahsettiği öğretmen olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أكون الاستاذ الذي يتكلم عنه جميع الآباء |
Yerlilere göre rahiplerin bahsedip durduğu şu "kıyamet günü" ne günler kalmış olabilir. | Open Subtitles | يقول السكان المحليّون... إنّ يوم الحساب الذي يتكلم عنه الرهبان... قد يتحقق بعد بضعة أيام |
Pekala, yalan söylüyorsa bile, şöyle bakmamız lazım, ormana gidip bahsettiği şeylerin ne olduğuna bakmamız lazım. | Open Subtitles | حسناً، حتى لو كان يّكذب يجب ان ننظر في ذلك يجب ان نلقي نظرة على الغابات ونرى مالذي يحدث مع الشيء الذي يتكلم عنه |
bahsettiği mavi adam Murphy adındaki birisi Bedeninde zombi tedavisi var. | Open Subtitles | الرجل الأزرق الذي يتكلم عنه هو شخص و إسمهُ (مورفي) ربما لم تسمعوا به يحتوي دمه على الأجسام المضادة لقاح من الزومبي |
- Takım arkadaşın Mark'ın bahsedip durduğu şey ne? | Open Subtitles | -ما الأمر ؟ - ما هذا الهُراء ... الذي يتكلم عنه صديقك (مارك) ؟ |