Başkan Joo, kârlı bir iş olmadığı halde karakol gezisi yapmışsın. | Open Subtitles | ،أيها الرئيس لقد سمعت أنّـك ذهبت لقسم الشرطة بعدما إعتنيت شخصياً بشخص ما ليس مُربح حتى |
Sayın Başkan? | Open Subtitles | سيدي الرئيس لقد وقع الرئيس أرضاً نحناج إلى مساعدة طبية ، النجدة |
Sayın Başkan Yarcımcısı, 25. değiştirme yürürlükte. | Open Subtitles | سيدي نائب الرئيس لقد تم تفعيل البند الخامس والعشرين |
Şimdi, lütfen, Sayın Başkan, beni buraya yardım etmem için getirdiniz. | Open Subtitles | والان، فضلاً سيدي الرئيس لقد أتيت بي إلى هنا لمساعدتك |
Hiçbir şey yok, patron. Kıçının içini dışını kokladık. | Open Subtitles | لا شيئ، أيها الرئيس لقد مسحت مؤخرته من الداخل إلي الخارج |
Başımın arkasındaki gözler, ha patron? Seni anladım. | Open Subtitles | عيون في مؤخرة رأسي ، أيها الرئيس لقد فهمتك الآن ، أيها الرئيس |
Bay Başkan, yukarıya bakın! Size oy verdim. | Open Subtitles | هنا في الأعلى يا سيدي الرئيس لقد صوتُّ لك |
Yapmayın, Başkan. | Open Subtitles | هيا، أيها الرئيس لقد رايتك من قبل تفعل هذا |
Sayın Başkan, Sovyetler tanklarını Afgan kıyısına götürdü. | Open Subtitles | ..سيدي الرئيس لقد حرك السوفييت دباباتهم ..قرب الحدود الأفغانية بقليل |
Bir de Başkan'ın kızını nereye götürdüklerini gördüm. | Open Subtitles | بالنسبة للمكان الذى يحتجز فيه سوه مين هوك إبنة الرئيس لقد قمت بالفعل بتصويره |
Başkan Hanım'ın talebiyle, Başkan bana bu konuyu inceleme yetkisi verdi. | Open Subtitles | بعد توصية الرئيس لقد إحتجنا إلى إعادة هيكلة مجلس الإدارة |
Başkan kararını verdi. Artık durdurulamaz. | Open Subtitles | الرئيس لقد أتخذ قراره لا يُمكنه التوقف الآن. |
Sayın Başkan gökyüzündeki çizgileri gördünüz. | Open Subtitles | سيادة الرئيس لقد رأيتِ تلكَ الخطوط في السماء |
Başkan ile iyi iş çıkardın. Duyduğuma göre yeşil ışığı yaktı. | Open Subtitles | لقد عملت عملًا رائع مع الرئيس, لقد سمعت أنه أعطانا الضوء الأخضر |
Sayın Başkan. Bunun bir siber saldırı olduğunu doğruladık. | Open Subtitles | سيدي الرئيس لقد تأكدنا من أن هذا هجوم إلكتروني |
Sayın Başkan, az önce Başsavcı'yla konuştum. | Open Subtitles | يا فخامة الرئيس لقد تحدث للتو مع النائب العام |
Sayın Başkan, hapishaneyi temizlemişler. Sandoval kurtarılmış. | Open Subtitles | سيّد الرئيس , لقد داهمو السجن وَ تم الإفراج عن ساندوفال |
Hayır sayın Başkan, Ihab'ı ve isyanını tüm imkanları kullanarak yok etmemi emrettiniz. | Open Subtitles | لا , سيدي الرئيس , لقد أمرتني بأن أدمر إيهاب ومتمرديه بأي الوسائل الممكنة |
Bununla ilgileniyoruz patron. Şüphelilerin listesini daralttık. Çoğunlukla bölgede yaşayan sabıkalılar. | Open Subtitles | نحن نعمل على ذلك أيها الرئيس لقد قمنا بتضييق قائمة المجرمون المشتبه بهم والذين يعيشون غالبا بهذه المنطقة |
Aradığın şeyi bulduk patron. | Open Subtitles | مرحباً أيها الرئيس لقد وجدنا شئ كُنا نبحث عنه |