Ve yerel finansman, donanım projelerini destekleyen ekosistemin bir parçası değil. | TED | والتمويل المحلي ليس جزء من التنظيم البيئي الذي يدعم منتجات الأجهزة. |
Bu inanılmaz türde bilgiyi işleyen çok karmaşık makineyi anlamaya çalışmaya yeni başladık yeni başladık ve zihinlerimizi destekleyen bu çok karmaşık beyni anlamak için zihnimizi kullanmaya yeni başladık. | TED | لقد بدأنا للتو بالمحاولة لمعرفة كيف أننا نحمل هذه الآلة المعقدة جداً والتي تقوم بأنواع غير إعتيادية من عمليات معالجة المعلومات ونستخدم عقولنا لفهم هذا الدماغ المعقد الذي يدعم عقولنا. |
Irkçılık ve ksenofobiyi destekleyen etkileyici bir hiyerarşide düşük statüsü olan erkeklere kızgın olabiliriz. | TED | ويمكننا أن نغضب من الرجال ذوي المكانة الدنيا في التسلسل الهرمي للقوة الذي يدعم العنصرية أو كره الأجانب. |
Bu benim ve senin hayatta olduğuna dair inancımı destekliyor. | Open Subtitles | الذي يدعم إعتقادي بأنّك وأنا حيّ. |
Bu adam toplu katliamları ve soykırımları destekliyor, ve ne yani daha fazlasını yapsın diye özgür kalmasına müsaade mi edeceğiz? | Open Subtitles | هذا هو الرجل الذي يدعم القتل الجماعي والإبادة الجماعية، و، ما، نحن فقط ستعمل السماح له بالذهاب مجانا للقيام بذلك بعض أكثر من ذلك؟ |
Genellikle, mağaranın içindeki tavanı destekleyen su bittiğinde yıkılmalar başlar. | Open Subtitles | وعادة ما تنهار عندما لا يتوفر الماء الذي يدعم السقف في الكهف. |
Amerika'da açıkça bitkisel beslenmeyi destekleyen çok az kamu görevlisinden biri. | Open Subtitles | و هو واحد من قلّة من المسؤولين في أمريكا الذي يدعم على نحو واسع نمط الغذاء النباتي المصدر. |
Bölge savcısını destekleyen bir fonu yönetiyor. | Open Subtitles | لقد مول السياسي الكبير الذي يدعم النائب العام |
Merhumun, Fransa, Provans'ta doğması teoriyi destekliyor. | Open Subtitles | الذي يدعم نظريّة أنّ المتوفى ولد في (بروفانس) بـ(فرنسا) |